Uzmanlar dünya’nın 6.kitlesel yokoluş olayının eşiğinde olduğumuz konusunda uyarıyor. Yeni yapılan araştırmalara göre gerçek şu ki, sonuncu namluya doğru bakıyoruz. Bilim insanları, önceki varsayımların aksine, tarihteki en büyük kitle yok oluşu olayına yönelik erken uyarı işaretleri olduğunu belirlediler. Artık bu işeretlerin neler olduğunu biliyoruz ve bunların günümüzde gözlemlenebilir ve endişe verici benzerlikleri var.
Tarihte böyle olaylar az rastlanır şeyler değil ve bugün dünyanın canlılarla dolu olduğu gerçeği, onların gezegendeki yaşamı tamamen yok edemediklerini gösteriyor. Ama kitlesel yok oluş, canlılığın nasıl gelişeceğine dair gidişatı değiştiriyor. Bazı dinazorlar yok olmasaydı, örneğin insanların da dahil olduğu memelilerin artışı hiç gerçekleşmeyebilirdi. Bildiğimiz en büyük kitlesel yok oluş Permiyen-Triyas olayıydı. Permiyen döneminin sonunu ve Triyasın başını işaret eden olay 252 milyon yıl önce oldu. Korkunç bir şekilde bu olay deniz yaşamının %96’sını ve karadaki yaşamın %70’ini öldürdü. Sibirya’daki büyük volkanik aktivitenin büyük ölçüde tüm dünyada atmosferi değiştiren ve birçok ekosistemin çöküşüne yol açan neden olduğu düşünülüyor.
Belki de, kısmen ozon tabakası üzerindeki volkanik hareketlerin etkisi , onun incelmesine ve bitki yaşam döngüsünün bozulmasına neden oluyor. En az 20 yıldır, bu olayın uyarısız ve aniden olduğu kabul ediliyordu. Bir gün herşey yolundaydı ve ertesi gün patlama. Ancak Friedrich-Alexander Üniversitesi Almanya’daki Museum Naturkunde’den araştırma ekibine göre bu böyle olmadı. İran’da önceden araştırılmamış fosillerin incelenmesiyle, olay yaşanmadan 700,000 yıl kadar önceki uyarı işaretlerini şimdi buldular.
Ammonoidlerin aynı zamanada amonit olarak da bilinen deniz yumuşakçaların türlerinin o zamanlar öldürüldüğünü ve hayatta kalan türlerin giderek azaldığını ve daha az karmaşıklaştıklarını keşfettiler. Başka işaretler de mevcut ve şok edici bir biçimde olduğu biliniyor. FAU’nun baş yazarı Wolfgang Kießling “Oksijen eksikliğinin, okyanus asitlenmesinin ve şiddetli küresel ısınmanın çok fazla kanıtı var.” dedi.
“Geçmişte yaşanan olaydan bizi farklı kılan bu fenomenlerin kapsamı. Örneğin, Bugünün sıcaklıktaki artışı 250 milyon yıl öncesinden önemli ölçüde daha düşük.” Diğer araştırmacılar son milyon yılda Permiyen sürecinde, karada dallı bacaklıların azaldığını ve denizde radiolarian denilen tek hücrelilerin de azaldığını keşfetti. Günümüzde deniz hayvanlarının azalabileceğine dair bulgular var. Geçen yıl araştırmacılar, son 65 yılda Atlantik ringa balığının %15 oranında azaldığını ve bunun iklim değişikliğinin doğrudan bir sonucu olma ihtimalini ortaya çıkardı.
Ekibin araştırması, bilim insanları korosu ve giderek artan bulgularla birleşerek Dünya’nın altıncı kitlesel yok oluş olayının eşiğinde olduğumuz konusunda uyarıyor. Kießling “Şu anda gözlemlediğimiz tüm habitatlardaki artan yok olma oranı, insanların yaşam alanlarının tahrip edilmesi, aşırı balık tutma ve kirlilik gibi doğrudan etkilere dayandırılabilir.” dedi. “Bununla birlikte, özellikle okyanuslardaki hayvan türlerinin azalması, iklim değişikliğine oldukça açık bir şekilde atfedilebilir. Bu işaretleri çok ciddiye almalıyız.” diyerek ekledi.
Kaynak: sciencealert.com