A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Duyarlı Olmak...

Kategori Kategori: Ayorum Güncel | Yorumlar 1 Yorum | 27 Mart 2008 23:14:26

Dünyanın hiçbir kentinde tek başına kurtuluş ve mutluluk yok. Düşünen insan, beğenileri ve eleştirilerini uygun bir dille, uygun bir ortamda ve uygun yerlere iletmesini bilen insandır. Duyarlılığı göstermek sadece söylemekle değil bir şeyler yapmakla olmalıdır.

Duyarlı olmak aynı zamanda sahiplenmek, kafa yormak sorunlar karşısında çözümler üretmektir. Duyarlı olmak; şablon ve kalıplaşmış görüşleri, dayatmaları sürekli sorgulamak demektir. Duyarlı olan insan hayattan zevk alabilen, kendisine ve çevresine katkı sağlayan insandır.


Duyarlı olmak için bir insanın siyasi düşünceyle ilgisi olması gerekmez. Duyarlı olmak; kişinin, sivil inisiyatifin, siyasetçinin herkesin anlayış şekliyle doğrudan ilişkilidir. Ortada bir konu veya sorun varsa ve sorun sizi de ilgilendiriyorsa o zaman birileri bir şey istemeden yapmanız gerekiyor


Bir insan o bölgedeki sorunu fark etmemiş, görmemiş, anlamamış olabilir. Birileri sizi uyardığı zaman hemen gerekli tepkiyi göstermiş olmalısınız. Yanlışların düzeltilmesi ve olumsuzlukların ortadan kaldırılması için yapıcı katkı sağlar.


Kişilerin görevi; beğenileri, eleştirileri, karşılıklarıyla yaşadığı çevreye nasıl bir katkı sağlayacağı konusunda her zaman duyarlı olmaktır.


İnsanlar bir kuş gribine ne kadar duyarlılık gösteriyorsa, aynı insanların bir turban meselesine, hortumcuya talana bir şehri talan eden arazi mafyalarına ve ülkenin bütün meselelerine de o kadar duyarlık göstermesi lazım. İnsan nasıl bir kentin güzelliğine duyarlılık gösteriyorsa, o kentin talan edilmesine ve çarpık kentleşmesine de o kadar duyarlı olması lazım.


Unutulmamalıdır ki; duyarsız bireylerden oluşan toplumlar sürü mantığından bir adım ileri gedemezler. Böyle toplumların güdülenmesi, yönlendirilmesi, kışkırtılması, maşa, uşak ve piyon olarak kullanılması ve bunlardan dolayı da her alanda aşağılanması kaçınılmazdır.


Duyarsız toplumlar ağzı ile kuş tutsalar, eğitimde, sanatta, siyasette, ekonomide, toplumsal yaşamda başarılı olamaz. Sadece günü birlik yaşamın ötesinde bütün hayatları bilinmezliklerle örtülüdür.


Mutlu toplumların geleceğini yaratacak, üretici, pozitif düşünceli, yaşadığı kentlerdeki sorunları çözmek adına çemberi genişletilebilmesi için toplumun dinamik güçlerinin, aydınlarının, işçisinin, işvereninin, siyasetçisinin, kısacası her kesimin, her anlamda duyarlı olması gerekmektedir. Değil mi?


Duyarlı olmak; aklını, beynini, yüreğini, duygularını, düşüncelerini, ideallerini, inançlarını başkalarının ipoteği ve güdümü altına sokmamak, kiraya vermemek demektir.


Duyarlılık nasıl çoğalır dersek bencilliğin yerine; "Ben elbette önemliyim ama başkaları da en az benim kadar önemli, başkaları da en az benim kadar yaşama hakkına sahip" sorgulamasını yapabilen bireyler artmalıdır..


Yaşadığımız bölgelerde nasıl bir psikolojik ve sosyolojik ortam geliştirelim ki, "Bu toplumdan, bu insanlardan, bu ülkeden neler alabilirim, yerine neler verebilirim? Bu ülkenin gününe, geleceğine ne gibi katkılar getirebilirim? Dağarcığımdaki maddî, manevî birikimlerimi bu toplumla nasıl paylaşabilirim?"


Duyarlı bir insan arenada gücünü ve kimliğini ortaya koyabilsin artık!


"Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın"
"Boş ver bu dünyayı sen mi kurtaracaksın?"
"Devletin malı deniz, yemeyen domuz"


Belki her konuda söyleyecek ve eleştirecek bir şeyler buluyoruz.
Hükümetleri, başbakanları, bakanları, yerel yöneticileri, bürokratları ve hatta hangi iş olursa olsun o işi yapanları dahi eleştiriyoruz. Ama sadece eleştirmekle kalıyoruz. Önemli olan eleştirilen konularda çözüm üretmek.


Halk olmanın en önemli birinci basamağı toplumsal duyarlılığı olan bireylere sahip olmaktır.


Gelin her konuda ve her yerde duyarlı bireyler ve duyarlı toplum yaratmak adına kendimizden başlayalım, duyarlı davranalım.


İnsan düşünen varlıktır. Yaşadığı hayatı düzenlemek, değişiklikler, yenilikler yapmak, mevcut durumu olumlu yönde geliştirmek ve kısaca bulunduğu yere damgasını vurmak ister. İnsanlar, verilenlerle ve bulduklarıyla yetinmez. Güzelin daha güzelini, iyinin daha iyisini daha büyüğünü aramaya çalışır. Bu arayışın kendine, çevresindekilere zarar vermediği, aşırı hırs, bencillik ve tatminsizlik yaratmadığı ölçüde yararlı olduğu görülmüştür.


Umut her zaman var. Duyarlı insanlar da var. Sayılarının artmasını diliyorum

Mustafa Küpeli
mustafakupeli36@gmail.com

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 2 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

aykut yazgan { 28 Mart 2008 08:47:26 }
duyarlı olalım...
kabul..
talana, yıkıma, haksızlıklara, sosyal adalete..
duyarlı olalım...

ancak bu hiç bir anlam ifade etmiyor.
demokrasi denilen köhne, çarpık, çarpıtımış, sinsi ve aldatıcı bir idare sisteminde taraflardan biri, yani halk olarak sizler olaylar karşısında ne kadar duyarlı olursanız olun, karşıızdaki BİR DİĞER TARAF olan idareidare[/I yani buyurganlar sizler kadar duyarlı olmadıkları ve sizin etkilerinize tepki vermedikleri sürece duyarlılıkların tümü taş bir duvara çarpıp enerjilerini kaybetmeye mahkumdurlar.
burada ve bu şartlar ve demokrasi sultası altında halen ümit etmek, edebilmek yıpranmaktan başka bir anlama gelmez.
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git