A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Gözaltındaki köle işçiler: Göçmenler

Kategori Kategori: Makale | Yorumlar 0 Yorum | 02 Mayıs 2018 14:38:13

Zorunlu çalıştırma, anayasaya göre ancak bir cezalandırma olarak mümkün. Bu, 13. maddenin kölelik yasağında yer alan bir boşluk. Ama 1986 yılında Anayasa Mahkemesi aldığı kararla “sınır dışı edilmenin bir suçun cezası olmadığı” hükmüne vardı. Apartmanlarda, marketlerde, okul kapılarında beliren siyah tişörtlü federal ajanların göçmenleri toplayıp sınır dışı etme görüntülerine alıştık.

Daha az duyduğumuz şey ise göçmen gözaltı merkezlerinde zorunlu çalıştırma, yani kimilerine göre kölelik. Ama bu uygulamalara yönelik hukuki itirazlardan artık sonuç alınıyor. Bu durum hükümetin “gözaltı işi”nden kâr elde etmesinin önünde bir engel de teşkil edebilir.



Evet, gözaltı bir iş kolu. 2010 yılında özel hapishanelerin kiracıları ve yatırımcıları, Kongre’de lobi yaparak Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Yasası’nda değişiklik yapılarak, gecede en az 34 bin kişinin yatılı tutulduğu sözleşmeler koparabilmek için lobi yaptılar. Buna göre, eğer gözaltı sayıları düşükse, normalde göçmen mahkemesinde davasını kazanabilecek olan, kaçma riski bulunmayan, topluma tehdit teşkil edilmeyen kişiler de zorla tutuluyor. Bunun hükümete günlük maliyeti (kişi başı) 125 Dolar.

TAM BİR KÖLELİK DÜZENİ

Bu gibi merkezlerde tutulan insanlar, gardiyanlık hariç hemen hemen her işi yapıyor. Yemek pişirme, servis, temizlik, hademelik, çamaşır yıkama, saç kesme, boya yapma, yer silme ve hatta araba tamiratı. Bu işlerin çoğu içinse ya günde 1 dolar ödeniyor ya da hiçbir şey ödenmiyor.

Göçmen göz altısında tutulan insanlar çalışırken yaralanıyor, hatta ölüyor. 2007 yılında Cesar Gonzales, matkapla çalışırken bir elektrik kablosuna denk geldiğinde 10, bin volt elektriğe maruz kalarak hayatını kaybetti. Tesisin çevresini genişletmek için toprağı kazan ekipteydi.

Bu olay üzerine Kaliforniya Eyaleti İş Güvenliği ve Sağlığı Departmanı kritik bir karar alarak, gözaltında olmasından bağımsız olarak, Gonzalez’in bir çalışan olduğuna ve işverenin ihmalinin eyaletin sağlık ve güvenlik yasalarını çiğnediğine karar verdi.

Ülkedeki en büyük iki gözaltı merkezi şirketi GEO ve CoreCivic (CCA olarak da biliniyor) 5 dava ile karşı karşıya. Davalara göre, günde 8 saat zorunlu çalışma ve karşılığında hiç ödeme alınmaması ya da çok az alınması, yasalara aykırı. Ayrıca şirketler hem eyaletin asgari ücret yasasını hem de İnsan Ticareti Kurbanlarını Koruma Kanunu’nu çiğnemekle suçlanıyor.

ZORUNLU ÇALIŞTIRMA YASAK

Davacıların eli güçlü. Zorunlu çalıştırma, anayasaya göre ancak bir cezalandırma olarak mümkün. Bu 13. maddenin kölelik yasağında yer alan bir boşluk. Ama 1986 yılında Anayasa Mahkemesi aldığı kararla “sınır dışı edilmenin bir suçun cezası olmadığı” hükmüne vardı. Özel hapishanelerin adli suçlardan yargılananları “cezai” olarak ya da “ıslah etmek” için çalıştırma hakları var; ancak göçmen gözaltı merkezleri bu hakka sahip değil. Devlet huzurevlerinde kalan yaşlıların komşuların tuvaletlerini temizlemeleri ne kadar yasalsa, GEO’nun merkezindeki göçmenleri çalışmaya zorlaması da kadar yasal.

GEO’nun kendi savunması da kilit altında tuttuğu iş gücünden elde ettiği kâra ne kadar muhtaç olduğunu ortaya koyuyor. 2017 yılında federal bölge hâkimi John Kane, Aurora’daki GEO merkezinde bulunan göçmenler adına toplu bir dava açtı. GEO davaya ettiği itirazda, açılan davanın “GEO’nun federal hükümetle yaptığı kontrata sadık kalabilmesini felâket biçimde riske attığını,” beyan etti.

Mahkeme kayıtlarına göre GEO, asgari ücretin yaklaşık yüzde 1.25 ile yüzde 6’sı arasında bir ödeme yapıyor. Bu oran federal taşeronların ödemekle yükümlü olduğu tutarın yüzde 1’inden de az. Eğer davacılar kazanırsa, GEO yaklaşık 62 bin kişiye on milyonlarca dolar ödeme yapmak durumunda kalacak. Ve bu rakam yalnızca bir merkez için.

GEO’nun itirazı sert bir darbe yedi. Geçen yaz gerçekleşen tartışmalarda şirketin avukatı çalışma programını savunurken Aurora’dakileri kastederek “çalışmaya rızaları olup olmadığının her defasında sorulduğunu’’ belirtti. Araya giren bir yargıç şöyle cevap verdi: “Ya çalışacaklar ya da yemek yiyemeyecekler ya da tek kişilik hücreye konacaklardı değil mi? Kölelerin de seçim hakkı vardır, öyle değil mi?” Şubat ayında toplanan kurul, oybirliğiyle davanın devam etmesine karar verdi.

BİRÇOK DAVA AÇILDI

Bunların yanı sıra GEO Tacoma, Washington merkezindeki iş kanunu ihlalleri nedeniyle de bir dava ile karşı karşıya kaldı. Ekim ayında (zamanında Reagan tarafından atanmış olan) hâkim Robert Bryan, GEO’nun itirazlarını reddetti ve davanın eyaletin haksız kazanç ve zorla çalıştırma suçlarını kapsayan asgari ücret yasaları doğrultusunda davanın sürmesini uygun gördü.

7 Mart’ta 18 Cumhuriyetçi meclis üyesi, ki bunlardan 12 tanesinin kendi özel hapishaneleri var, İş Güvenliği ve Ulusal Güvenlik kurumuna mektup yazarak bu davalardan yakındılar. Eğer güvenlik ajansları şirketleri korumazsa, göçü kontrol etme çabalarının boşa çıkacağı yönünde imalarda bulundular.

Ancak senatörlerin hükümetten istediği şey, hukuki süreci etkileyemeyecek. Cumhuriyetçi milletvekilleri hükümetin kilit altında çalışan bu insanların ‘çalışan’ olmadıklarını ve bu nedenle asgari ücrete tabi tutulamayacaklarını ilan eden bir açıklama istiyor. Ancak kurum açıklamaları hukuk süreçlerini bağlamaz. Hâkimler yasaları takip ettiği sürece, gerçek bedel ortaya çıkacak.

Eğer insanların doğum yerleri nedeniyle kamplara doldurulması barbarlığının bedeli ödetilmezse, belki de vergi mükelleflerinin sıkışan ekonomisi bunu yapar.

Jacqueline Stevens
Siyaset bilimci,  Northwestern Üniversitesi’nde Tehcir Araştırma Merkezi’nin yöneticisi.

Yazının aslı New York Times‘dan alınmıştır.

Kaynak: gazeteduvar.com.tr | Çeviren: İdil Karşıt


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git