|
|
2019’da bizi bekleyen ölümcül 10 tehlikeKategori: Yaşam | 0 Yorum | 26 Şubat 2019 11:32:58 Sağlıklı ve uzun yaşamak, neşeli ve mutlu olmak tüm insanların hakkı. Son yüzyılda insanlık büyük bir atılım yaptı. Ortalama yaşam süresi 1830’da 31 iken 2017 yılında 72’ye yükseldi. Elbette almamız gereken daha çok yol var. Dünya Sağlık Örgütü, 2019 yılında bizi bekleyen tehlikeleri ve gerekli önlemleri açıkladı. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 2019 yılında küresel sağlığa en büyük tehditi oluştuan 10 sorunu açıkladı.
Dünya Sağlık Örgütüne göre, sağlığı tehdit eden en büyük çevre sounu hava kirliliği. Dünyadaki 10 kişiden dokuzu her gün kirli hava soluyor. Solunum yolları, akciğer, kalp ve beyin sağlığını tehdit eden hava kirliliği her yıl 7 milyon kişinin ölümüne yol açıyor. Bu ölümlerin yüzde doksanı, düşük ile orta gelirli ülkelerde görülüyor. Sanayi, ulaşım ve tarımda kullanılan yöntemlerin yarattığı kirlilik kadar ev ısınması ile yemek pişirmede kullanılan sağlıksız ocaklar önemli birer etken. Hava kirliliğinin nedenleri öte yandan iklim değişikliğinin de önemli en önemli nedenlerinden biri. Ekim 2018 yılında 70 ülke havanın iyileştirilmesi için bir anlaşmaya varmış ancak tüm ülkeler söz verdikleri tüm önlemleri alsalar bile bu yüzyıl içinde gezegenimizin 3°C daha ısınması bekleniyor. 2 Bulaşıcı olmayan hastalıklar: Şeker hastalığı, kanser ve kalp hastalıkları Tüm dünyadaki ölümlerin yüzde 70’inden sorumlu bu hastalıklar. Ölümlerin yüzde 85’i yine düşük ile orta gelirli ülkelerde gerçekleşiyor. En büyük risk etmenleri ise tütün kullanımı, hareketsizlik, aşırı alkol tüketimi, sağlıksız yeme alışkanlığı ve yine hava kirliliği. Bu sorunlar aynı zamanda ruh sağlığının da bozulmasına yol açıyor. Özellikle 15-19 yaş grubunda ikinci büyük ölüm nedeni intihar. Dünya Sağlık Örgütü, 2030 yılına dek, hareketsizlik sorununu yüzde 15 oranında azaltmayı amaçlıyor, elbette ilgili ülkelerin hükümetlerinin katkısı ile. 3 Grip Salgını Yeni bir grip salgını kaçınılmaz görünüyor. Tüm ülkelerin ticaret, turizm ve göçler nedeniyle birbirine ne kadar bağlandığını düşünürsek, küresel toplumun sağlığı, önlem alamayan ya da konuyu umursamayan ülkelerin insafına kalmış durumda. Dünya Sağlık Örgütü, her yıl grip aşılarında kullanılması gereken virüs tiplerinin açıklamasını yapıyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde nüfusun aşılara, teşhis ve tadaviye kolay ulaşabilmesi için ilgili kurumlarla ilişkiler kurmaya çalışıyor. Ayrıca 114 ülkede 153 kurum düzenli olarak virüslerin tipini, dağlımını izliyor ve rapor ediyor. 4 Tehlikeli, sağlıksız koşullarda yaşamaya çalışmak Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 22'si yani 1.6 milyar insan kuraklıkla, açlıkla boğuşarak ya da savaş koşullarında ya da yurtlarından koparılmış durumda, temel sağlık hizmetlerinden yoksun yaşıyor. Bu koşullar altında, özellikle anne ve çocuk sağlığı Dünya Sağlık Örgütü için öncelik kazanıyor. 5 Mikropların ilaçlara direnç kazanışı Her ne kadar insalığın en büyük başarısı, antibiyotiklerin, virüslere, mantar hastalıkları ve sıtmaya karşı ilaçların geliştirilmesi olduysa da, bunların insanlarda bilinçsiz kullanımı, özellikle de gıda amaçlı hayvan yetiştiriciliğinde ve tarımda aşırı kullanımı mikropların direnç geliştirmesine neden oldu. İlaçların özenli, dikkatli kullanımı, enfeksiyonlara karşı bilgilenme, temizliğin önemi konusunda bilinçlenme, Dünya Sağlık Örgütünün uygulamak istediği küresel hareket planının birer parçası. 6 Ebola ya da zika gibi son derece bulaşıcı olan hastalıklar Özellikle bir salgın ortaya çıktığında, bunun yayılmaması için alınacak önlemler kentlerde kırsal alanlardan büyük farklılıklar gösteriyor. Çeşitli sektörlerin temsilcileri Dünya Sağlık Örgütü’nü, 2019 yılını acil durumlara karşı hazırlıklı olma yılı ilan etmeye çağırmış ama bu konuda henüz başka bir açıklama yok. Etkin tedavisi ya da aşısı olmayan hastalıklara karşı Dünya Sağlık Örgütü ayrıntılı bir Ar-Ge tasarısı yayınlamış durumda. 7 Yetersiz Temel Sağlık Hizmetleri Nüfusun genellikle sağlık hizmetleri ile ilk buluşma noktası temel sağlık hizmetleri veren, sağlık ocağı gibi kurumlar, ya da okullar gibi sağlık görevlilerinin toplu ziyaretlerde bulunabilecekleri kamu alanları. Bu kurumların kapsamlı, rahat, ucuz ve kolaylıkla ulaşılabilir bir noktada, teşhiş kadar tedavi ve bakım da verebilmeleri çok önemli. 1978 yılında Kazakistan’ın Astana kentinde, temel sağlık hizmetlerinin sağlanmasına yönelik uluslararası bir bildirge yayınlanmış Ancak, o zamandan bu yana asıl odağın belli hastalıklara yoğunlaştığı görülüyor. Dünya Sağlık Örgütü, 2019 yılında, temel sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi amacıyla bu bildirgede ele alınan konuları ilgili ülkelerle izlemeye başlayacak. Bakalım verilen sözlerin ne kadarı sözde kalıyor ne kadarı üzerinde toplumlara hizmet götürülüyor. Dünya nüfusunun aşılanması sonucu özellikle çocuk ölümlerindeson 50 yılda büyük düşüşler yaşandı. Toplumlar daha sağlıklı bireylerden oluştu. Ancak, aşılama proğramlarının desteklenmesi ile tüm dünyada her yıl 1.5 milyon çocuğun daha hayatı kurtarılabilir. Bir başka sorun ise, son zamanlarda yandaş bulan aşı karşıtlığı. Örneğin kızamıkta son yıllarda yüzde 30 artış var. Bu hastalığı silmiş olan ülkelerde de hastalık yine baş göstermiş durumda. Elbette, bulaşıcı hastalıkların gelişmiş ülkelerde de yeniden ortaya çıkması yalnızca aşı karşıtlığının bir sonucu değil. Sağlık hizmetlerinin kötü olduğu ülkelerden, bulaşıcı hastalıkların silindiği ülkelere akan göçleri düşününce, bütün ulusların, tüm dünyadan bu hastalıklar silinene dek aşı konusunda çekingen kalamayacakları ortada. Her çocuğun aşı olmaya, önelenebilir hastalıkların yarattığı acı ve gelişim bozukluklarından kurtulmaya hakkı var. Ayrıca, henüz aşılanmamış ya da lösemi gibi hastalıklar nedeniyle aşı olamayacak çocukların korunması için de toplumun tüm diğer bireylerinin aşılanması çok önemli. Aşı yalnızca çocuklarımıza değil, başkalarının çocuklarına karşı da bir vicdan borcumuz. Bu alanda, umut verici bir haber ise Afganistan ve Pakistan’dan. 2018 yılında her iki ülkede toplam 30 çocuk bu sakat bırakan hastalığa yakalanmış. 2019’da hastalığın yoksulluk ve savaş koşullarında yıpranmış bu ülkelerde de tamamen ortandan kalkması bekleniyor. Bütün toplumlarda, sağlık çalışanlarının, aşılarla ilgili doğru, güvenilir bilgi verebilmesi için desteklenmesi gerekiyor. Anne babaların, güvenilir, dürüst ve bilgili sağlık çalışanlarına ulaşabilmeleri, onların seslerini duyabilmeleri tüm çocukların sağlığı için çok önemli. 9 Kızıl Humma Bulaştığı kişilerin yüzde 20sinde ölüme neden oluyor. Özellikle Bangladeş, Hindistan gibi ülkelerde yağmurlu mevsimlerde görülüyor. Ne yazık ki bu hastalık, daha önce uğramadığı Nepal gibi daha az tropik olan ülkelerde de görülmeye başlamış. Hastalığın kesin tedavisi olmamasına karşın, erken teşhis ve sağlık hizmetlerine erişim, hastalıktan ölme oranını yüzde 1’e düşürüyor. Dünya Sağlık Örgütü, kızıl hummadan ölümleri 2050 yılına dek yarı yarıya azaltmak için bir yol belirlemiş durumda. 10 AİDS (HIV) Bu hastalığa karşı yapılan mücadelede büyük başarılar kazanılmış durumda. Hastalığın erken saptanması, önleyici tedbirlerin alınması, enfeksiyonlara karşı geliştirilen ilaçlar ile yaşam niteliği ve süresi uzuyor. Salgının ortaya çıkmasından bu yana yaklaşık 70 milyon insan hastalanmış ve bunların 35 milyonu yaşamını yitirmiş. Her yıl, hala bir milyon kadar insan bu hastalıktan ölüyor. Temel sağlık hizmetlerinden yoksun olan seks işçilerine ulaşmakta yetersiz kalınması salgının öldürücülüğünü arttırıyor, yayılmasını kolaylaştırıyor. Bu yıl, Dünya Sağlık Örgütü, bireylerin kendi tahlillerini yapabilmeleri ve önleyici tedavilere ulaşabilmeleri için atılımda bulunacak. Ayrıca, uluslarası sendikalarla da iş birliği yaparak, şirketlerin, çalışanlarına kendi tahlillerini kendileri yapma konusunda destek olmalarını sağlamaya çalışacak. Dünya Sağlık Örgütü’nün çalışmları ile ilgili bilgilere aşağıdan ulaşabilirsiniz: https://www.who.int/emergencies/ten-threats-to-global-health-in-2019
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|