Toplum her konuda bilgi edinmek için çok çalışır. Toplumun bazı kesimlerini bir konu fazla ilgilendirmez. O da ekonomidir. Beni çok ilgilendirir, çünkü her akşam, kimi zaman da her sabah haber izlerken birilerinin çıkıp rakamlarla beni aldatmasına çok üzülürüm. Hani Sayın Portakal’ın “Aklımla alay etmeyin” dediği gibi, ben de rakamlarda boğulup alay edilmekten hiç hoşlanmam.
Türkiye’de telaffuz edilen rakamlarla uluslararası platformda telaffuz edilen rakamlar arasında fark olunca, doğru olanı kabul ederim. Rakamlarla oyun oynamayı çok seven Damat beyin söylediği cümle tanrının tekliği bile olsa, inanasım gelmemekte. Biz bu idare edenlere layık değiliz.
Ekranlarda bazı proğramları tesadüfen, kimilerini de bizzat seyrederim. Toplumun büyük bir kesiminin resmini çizebilecek kadar şeffaf bir yarışma programı olan Kim Milyoner Olmak İster programını nefesimi tutarak izlerim. Yetişen neslin bilgi konusunda ne kadar düşük profili olduğunu izlemekteyim. Fizik lisans mezunu bir yarışmacının Samsun’dan Trabzon’a giderken hangi şehirlerden geçilir, sorusuna verilen Amasya-Tokat cevabını, yarışmacının Coğrafya hocasının duymadığına inanmaktayım. Yoksa ekrana gelip yarışmacıyı kıyasıya döverdi diye düşünmekteyim.
Buna benzer o kadar çok soru bulunmakta ki; bunlara bakarak yeni nesil toplumun okumuş cahil olduğuna inanmaktayım. Bu örnekleri çoğaltmak işten bile değil. Bu insanlara Türkiye ekonomisi hakkında ekranlardan bol miktarda gerçek dışı rakamlarla ne söylesiniz kayıtsız inanırlar.
Uluslararası bir raporda dünya ülkelerinde Demokrasi ve Ekonomi konusunda sıralama yapılmış. En üst sırada Norveç‘i görmekteyiz, sonra İzlanda gelmekte. Bunları İsveç, Danimarka ve İrlanda takip etmekte. Sivil hürriyetlerin en yüksek olduğu ülkeler bunlar. Seçimlerin şaibesiz olduğu ülkeler de bunlar. 14. sırada bulunan İspanya’dan sonra demokrasi, kusurlu olarak ifade edilmekte. 19. sırada Güney Kıbrıs bulunmakta. Yunanistan 20. sırayı almakta. Türkiye Avrupa sıralamasında Yunanistan’dan sonra 21. olarak sonuncu, dünya sıralamasında ise 110. sırada yer almakta.
Raporda Türkiye’deki rejim hakkında demokrasi denmemekte ,‘HYBRID’, yani melez tanımı kullanılmış. Bizim kendimizi nasıl tarif ettiğimizin raporlar üzerinde bir etkisi yok. Politik kültür notu olarak demokraside ileri ülkelerin 8.9 veya 9.2 gibi verilen değerleri, bizde 5 olarak gösterilmekte. Türkiye’de, politik kültürün diğer ülkelere nazaran çok daha zayıf olduğu raporda belirtilmiş, seçim neticelerinin güvenilirliğinin 4.5 olarak verilmesi ise, diğer ülkelerin 8-9 notu yanında ikmale kalmış olduğumuzu gösteriyor.
Bu her sene ocak ayında ilan edilen değerlendirmede senelerdir doğru olmayan bir tek rakam görmedim. Ülkemizde her seçimde sandık ve oylardaki sayımda bir şaibe yaşandığından, demokrasi konusunda daha çok fırın ekmek yenmesi gerektiğine inanırım diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.