A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Sürdürülebilir

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 06 Kasım 2017 13:40:03

Bu kelimeden halkın ne anladığını merak etmekteyim. Siz de benim gibi bu kelimeden milletin ne anladığını düşünüyorsunuzdur. Bir konu nasıl sürdürülebilir olur? Bakın bunun yabancı dilde eş kelimesi ‘sustainable’ olarak geçmekte. Aslında Avrupa Birliği ülkelerinin kalkınma veya enerji konusunu işlerken kullandıkları bir tabir “Sustainable Enerji” Yani planlı bir süreçte yatırımlarla büyüyen enerji ihtiyacına karşılık yapılan enerji yatırımları diye adlandırabileceğimiz bir deyim. Bu tabirlerin kalkınmış veya kalkınmakta olan bir ülke için ne anlama geldiğini iyi anlamak gerekir.

Yıllar öncesine gitmek istiyorum hafızam beni yanıltmazsa. Çocukken babam sabah kahvaltısına Kars peyniri olmadan oturmazdı. Kışın kasap Nihat bize özel sucuk yapardı, bir kaç kilo alınırdı ve bütün bir kış yerdik. Bakkal Hamdi Ağa tezgahın arkasında pastırma kıyar, kimi zaman yarım kilo alınırdı eve. Bolluk ve bereket o tarihlerde mahallede vardı, memur sınıfı olarak düzenli bir yaşamımız vardı. Kasaptan et alındığı zaman önce göz doyardı, sonra sofralar şenlenirdi. Haftada iki kez Sıhhiye’de sempt pazarı kurulur, haftalık sebze ve meyveyi oradan alırdık.

Kimi zaman hammal tutulur bir küfe dolusu sebze ve meyva eve gelirdi. Aslında evde yaşayan çok insan yoktu, valide , peder ve bir de ablam. Amma  küfeyle eve gelindiğini çok hatırlarım. Domatesin kokusu, patlıcanın diriliği, biberlerin albenisi bu gün hala beni bu mekana çekmekte. Ancak aynı hazzı, aynı duyguları hissetmem mümkün olmamakta. Türkiye bir zamanlar dünyanın mercimek ambarı, buğday deposu, tütün, pamuk, fındık, meyve ihracaatcısı idi. Hatta ben bile ihracaat konusuna ilk atıldığım tarihlerde, Hollanda’ya pırasa ihraç etmeye kalkışmıştım. Paketlemeyi bilemediğimiz o tarihlerde, çok zorlu günler yaşamıştım. Komşu ülkenin yumurta ihtiyacına cevap vermeye kalktığımda, başıma neler geldiğine ben bile inanamamıştım. Sonra bütün bu konuları bir kenara bırakıp başka işlere devam etmiştim. Yani benim yaptığım ihracaat sürdürülebilir olamadı.

Ülkemde var olan bir çok konunun yavaş yavaş “Unsustainable” yani ‘’Sürdürülemez’’ bir duruma dönüşünü izlemek beni ziyadesi ile üzmekte. Tütün, pamuk, yaş sebze ve meyve, hayvancılık, bütün tarım sektörü hızlı bir şekilde durma noktasına gelirken, ülkemin kalkınma ve büyüme konusu nerede diye merak edildiğini düşünmekteyim.

Bir ülkede büyümenin yabancı ülkelerin Türkiye’deki bankalara yatırdığı kaygan paralarla ölçülmesinin doğru olmadığına inanmaktayım. İşsizliğin arttığı, satılacak milli varlıkların bitip tükendiği bir ortamda, kapanan fabrikalardan dolayı enerji fazlası olan bir dönemde, kimse enerji yatırımı yapmamakta.

Enerji yatırımları sanayide büyüme ile olur, işsizlik bu yatırımlarla düşer. Ülkemizde büyüme olarak telaffuz edilen rakkamların doğru olmadığını ekonomi ile uğraşanlar söylemekte. Aslında bu gerçeği görmek için ekonomist olmaya gerek yok. Ekranlarda, büyük şehirlerde yapılan inşaatlardaki evlerin satılması için verilen ilanlardan anlaşıldığı gibi, biz süratle betonlaşmaya devam etmekteyiz. Ev yapmanın, inşaat yapmanın büyümenin göstergeleri içinde olduğuna inanmamaktayım.

Ülkem artık tarım ürünleri ithal eden, hayvansal gıda ithal eden, sebze meyva ithal eden, yeterince buğday ekimi olmadığından saman bile ithal eden duruma düşmesini üzülerek takip etmekteyim. Nereden nereye geldiğimizi bir düşünün!

Dünyanın kendi kendine yeten 7 ülkesinden biri olduğumuz dönemlerden, 15 sene içinde geldiğimiz yeri iyi değerlendirmemiz gerekir. Aziz Nesin’in tarif ettiği halk konumundan artık çıkmamız gerek. Okyanus bitti, milli değerler yok oldu, satılacak bir Dolmabahçe,  bir Topkapı Sarayı, bir de Beylerbeyi Sarayı kaldı. Belki buraların da ipotek edilip para aranmadığını kimse iddia edemez.  

Cumhur her seferinde “biz aldatıldık, bizi yanılttılar’’ diye halkın merhametine sığınmakta. Ancak üniversite okumuş bir insanda doğruyu yanlıştan ayırtetme yeteneği olması gerek, bundan yoksun kişiler, her söylenene inanır ve durum sürdürülemez konumuna düşer  diye bir sözüm geldi söyledim, hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı

Hint - Pasifik'teki Güç Oyunları: Dörtlü İttifak ve Deniz Hakimiyeti İçin Mücadele
Suriye, Irak ve İran'daki PKK uzantıları ne olacak?
Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!

İKİ DİRENİŞ
Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.

ŞEHR-İ İSTANBUL
MECLİS PAKETİ
Bir Fırtına Tuttu Beni
MAGNA CARTA
KURBANIM BUGÜN

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git