Bestekar Avni Anıl ustayı 1980li senelerde Ankara`da tanıdım. O tarihte Türk Sanat Musikisi Vakfı kurma girişimlerinde bir kaç sanatçı arkadaşımla, bu sanat dalına merak salmıştım. İçimde bu musikiye karşı bir eğilim zaten vardı ve bu kurum içinde, bir çok sanatçı ile hem fikirdik. Bir gün bestekar Avni Anıl usta ile Yaşar Özel büromuza geldi. Avni beyi eserleri dışında yüz yüze görüşme imkanı bulmuştum. Bir tarih duruyordu yanımda. Cumhuriyetin kuruluşundan beş sene sonra 23 Nisan 1928’de İstanbul’da Üsküdar’da dünyaya gelmiş.

Aslında aile olarak Bulgaristan’ın Varna kentinden Türkiye’ye göç edip, Edirne’ye yerleşmiş Anıl ailesi. Daha sonra sınırdan uzaklaşmak için BİGA’ya göç etmiş, ardında da Üsküdar’a  yerlemişler.

Çocukluk döneminde Üsküdar Halkevinde müzik eğitimi alan Avni bey, Üsküdar Musiki Cemiyetine 1950 yılında girer. Daha sonra Polis Enstitütsünü bitirip polisliğe başlar. İlk tayini Adana’ya çıkar ve bu şehirde Emniyet Müdürü olarak göreve başlar. Bu macerası beş sene gibi kısa bir zamanda biter.  Bir süre gazetecilik denemesi bulunan Avni Anıl, beste çalışmalarında Arif Sami Toker’in teşviki vardır. Bu denemelerinde Emin Ongan’ında kendisine destek olduğunu söylerdi. Avni beyin sesi de davudi bir ses olarak kulağa çok hoş gelen bir sesti. Avni bey Dünya gazetesinde bir süre sanat sayfasını yönetti. Daha sonra Musiki ve Nota adlı dergiyi çıkartmaya başladı.  36 sayı ve 3 cilt olarak yayınlanır bu dergi. Daha sonraları Musiki Sözlüğü adlı 4 cilt yayınlanan eserinde, Türk Sanat Musiki  tarihine ışık tuttuğuna inanırım.

1972 senesinde İzmir Radyosunda müzik yayın şefliği yapan Avni hoca 1982 yılında buradan emekli olur.  Ben de kendisini o tarihlerde tanımıştım. Bir kaç kez bir araya gelip vakıfla ilgi projeleri konuşmuştuk. 14 Haziran 2008 senesinde kendisini İzmir’de sonsuzluğa uğurladığımızda çok üzülmüştüm.  

Anıl hocanın  eserleri çok duygu yüklü olduğu için yemekli toplantılarda onun şarkılarını dinlemektense, konserlerde dinlemeyi hep tercih etmişimdir. Türk Sanat Musikisinin çatal bıçak gürültüsü içinde dinlenmemesi gerektiğine inanmaktayım. Bu arada ses sanatçısı dostlarımın yemekli toplantılarda şarkı icra ettiği zamanlar, yemeği bırakıp onları dinlerdim. Ancak bu hassasiyeti herkesin göstermemesine üzülürdüm.  

Çok sevdiğim bir çok eserlerinin içinde Avni Anıl’ın bir bestesi vardır ki , sözleri Rüştü Şardağ’a ait, usulü Curcuna, Hicaz makamında ve bu gün için bile çok anlamlıdır.   

Rüya gibi uçan yıllar biraz durun  durun biraz
Kaybolan günlerim için hesap sorun sorun biraz

Evet, bence 2003 yılına geri dönüp o tarihte gelişen olayları biraz hatırlamamız gerekir. Balyoz Harekatı adı altında 5000 sayfa yapay üretilen belgelerle tutuklanan 236 yurdum insanı, yıllarca suçsuz olduklarını isbat için hayatlarını bile kaybettiler. Çok değerli komutanlarımız,  nadide askerlerimiz, dünyaca ünlü akademik değerlerimiz, bir hiç adına yıllarca özgür  olmak için çırpındılar.

Balyoz Davası için bir bavul dolusu delil savcılığa götürüldüğünde ‘Ben o savcının savcısıyım’ diyenler, itham edilen bu suçsuz insanlar için  Anadolu 4 Ağır Ceza  Mahkemesinin verdiği sessizce davada beraat kararına ne diyecekler? Bu değerlerimiz bir hiç uğruna tutuklu kaldıkları süreçte, sevdiklerinden ayrı, işlerinden ayrı, hayatlarından çalınan Kaybolan Günlerim İçin Hesap Sorun Sorun Biraz diyerek kimden soracaklar diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.