A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Robert kolej’de

Kategori Kategori: Kültür/Sanat | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: M. Şehmus Güzel | 07 Aralık 2017 11:04:39

Abidin Dino’nun okul sıralarıyla arkadaşlığı epey sınırlıdır. İşte örneğin Robert Kolej’deki öğrenciliğine, çevresinin ve arkadaşlarının onca şirin ve sevimliliğine rağmen, iki ders yılından biraz fazlaca dayanabildi :1927-1928, 1928-1929 ders yıllarında ve kısa bir süre de 1929-1930 ders yılında. Hepsi bu kadar ve 1930’da terketti okulu.

Kimi zaman, bilhassa Yeniköy’de Leylâ Abla’nın oturduğu ve Abidin’in de yaşadığı, Nuri Paşa Yalısı’nda, Abidin, okul arkadaşlarına davetler veriyordu. En başta Abidin’in o günlerdeki can arkadaşı Nâzım (Kalkavan), birçok sevimli ve uygar çocuklar ilk gençlik günlerine adım atıyorlardı. Müzik dinleyerek, dans ederek, eğlenerek.



Rasih Nuri İleri’nin 29 Aralık 1996 tarihli Radikal’de yazdığına göre, bu davetlere katılanlar arasında “Nâzım [Kalkavan] ile iki çok güzel kız [vardı], biri baştan çıkartıcı bir Rumen kızı diğeri Mevküre Şerbetçi...”

Robert Kolej'de Abidin’den izler kaldı elbette. Bu izlerin tümünü bugün bulmuş değiliz, birkaçı hariç, kalanlarını da bir gün veya başka bir gün ama mutlaka ortaya çıkaracağımızdan eminim :

Şimdilik o günlerin okul yıllığında Abidin’in renkli desenlerinin yer aldığını, Fermanlı Deli Hazretleri piyesinin davetiyesi ve broşüründe Abidin’den çizgiler bulunduğunu biliyoruz.

Fermanlı Deli Hazretleri oyununda Nâzım Kalkavan kadın rolünü üstlenmiş. (Daha sonraki yıllarında tiyatro ve sinemaya merakını sürdüren Nâzım Kalkavan, Sevim Tarı’nın daha sonra Mihri Belli ile evlenen ve Sevim Belli ismini alan sosyalist siyasetci hanımın dayısıdır; Kalkavan ailesi o günlerde Karadeniz’in İstanbul’a yerleşmiş zengin ailelerindendir.)

“Usta’nın el izleri” başlıklı bir yazı kaleme alan Seda Eren 12 Aralık 1996 tarihli Aktüel dergisinde aynen şunları yazıyor :

“Abidin’in Robert Kolej’de öğrenciyken Fermanlı Deli Hazretleri oyunu için hazırladığı program dergisi kapağında resim serüveninin ilk ipuçlarını görmek mümkün.”

Belki ilk değil ama orada da kimi ipuçları verdiğine kimsenin itirazı yok.

Mihri Belli, İnsanlar Tanıdım başlıklı anılarının birinci cildinde bir yerde şunları yazıyor :

“1929 yazı sonu, Boğaz’daki Amerikan Koleji (Robert Kolej) giriş sınavlarına katıldım. (...) Yatılı hazırlık üçüncü sınıf öğrencisi olarak kaydımı yaptırdım.”

Mihri Belli o günlerde 14 yaşındadır, Abidin Dino ise 16’sında.

13 Nisan 2007’de Paris’te bir öğleden sonra süren uzun boylu söyleşimiz sırasında, Mihri Belli’ye, Robert Kolej’de Abidin’i tanıyıp tanımadığını sordum; şu yanıtı verdi :

“1929 sonbaharında Macit Bey’in Türkçe dersinde aynı sırada oturuyorduk Abidin’le. O uzun pantolonluydu, ben kısa pantolon giymiştim. Bize göre daha iri yarı ve daha yaşlıydı. O yıllarda Robert Kolej’in protestanlığı yaymaya yönelik misyoner yönü kemalist iktidarın radikal laikliği sonucu artık gündemden düşmüştü. Rahattık. Ve Robert Kolej’de Anadolu, bilhassa Karadeniz Bölgesi doğumlu pek çok çocuk ve genç vardı. O günlerde İstanbul’a yerleşmeye başlayan yeni zengin Karadenizliler çocuklarını Robert Kolej’e gönderiyorlardı.” (Mihri Belli, andığım kitabında, o günlerdeki okulun, son derece ilginç sosyolojik analizini yapıyor, bunu da buraya hemen not etmeli.)

Davetler, desen çizmeler, karikatürler, Fermanlı Deli Hazretleri piyesi davetiyesinin resimlenmesi derken okul zamanı “rüzgâr gibi geçti”. Abidin ancak bu kadar dayanabildi Robert Kolej’e. Okul hayatına demek daha yerinde olacak. O  yaşta okul hayatı çekilebilirliğini yitirmişti artık Abidin için. Evet okul hayatının tümü tamamı hepsi bu kadardır. Abidin’in okullarla ilişkisinin sonu İstanbul’da Robert Kolej’de yazıldı.

İnanmayacaksınız belki ama Abidin’in tek diploması bile yoktur. Bütün ana-babalara duyururum : İlle diplomayla olmuyor bu işler.

Elbette Paris’teki çocukluk yıllarında da Abidin biraz mürekkep yaladı, dirsek çürüttü ama, o iş te uzun sürmedi. Neyse. Bunu başka bir gün anlatırım.

Unutmadan ekleyeyim : Abidin’in Robert Koleji terkinde elbette rakamların da bir sorumluluğu bulunuyor. Ama asıl suçlu sadece  rakamlar ya da matematik değil. İspanyol gribi ve Abidin’in çizmek, resim yapmak, yazmak, İstanbul’u tepeden tırnaga, Çamlıca’dan Marmara’ya, dere Yedi Tepe dolaşmak, tanımak, Neyzen Tevfik’le yoldaşlık etmek merakıdır. Robert Kolej’i terk etmesinin bir nedeni de yalnızca evet yalnızca bu işlerle, bu çok önemli, eğitici, öğretici ve insanı geliştirici işlerle uğraşmak arzusudur.
Abidin daha 16-17 yaşındayken kimi mizah desenleri İstanbul basınında yayınlanmıştı. Abidin’in o yıllarda ilgisini çeken şeylerin başında minyatür ve hat sanatı geliyordu. Bir de kimi karikatürcülerin çizgileri. Evet Abidin’i başka şeyler, başka mekanlar, başka ufuklar çağırıyordu. Abidin tercihini yaptı ve okul hayatına böyle elveda dedi.

Aslına bakarsınız Abidin bu işe o kadar üzülmüş de değil. Nitekim ne diyor bakın :

“Böylece dillerime bir de İngilizceyi katmak olanağını buldum.”

Daha ne olsun?

Robert Kolej’deki sınıf arkadaşlarından birinin ismini aklımızda tutalım : Nâzım Kalkavan. Diğer yakın arkadaşları gibi Nâzım Kalkavan da Abidin’in yaşam serüveninin değişik safhalarında, Abidin’in yaşamının başka birçok sahnesinde karşısına/karşımıza çıkıyor çünkü.

Abidin’in o ilk gençlik yıllarında futbola merak sardığını da biliyoruz. Abidin bu merakını bana değişik vesilelerle anlattı : “Gençliğimde futbol oynadım.” diyordu Abidin.

Küçük bir kız çocuğuyken mahallenin erkek çocuklarıyla top peşinde koşmaktan usanmayan Güzin Dino (Güzin bunları Gel Zaman Git Zaman’da yazıyor ve bana defalarca anlattı.) Abidin’in futbolculuğu konusunda şunları söyledi :

“Doğru, Abidin futbol oynadı. Kalecilik yapıyordu. O ilk gençlik günlerinde. Ama benimle tanıştığı günlerde [1939 ve sonrasındaki günlerde] top oynadığını görmedim.”

Dino ailesinden gelen ve 1960’larda Beşiktaş futbol takımının kalesini koruyan Sabri Dino’yu burada anabiliriz. Evet Abidin de “kedi kaleci”ydi. Şimdi “Hangi takımı tutuyordu?” diye soracaksınız. Sadece İstanbul’un “üç büyükleri”nden birini diye yanıtlayabilirim. Ama hangisini? diye ısrar ederseniz, ısrar etmeyin etmeyin lütfen, asla söylemem : Abidin’e sözüm var çünkü.

Futbol merakı her zamankinden daha çok sürüyor. Bugün de çocukların ve gençlerin tercihi okul sıralarıyla yeşil sahalar arasında değil mi?

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Karadeniz Alarm Veriyor, İHA Olayları, Tanker Patlamaları ve Sessizce Derinleşen Bir Güvenlik Krizi
Kahramanmaraş’ta Polis Tatbikatı ve Toplumsal Çatışmanın Anatomisi
Coca-Cola’nın “Pair Bottle” Deneyi Kapitalizmin İnsan İlişkilerine Müdahalesi
Türkiye’de Bahis Depremi, Peki Diğer Spor Dalları Gerçekten Güvende mi?
Ayakkabılar yapılmaz, yetiştirilir

Narva’da Sessiz İhlal, Rus Sınır Muhafızları Estonya Toprağında, Dünya Yine Seyirci
Avustralya'dan Bondi Plajı saldırısı sonrası silah yasalarını sertleştirme hamlesi
Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi
Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…

Türkiye’de konkordato alarmı: 2025’te başvurular tarihi zirveye gidiyor
Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga

Avrupa’da en fazla Türk’ün yaşadığı ülkeler hangileri?
"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Mişka Yaponçik Yahudi Mafya Babası
Tankların dili, halkların sessizliği… Tarihi toprak yalanı ve savaşın meşrulaştırılması
AVM’ler, Kapitalizm ve Emekçinin Kuşatılması Tüketim Toplumunun Görünmez Hapishanesi
Coğrafya Değil, Kapitalist Sömürü Kaderi Belirler
Tekno-Kapitalizmin Çöküş Aynası Tesla Neden “En Sonda”

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git