A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Tengricilik de yükselişte

Kategori Kategori: Makale | Yorumlar 0 Yorum | 10 Nisan 2018 00:27:55

Türkiye bir süredir deizmi tartışıyor. Siyasette, eğitimde, ticarette dinsel / İslamî referansların ölçüsüz bir biçimde arttığı ve dinin neredeyse tam bir baskı aracına dönüştüğü bir ortamda kitlelerin bu baskıdan kurtuluş için deizme yöneldiği iddiası her geçen gün güç kazanıyor. Evet, gerçek şu ki, deist yönelişler dinci baskıya karşı bir çığlık, bir itiraz ve bir var olma mücadelesi olarak yadsınamaz bir biçimde artık gündemimizde…



TÜRKİYE'DE TENGRİCİ YÖNELİŞ VAR

Ama henüz tam anlamıyla görülmeyen, teşhis edilmeyen ve belki de farkında olunmayan bir başka inançsal, toplumsal, kültürel itiraz dalgası daha var. Bu dalga aslında genel manada deist yönelişin bir parçası olmakla birlikte özgün özelliklere sahip bir sosyolojik realite…

Bahsetttiğim realite Tengricilik’tir.

Bazıları abarttığımızı düşünecek ama durum hiç de öyle değil. Kaldı ki yine o bazılarınca deist yöneliş iddiası da bir abartıdan ibaret. Hayır, kesinlikle abartmıyoruz.

Evet, Türkiye’de bir Tengrici yöneliş gerçeği var.

Her gün bir yenisi yapılan camilere rağmen, her gün bir yenisi açılan imam hatip okullarına rağmen, bunca tarikat ve cemaate, bunca dinsel yayına rağmen özellikle gençliğin arasında deist yönelişin özel bir alanı olarak Tengricilik akımı da gitgide güç kazanıyor.

Kelime anlamı itibariyle deizm; Allahçılık, Tanrıcılık / Tengricilik demektir. Tanrı ve Tengri sözü aynı sözcüğün ayrı çağlardaki söyleniş farklılığından başka bir şey olmasa da Tengri sözü daha eski, daha köklü bir bir tutumu yansıtıyor.

TÜRK DEİZMİ OLARAK TENGRİCİLİK

Allahçılık / Tanrıcılık demek olan deizmin bir versiyonu olarak niteleyebileceğimiz Tengricilik akımı, sadece Türkiye’de değil Türkî topluluklar arasında da gençlik düzeyinde inanamayacağınız bir hızla yayılıyor.

Bilindiği üzere Tengri sözü, Kök Türk Yazıtlarında, Divan–ı Lügat’it- Türk’te ve başka pek çok Türkçe kaynakta geçiyor. Allah anlamına gelen bu sözcükten türeme Tengricilik tabiri ise, eski Türk inançlarının güncel bir ifadesi ve hatta güncel bir formu olarak deizme denk düşüyor. Bu bağlamda Tengriciliği bir nevi “Türk Deizmi” olarak adlandırabiliriz.

Eski Türk inançları denildiğinde ilk akla gelen şamanizm, aslında Türklerin milli bir inancı yahut dini değildir. Şamanizm aslında bütün dünyada daha ziyade ilkel kabilelerde etkisi görülen büyü merkezli bir inançtır. Türklere özgü yahut Türklere ait değildir. Evet, şamanizmin Türkler arasında da bir nevi şifacılık, büyücülük, kötü ruhları kovma ritüelleri olarak yayıldığı tarihsel ve hatta güncel bir gerçektir. Zira bugün dahi Orta Asya Türk topluluklarında bu inanç varlığını belli ölçüde sürdürmektedir. Ancak şamanizm yahut kamcılık sistemli bir dinsel yapı olma vasfından çok uzaktır. Üstelik gitgide de etkisini yitirmeye başlamıştır.

 Türk tarihi çok dinli, çok mezhepli bir tarihtir. Türkî topluluklar arasında son yüzyılda dahi çeşitli dinsel akımlar ortaya çıkmıştır. Hatta son olarak İslam’ın en katı ve Arapçı dozajı en yüksek versiyonu olan Vahhabiliğin bile bugün etkili olduğu bölgeler vardır. Söz gelimi Özbekistan’ın Fergana bölgesi ve Doğu Türkistan’ın bazı bölgeleri bu noktada dikkat çekmektedir. Buna bir de Fethullahçı Nurculuk hareketini ilave edebiliriz. Fethullahçılık bir terörist örgüt haline dönüşmüş olarak Türk dünyasında bugün hala belli ölçüde etkisini sürdürmektedir. Ancak İslam’la ilgisi olmayan dinsel hareketler de söz konusudur. Altay Türkleri arasında Yüzyılın başında çok etkili olan AK DİN HAREKETİ / AK CANG, bu konuda en önemli örnektir.

BİNLERCE TENGRİCİ GENÇ BULUNUYOR

Türk dünyasında ve Türkiye’de bütün dinlerden, mezhep, cemaat ve tarikatlardan bağımsız olarak, kökü çok derinlerde olmakla birlikte yeni bir inançsal akım olan Tengricilik gerçeği hala kamuoyunun farkında olmadığı bir konudur. Bu farkındalığı meydana getirmek adına Tengriciliğin ne demek olduğunu izah edeceğiz. Ancak öncelikle şunu bilelim ki, bugün özellikle milliyetçi gençlerin bir bölümü arasında Tengricilik, İslamcı ve Osmanlıcı sözde millilik söylemlerine karşı “Türkçü bir karşı çıkış” olarak frekansını yükseltmeye devam etmektedir. Tengricilerin sosyal medyadaki hesapları, sayfaları ve paylaşımlarına gösterilen ilgiden bu hareketin ne denli güçlü bir sosyal tabanının olduğunu anlamak mümkündür. Bahsettiğim sosyal medya hesaplarının ve sayfalarının yüz binlerce üyesi vardır. Ayrıca açıkça ifade edilmese de pek çok milliyetçi dernek, vakıf, siyasi parti ve sosyal platform içerisinde binlerce Tengrici genç bulunuyor.

Bu arada Tengriciliğin, dinsel motiflerle örülü milliyetçiliğe karşı laik milliyetçiliğin bir uzantısı olduğunu belirtmeliyim. Tengriciler milliyetçi hareketler içindeki dinî söylemlere itibar etmezler. Hatta içten içe tepki duyarlar.

Gelelim Tengriciliğin temel ilkeler bağlamında ne demek olduğuna…

DEİZM BİR İNANÇTIR

Bunu iyi anlayabilmek için öncelikle deizmin temel özelliklerini bilmek gerekiyor. Bu nedenle evvelce deizme ilişkin yazdığım yazıda yer alan o 14 maddeyi buraya taşımak istiyorum:

1- Öncelikle ifade edelim ki, deizm kesinlikle bir inançtır. Deizmi bir inançsızlık türü olarak nitelemek gerçeği kabullenemeyen dinci çevrelerin bir mücadele argümanıdır. Deizm bir inanç olduğundan ötürü deistleri de doğal olarak “inançlı” kimseler olarak görmek durumundayız.  Dinci çevreler kendileri gibi inanmayan herkesi inançsızlıkla suçladıkları için deistleri de bu şekilde tanımlama yoluna başvuruyorlar. Böylece muhtemel deist adaylarını engelleyebileceklerini sanıyorlar. Oysa bu mümkün değildir.

2- Deizm, felsefî literatürde Türkçeye “yaradancılık” olarak çevrilmektedir. Bu da deizmde bir yaratılma inancının varlığını ortaya koyması bakımından dikkat çekicidir.

3- Deizmde temel işlevi yaratmak olan bir Tanrı inancı vardır. Zaten deizm sözü de Latince Tanrı / Allah anlamına gelen Deus sözünden türemedir. Buna Türkçe olarak bir nevi Tanrıcılık / Allahçılık / Tengricilik diyebiliriz.

4- Deizme göre bütün varlıkları var eden / yaratan bir Tanrı vardır. Kişi bu Tanrıyı kendi aklıyla keşfedebilir.

5- Deizmde tek Tanrı inancı vardır. Deizme göre Allah / Tanrı / Tengri birdir.

6- Deizme göre Tanrı / Allah bütün varlıkları var etmiş ve evrenin işleyiş kurallarını belirlemiştir. Evren Tanrı’nın koyduğu işleyiş kuralları çerçevesinde işlemektedir. Tanrı’nın evrene sürekli müdahale etmesi diye bir şey söz konusu değildir. Oysa deizm karşıtı teizmde Allah evrene sürekli müdahale etmektedir. Teizm kategorisinde; Musevilik, Hıristiyanlık, İslam, Hinduizm gibi dinler vardır.

7- Deizme göre din yoktur. Tanrı; peygamber yahut kutsal kitap göndermiş değildir. Tanrı’nın peygamber, kutsal kitap ve din gönderdiğine inanmak akıl dışıdır. Zira insan, zaten Tanrı’nın verdiği akılla neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlayabilir, bilebilir. Bunun için vahye, peygambere, kutsal kitaba, dine gerek yoktur.

8- Deizme göre insan, ahlaki kurallara uymakla yükümlüdür. İnsan yükümlü olduğu ahlaki kuralları aklıyla keşfedebilir.

9- Deizmde ölüm sonrasına ilişkin düşünce net değildir. İyilik ve kötülüğün neden sonuç ilişkisi çerçevesinde sonuçlarını zaten dünya yaşamında herkes görmektedir. Bu nedenle, ölüm sonrası başka bir yaşam ve o yaşamda ödül ve cezanın olacağı şeklindeki düşünce genel olarak reddedilmektedir. Ancak deist olduğu halde ölüm sonrası yeniden dirilişi ve ödül – ceza inancını savunanlar da vardır. Hatta reenkarnasyona inanan deistler de vardır.

10- Deizmde keramet, mucize, cennet, cehennem, cin, melek, büyü, şeytan, sevap, günah, ibadet, kader gibi kavramların yeri yoktur.

11- Deizmde iyi insan olmak esastır. Günah ve sevap yahut haram ve helal değil iyilik ve kötülük vardır. Her insan iyilik yapmak ve iyi insan olmakla yükümlüdür. İyilik yapan, karşılığını iyilik olarak görür.

12- Deizme göre evrim olabilir de olmayabilir de… Deizme göre insan, Allah’ın / Tanrı’nın oluşturduğu kurallar çerçevesinde, daha ilkel canlıların evrimleşmesi sonucu oluşmuş olabilir. Bir var ediciye / yaratıcıya inanmak, o yaratıcının, insanı aşama geçirmeksizin bir anda yarattığı düşüncesine inanmayı gerekli kılmaz.

13- Deizmde yaratıcıya ilişkin Yüce Varlık, Evrenin Büyük Mimarı, Doğanın Tanrısı gibi nitelemeler yapılır.

14- Tarihte pek çok deist düşünür; filozof, sosyolog, bilim insanı olsa da deizmin bir lideri, kurumsal bir yapısı, merkezi, örgütü yoktur. Deizm insanların bireysel olarak keşfettikleri doğal bir inanıştır. Hatta deizm için mevcut bütün dinleri ve din mefhumunu reddeden akıl ve doğa dini diyebiliriz.

İşte yukarıdaki maddeler düzleminde şimdi, Türk Deizmi dediğimiz Tengriciliği izah edelim:

TÜRKLER ÖZÜNE DÖNMELİ

Tengricilik, İslam’ı bir Emevi Abbasi Arap kültür emperyalizmi olarak gören gençler arasında yayılmaktadır. Bu cümleden olarak Tengriciliğe göre İslam bir Arap dinidir. İslam nedeniyle milli adlarımızı bırakıp Arap adları aldık. Milli yazımızı bırakıp Arap alfabesi kullanmaya başladık. Türkçeye binlerce Arapça kelimenin girmesi ve Türkçenin gelişmesine engel oluşturması da İslam yüzünden olmuştur. İslam, Türkleri ümmet adı altında Araplaştıran Türklük karşıtı ve Türklüğe düşman bir dindir. İşte bu nedenle Türkler özlerine dönmeli ve öncelikle Arap dini olan İslam’ı bırakmalıdır.

Evet, Tengriciler özetle böyle düşünüyor.

O halde Tenriciliği şimdi bir de maddeler halinde açıklayalım:

1- Tengricilik bir din değil inançtır.

2- Tengriciliğe göre evreni / varlıkları, Tengri var etmiştir / yaratmıştır.

3- Deistlerin yaratıcıya, Yüce Varlık, Evrenin Büyük Mimarı, Doğanın Tanrısı demeleri gibi Tengriciler de Tengriye, Yüce Allah anlamına gelmek üzere “Kök Tengri” / “Gök Tanrı” derler. Gök, bildiğimiz manada sadece gökyüzü değil de ulu, yüce gibi anlamlara da gelmektedir.

4- Tengricilere göre, Tengri evreni yaratmakla kalmayıp işleyiş kurallarını da belirlemiş olduğundan sonrasında onun evrene müdahalesi diye bir şey söz konusu değildir.

5- Tengricilere göre, Tengri peygamber, vahiy, kutsal kitap ve din göndermemiştir. Böyle bir şeyi düşünmek akla aykırıdır.

6- Tengricilere göre insan, aklıyla iyiyi ve doğruyu bulabilir. Bir peygambere veya dine gerek yoktur. Dinler akıl dışıdır.

7- Tengricilere göre herkes iyi olmak ve iyilik yapmakla yükümlüdür. Herkes bu dünyada iyiliğinin de kötülüğünün de karşılığını görecektir.

8- Tengricilere göre iyiler öldüklerinde Tengri katına yani uçmak’a giderler.

9- Tengricilere göre kötüler öldüklerinde tamu’ya yani yedi kat yerin dibine giderler.

10- Tengricilikte ibadet yoktur ama doğaya saygı bir nevi ibadet olarak görülür. Bu nedenle, su, denizler, dağlar, ormanlar, tüm bitkiler ve hayvanlar kutsal kabul edilir.

11- Tengricilikte atalar anısına saygı esastır. Bu nedenle insanlara ve insanlığa büyük iyiliği dokunan herkes yaşarken de öldüğünde de saygıyla anılır.

12- Tengricilere göre insanlar Tengri’nin çocuklarıdır. Tengri, çocukları arasından birilerini seçip de onlarla fısıldaşarak konuşmaz. Tengri zaten çocuklarına akıl vermiştir. Akılla ahlak keşfedilir. Akıl inancın da temelidir.

13- Tengricilikte ibadet olmadığı için tapınak / ibadet merkezi de yoktur. Tengriciliğe göre bütün yeryüzü ve doğa kutsaldır.

14- Tengricilikte dinsel lider yoktur. Zira Tengricilik bir din değildir.

TENGRİCİLERDE ATATÜRK SEVGİSİ ÇOK YÜKSEKTİR

Tengriciliğin yayıldığının göstergesi olması bakımından birkaç örnekten daha bahsedebiliriz.

Özellikle gençler arasında Osmanlıcılığa karşı Gök Türkçülük (Gök Türk Devleti Hayranlığı) milliyetçi bir refleks olarak taraftar bulmaktadır. Zira böylesi gençlere göre Osmanlı, yoğun Arap ve Fars kültür unsurları barındıran ve Türk kimliğine zarar vermiş olan bir devlettir.

Tengricilerde Atatürk sevgisi ve hayranlığı inanılmaz derecede yüksektir. Atatürk’ün laiklik ve milliyetçilik prensibi Tengrici gençleri çok etkilemektedir.

Tengrici gençler, kendi aralarında ve pek çok yerde Gök Türk harflerini kullanmayı önemserler. Gök Türk harfleriyle “Türk” yazısının büyük bir salgın gibi her yere yayılması Tengrici bir yönelişin de göstergeleri arasındadır.

İLAHİYAT ÖĞRENCİLERİ ARASINDA BİLE TARAFTARI MEVCUT

Tengrici gençler birbirlerine öz Türkçe adlar takarlar. Ailelerinin verdiği Arapça adlara ilişkin bir üzüntü taşırlar. Hatta bazı Tengrici gençler, Arapça adlarını değiştirmek için mahkemelere bile başvurmaktalar. Bu bağlamda ifade edebilirim ki bizzat tanıdığım kişiler var.

Tengricilik tıpkı genel anlamdaki deist yöneliş gibi imam hatip okullarındaki gençler arasında da ciddi sayıda taraftar buluyor. Tengriciliğin ilahiyat fakültesi öğrencileri arasında bile taraftarları mevcut.

Buna karşın Tengricilerin büyük bir çoğunluğu aşırı dinci baskı nedeniyle hala kendilerini gizleme yolunu tercih etmekteler.

Eski Kültür Bakanlarımızdan, devlet ve siyaset adamı Sayın Namık Kemal Zeybek’in bir süre önce yayınlanan TÜRK İNANCI adlı kitabına gösterilen yoğun ilgi de Tengrici yönelişin göstergelerinden biridir. Sayın Zeybek’in anılan kitapta; Türklerin dini yoktur, inancı vardır, mealinde sözler etmesi de Tengriciliği anlatması bakımından dikkat çekicidir.

Yazımızın sonunda her vesileyle ifade ettiğimiz üzere tekrar belirtelim ki Türkiye’de gerek deizmin gerekse onun Türk versiyonu diyebileceğimiz Tengriciliğin bu denli hızla yayılmasının en büyük nedeni dinciliktir. Dinciliğin siyasal ümmetçilik olarak Türkiye’de yaşamın her alanında egemenlik kurmaya çalışması karşısında, doğal bir refleks olarak gelişen deizmin ve Tengriciliğin dinciliğe karşı ciddi bir alternatif olması, sosyolojik açıdan bakıldığında tez antitez ilişkisinin kaçınılmaz bir sonucudur. Her tez mutlaka antitezini üretir. İslamcılık da antitezini kendi üretmiştir.

Evet, Türkiye’de İslam’ın değil ama İslamcılığın, dinci baskının, Emevi Müslümanlığının antitezi deizm ve Tengriciliktir. Ama üçüncü bir yol daha var ki o da İslam’ın Arapçı, Emevici özelliklerinden arındırılarak Muhammedî bir çizgide modern yaşamın gereklerine uyumlulaştırılması, tecdid edilerek yani güncellenerek yeniden inşa edilmesidir. Bu satırların yazarı üçüncü yolda ısrarcıdır.

Görelim mevla neyler, neylerse güzel eyler…

Cemil Kılıç
İlahiyatçı yazar


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

Esnafa konum vergisi: Bu da, 'haritayı kullandın' parası
Hollanda'da kadın düşmanlığına dikkat çekmek için öldürülen ‘cadılar’ anısına anıt dikilecek.
'Dezenformasyon Yasası' bilançosu
Merkel anılarını kaleme aldı…
Avustralya'da 16 yaşından küçüklere sosyal medya yasağı

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN
Oxford Sözlüğü yılın kelimesini seçti: Beyin çürümesi
"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

ARABIN ZEKERİ
SADAKAT
RENK CÜMBÜŞÜ
BECERİ
Tanrının Buyruğu

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git