|
|
‘Uyurgezer’ adımlarla felakete doğruKategori: Çevre | 0 Yorum | 03 Şubat 2019 23:37:40 Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) yayımladığı Küresel Riskler Raporu 2019’a iklim değişikliği meselesi damgasını vurdu. Raporda iklim meselelerine karşı insanlığın bugüne kadarki tutumu, felakete giden yolda “uyurgezerlik” olarak karşılığını buldu. Raporda çevresel risklerle insan sağlığı, ekonomik büyüme ve güvenlik arasında derin bağların olduğunun altı çizildi. Bu raporla birlikte Davos’taki yıllık toplantıda iklim değişikliğinin ön plana çıkması sürpriz olmadı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern ve Hollanda Başbakanı Mark Rutte gibi isimler, çevrenin korumasına yönelik acil ve hayati bir ihtiyaç söz konusu olduğuna dikkat çekerek bunun için kendi ülkelerinde ne gibi eylem planları başlattıklarını açıkladı. Japonya Başbakanı Shinzo Abe de iklim değişikliğine yönelik eylem planlarının en üst seviyede önem taşıdığına vurgu yaparken G20 başkanlığını yürüttükleri bu dönemde okyanuslardaki plastik kirliliğini azaltmak için ciddi bir çalışma yürüttüklerini ifade etti. Natüralist yayıncı Sir David Attenborough da Davos’a katılanlar arasındaydı. Attenborough, çevresel konulardaki öncü tutumu nedeniyle Kristal Ödül’e layık görülürken yaptığı konuşmada iklim değişikliği, okyanuslar ve biyoçeşitlilik için harekete geçilmesi gerektiğine dikkat çekti. Şimdi, toplantıda öne çıkan iklim değişikliğine yönelik 6 başlığa göz atalım. İş dünyası sonunda iklim değişikliği tehlikesinin ayırdına varabildi mi? Davos toplantılarında iklim ana gündem maddelerinden biri oldu. 16 yaşındaki aktivist Greta okları karar vericilere yöneltti. 1- Gençler gezegenin ve kendilerinin geleceği için ayağa kalktı Dünya Ekonomik Forumu’na bağlı olarak çalışan ve 30 yaşın altındaki insanlara ilham vermek için çalışan Global Shapers topluluğundan 6 genç yönetici, Davos’taki toplantıda eş bakanlık yaptı. Japonya’daki Zero Waste Academy’nin CEO’su Akira Sakano, genç nesillerin çevre için harekete geçip geçmeyeceklerini düşünmediklerini, bunun onlara “sadece nefes almak gibi, doğal geldiğini” söyledi. Toplantıya katılan 21 kuruluşla birlikte #VoiceForThePlanet ismiyle bir kampanya başlatıldı. Kampanya kapsamında, işletmelerden hükümetlere ve sokaktaki vatandaşa kadar herkesin; okyanusları, ormanları, kısacası doğayı korumak için seslerini ve eylem seviyelerini yükseltmeleri ve iklim değişikliğiyle mücadele etmeleri gerektiğine vurgu yapıldı. Toplantıya asıl damga vuransa 16 yaşındaki iklim aktivisti Greta Thunberg oldu. Polonya, Katowice’deki BM İklim Zirvesi’nde de karar alıcılara yönelik ithamlarıyla dikkat çeken Thunberg, “Yetişkinler hep gençlere umut vermekten söz ediyor ama ben sizin umudunuzu istemiyorum, ben sizin paniklemenizi ve benim her gün hissettiğim korkuyu hissetmenizi istiyorum” diyerek okları yine toplantıya katılan kamu ve özel sektör yöneticilerine çevirdi. Toplantıda dikkat çeken bir diğer nokta, bugüne kadar “uyurgezer” gibi dolaşmakla itham edilen yöneticilere yapılan güçlü çağrı oldu. İklim ve okyanuslar üzerindeki baskıyı azaltmak için yapılan bu çağrıda, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) 1.5 °C raporu ve Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın açıkladığı Yaşayan Gezegen Raporu hatırlatıldı. 2020 yılının birbirine derinden bağlı olan çevre sorunlarının önüne geçmek için bir “dönüm noktası” olabileceğinin, son dönemde ortaya çıkan sinerjinin hükümetlerin ve işletmelerin çevre koruma eylem planlarını “hızlandırmak” için iyi bir fırsat olduğunun altı çizildi. 3- Amazonların korunması Dünyanın akciğerleri olarak nitelendirilen ve gezegenimizdeki flora ve fauna biyoçeşitliliğin en az yüzde 10’luk bir kısmını içinde barındıran Amazon Yağmur Ormanları’nın son 50 yılda en az yüzde 17 kayba uğraması, toplantının bir diğer önemli konu başlığıydı. Peru hükümetinin emtia üretiminden kaynaklanan ormansızlaşmayı azaltmak ve sürdürülebilir kırsal kalkınmayı desteklemek için Tropikal Orman İttifakı 2020 ile güçlerini birleştirdiğini açıklaması, Davos’taki olumlu gelişmelerden biriydi. Ancak Brezilya’nın yeni devlet başkanı Jair Bolsonaro’nun -özetle Amazonları tehdit eden- açıklamaları ve Brezilya’nın çevresel felaketlere karşı eylem planlarında yer almayacak olması bu konuyu çıkmaza sokuyor. Zira Amazonların büyük bir kısmı Brezilya sınırları içinde yer alıyor. 4- E-atıklar Davos’ta aynı zamanda, dünyada her yıl üretilen tüm ticari jet uçakların ağırlığından daha fazla elektronik atık üretildiği ortaya çıktı. Özellikle Afrika’nın e-atık için “çöplük alanı” haline geldiği belirtildi. Bu sorunu çözmek için 10 küresel şirket, ürünlerinden kaynaklanan elektronik atıkları toplama sözü verdi. Global Çevre Tesisi (GEF) ayrıca Nijerya hükümeti, BM Çevre, Dell, HP, Microsoft ve Philips ile bir ortaklık ilan etti. GEF bu kirliliği azaltmak için 2 milyon dolar yatırım yaptı. 5- Gıda sisteminin iyileştirilmesi 2050 yılında 10 milyara tırmanması beklenen dünya nüfusu için bir diğer kritik problem ise gıda sistemi. Toplantıda, küresel gıda sisteminde inovasyon için politika ve finansman geliştirmek ve ölçeklendirmek için yeni bir girişim başlatıldı. Bu girişim, özellikle, gıda tedarik zincirlerinde izlenebilirlik eksikliği, çevresel etki ve gıda güvenliği gibi zorlukları ele almak için “Dördüncü Sanayi Devrimi” yeniliklerine odaklanacak. Gıda sistemlerinin küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık dörtte birinden sorumlu olduğunu düşünürsek bu girişim oldukça önem taşıyor. Çünkü 800 milyon insan kronik olarak yetersiz beslenirken küresel olarak üretilen tüm gıdaların yaklaşık üçte biri israf ediliyor. 6- İklim eylemi pratiğe dökülmeli Çevre konularındaki en büyük problemin, aslında her şeyin farkında olunup eyleme geçilmemesi meselesi de öne çıkan bir diğer başlık oldu. Toplantıda bu konu da gündeme geldi ve iklim eylemlerinin pratiğe dökülmesinin aciliyetine vurgu yapıldı. Büyük iklim taahhütleri veya kampanyalar manşetleri çalma eğilimindeyken, bu taahhütleri gerçek eyleme ve endüstri-işletme modellerini dönüştüren süreçlere dönüştürmek için gerekenden çok daha az çalışma yapıldığı ifade edildi. 1.3 trilyon dolardan fazla gelir elde eden ve 150’den fazla ülke ve bölgede 20 ekonomik sektörde faaliyet gösteren 50 küresel CEO, emisyonları azaltabilecekleri pratikleri tartışmak için bir araya gelerek 2016’dan bu yana emisyonlarını nasıl yüzde 9 azalttıklarını açıkladılar. Özetle, kolektif emisyonları azaltmak için iklim riskini iş süreçlerine nasıl adapte ettiklerini, geliştirdikleri “iklim yönetişimi” prensipleri üzerinden açıkladılar. Kaynak :cumhuriyet.com.tr | Batuhan Sarıcan https://www.weforum.org/agenda/ 2019/01/the-environment-washigh- on-the-agenda-in-davos-butwhat- actually-happened/
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|