A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Kütük Siyaseti: Nerelisin?

Kategori Kategori: Yaşam | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Ayşe Özer | 14 Ağustos 2017 16:23:48

Her birey kendi hikayesinin yönetmeni olmak ister. Avuç içi kadar kalan parklarımızda kene korkusuyla çimlere oturamadığımızdan sırtlarımızda taşıdığımız rejisör koltuklarına merakımız bundandır belki de. Mekanlarımız elimizden alındığı sırada rejisör koltuğunda başkaları oturduğundan elimizde açılır kapanır koltuklarla kalakaldık. Oysa ki bu bizim hikayemizdi ve bizimkisi bir aşk hikayesiydi. Öyle bellemiştik. Mekan kurgusunu iyi yapamadığımızdan, gitmediğimiz görmediğimiz köylerin hala ve illa ki bizim olduğunu iddia ettiğimizden hikayemiz bizim istemediğimiz mekanlarda ve mecralarda bizden bağımsız akmaya başladı.

Kurgusal metinlerde mekan önemlidir. Hikayenin nerede geçtiği, gidişatını belirler. Yaşar Kemal’in romanlarında 40 sayfada bir kapı açılır. Usta, bütün Çukurova’yı dolaştırır da öyle getirir o kapının önüne. “Kapılar kolay açılmaz evladım”demektedir belki de. Mücadeleyi öğütlemektedir. Hızlı okuma tekniğiyle Dostoyevski romanı okuyunca adam, sorarlar “ne anladın?”“Olay Rusya’da geçiyor” der o da. Dostoyevski insanın huzurunu her türlü bozar. Okunması gereken kitapları okumaya bile yetmezken ömrümüz, her dakikasında biraz daha yalnız kalırız kendi adamızda. Ütopyalar, hep adalarda geçer, zira insan eli değdiğinde hayallerimizin yıkılacağını biliriz. Sağın ütopyaları olan distopyalar birer birer gerçek olurken ve Orwell yaşasaydı “şerefsizim benim aklıma gelmişti” diyemeyeceği nitelikte hikayeleri yaşarken, üç tarafı denizlerle çevrili ve fakat halkının büyük çoğunluğu yüzme bilmeyen ülkede, mevzular derinleştikçe atılan can simidi sayısı artar kürsülere. Kürsü, yerel siyasetçinin iktidar alanıdır, kerameti kendinden menkul siyasetçinin koltuğuyla birlikte gayrimenkulüdür. Mendil kadar iktidar alanını, fındık kadar erki elinde bulunduran, başlar kendi ötekisini yaratmaya, “biz”den olan nüfusa kayıtlı olduğu yere göre belirlenir. Ayağını bu toprağa basan mücadelenin öncüsü, Misak-ı Milli sınırları içinde dağlarda tek tek yanan çoban ateşlerini birleştiren yiğit insanların kurduğu kurucu partinin bir toplantısında daha tanışmadan önce karşıdakine şu soru sorulur: “Nerelisin?”

Kütük siyaseti, yalnızca mekanla ilgili de değildir, isimsiz Mehmetlerin emperyalizme karşı mücadelesinin üzerine kurulmuş partide soyadını, bir soylu veya ünlü aile aidiyetini itibar hanesine artı yazdırır. Kütüğe yanlış kaydedilir de bir direnişin ismi, yıllarca her resmi belgeye o şekilde aktarılır.

Bir gün herkes 15 dakikalığına da olsa O’ralı olur, kütükleri kütüklüklerinin önüne geçer otel lobisi siyasetçilerinin. “Geldiğimiz yeri unutmadık ki, gideceğimiz yeri şaşıralım” mottosuyla kasaba siyaseti Hasip ile Nasip’in arasına sıkıştırılır. Geldiği yeri unutamayanlar, bulundukları yere uyum sağlayamadıklarından “bizimkiler” dediklerine tutunur. Sonra “biz”den olmayanı ötekileştirip, ötekiyken kendi ötekisini yaratır. Siyasete yabancı bir kitle, düşünsel ve eylemsel hiçbir muradı olmadan bambaşka bir yabancılaşmanın müsebbibi oluverir.  

İşçinin sendikalılığının değil, Harranlı olup olmadığının peşindeki hayli sol siyaset, aynı apartman aydınlığına bakan kapısı açık balkonlardan birbirinin sesini duyarak yaşayan emekçilerin sesini duymadığından apartman boşluğunda siyaset yapar ki, “mahalle çalışması yaptım” diyebilsin. Mahalleleri gezerek ve hiç tanımadıkları insanların kapılarını çalarak, halka dokunurlar.

Mücavir alan sınırları içindeki siyasi mücadele, hemşeriye dayanarak yapılmak istenir ki, herkes bizden olsun. “Orası benim görev bölgem değil” diyen trafik polisi gibi, Ankara Çankaya’dan, Türkiye  İzmir’den ibaret sanılır sonra. Çankaya’dan bakıldığında siluet bozulmamış görünmektedir. Hep aynı semtlerde, kurtarılmış bölgelerde yürütülür mücadele. Fiziki ve dijital mahallelerimizde herkes bizdendir, her söylem steril. “Lütfen sayfamdan defolabilirler mi koyunlar?” derken, köyün en son çiti, mücadelenin ufku oluverir, uyumak için saydığımız koyunlar bile atlayamaz o çitten. Hattı değil, sathı müdafaa etmeyi şiar edinenlerin devamı olması gereken kadro yurt genelindeki bir seçimde “büyükşehirleri aldık!” diye övünür sonra. Kahverenginin elli tonu vardır ama %51 ile gri Ankara’nın kahverengiye boyandığı iddia edilir. Olay Türkiye’de geçiyordur belli ki.

Kendi hikayesini bırakıp, karşıtının kendisine verdiği rolü üstlenen, onun kendisine yazdığı hikayeye göre kendisini konumlandıran kurucu partinin yöneticilerine sürekli sorulur: “28 Şubatta neredeydiniz?”, “15 Temmuzda neredeydiniz?” diye. Mekan kurgusunu yapan hikayeyi de kaleme alır. Platon’un mağarasının içinden seslenir sırtı kapıya dönük siyasetçi, “hemşerim, sen de bu mağaradan mısın?” “Öyleyim tabii, içinden”. Sabit ikametgah sahibi olmak, her zaman tutuklu olunan davadan tahliye sebebi olmamaktadır oysa ki.

Coğrafyanın kader oluşu, “nerelisin?” sorusunda bulamaz karşılığını. Kayseri il sınırında aşka gelen hemşerilik, kendi coğrafyasında fikrini yaymaya cesaret edemeyenleri büyükşehir siyasetinde ön seçim sandıklarında, delege seçimi kulislerinde buluşturur. Gurbette hemşerisini görenler sevinir de, mücadelenin yerlileri, öz yurdunda paryalaştırılır.

Demem o ki, bizim hikayemizin mekan kurgusunun nereli olduğumuzla bir ilgisi yoktur hemşerim. Nerede ve nasıl durduğumuzla ilintilidir ki, o mekan zulmün tam karşısında ve halkın tam içindedir. Uzak şehirler bizi çağırmaktaysa, artık hareket vaktidir.


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Türkiye ve Arap ülkelerinde
DEPREM : Hangi ülke, ne yardım gönderiyor?
YAS...
YAKIŞMIYOR
İşte Millet İttifakı'nın 9 ana başlıklı Ortak Mutabakat Metni'nin önemli maddeleri

Katar Gate: AP'deki rüşvet skandalında Türkiye bağlantısı
73 YIL SONRA BİR 14 MAYIS DAHA
NATO'nun 31'inci üyesi Finlandiya
Avustralya’dan TikTok’a yasak geldi
Almanya: İş gücü göçünü kolaylaştıran yasa kabineden geçti

Acemoğlu: 15 yıl Türkiye için fırsat penceresi bunu harcarsa sonu trajik olur
AB Meta'yı 1,2 milyar euro para cezasına çarptırdı
55 bin kişiyi işten çıkararak yerine yapay zeka kullanacak
Dünyada gıda fiyatları 12 aydır düşerken; Türkiye'de 31 aydır yükseliyor
Türkiye Irak’a yaklaşık 1,5 milyar dolar tazminat ödeyecek

2023 FIFA Kadınlar Dünya Kupası’nda rekor bekleniyor
Rüya...
Kocaman bir aile gibi
Yeni Zelenda: 2009 sonrasında doğanlara sigara yasağı
Avrupa’nın ardından ABD’de maymun çiçeği virüsü alarmı

GREV HAKKI TARTIŞILIYOR, TANINIYOR
“İŞÇİLER SAHAYA İNMELİ”, BÜLENT ECEVİT’LE SÖYLEŞİ
KİTAPÇI RÜSTEM, PARİS: EMEKÇİDEN YANA ve FAHRİ KONSOLOS
Değerli Dost Aydınlık Yürek - HASAN MEYZİNOĞLU
“ŞAİR LÂFI”

Ana gibi yar, Anadolu gibi diyar olmaz
HÜMANİZMANIN KANITLANMASI
YABANCILAŞMA
GERÇEK FELSEFE
MADDE VE DÜŞÜNCE

2023-2027'de dünya genelinde rekor hava sıcaklıkları görülebilir
Okyanus sıcaklıkları rekor seviyede
BM'den uyarı: Deniz seviyesi rekor hızla yükseliyor
AB'nin enerji tüketiminde yenilenebilir kaynakların payı 2030'a kadar %42,5'e yükseltilecek
'Ekosistemi yeniden dengele': Dingoları ve şeytanları geri döndürme planı

Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar
Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik , Metaverse, Sanal Uzay Nedir?
Apple'dan iPhone Uygulamalarına Dev Zam: 1 Dolarlık Uygulama 17 TL Oldu
Yapay Et Şirketi Üretime Hazırlanıyor

Eratosthenes MÖ 3. Yüzyılda dünya'nın çevresini nasıl ölçtü?
Leonardo da Vinci'nin annesi Çerkes bir köle
UÇAN KÜÇÜK ŞIRINGALAR
Kanser hücrelerini öldüren virüs hastalar üzerinde olumlu sonuç verdi
Çin'de havadaki Covid-19'u tespit eden maske geliştirildi

Gençlerin yüzde 63'ü Türkiye'den gitmek istiyor.
Modern köle sıralamasında Türkiye zirvede
Türkiye'de temelsiz yargılamalar devam etti
Türkiye’de çocuklar ekmek veya makarna ile besleniyorlar...
Türkiye yine

Demokrasinin yozlaşıp ayak takımının hakimiyet kurduğu rejim: Oklokrasi
“BİZE BİR SOSYALİST PARTİSİ LAZIM”
Mezopotamya’nın Ağıtları
KARGALAR, ÖRÜMCEKLER, LEYLEKLER VE DİĞERLERİ
1 MAYIS 1945

MEVSİMLER
HUKUK NEDİR?
GÜVENMEK
Tanrının Arabası
FARELER

Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış
Antik Çağlarda Kendi Memleketlerine Karşı Savaşan Paralı Askerler
Sümer Atasözleri ve Özdeyişler
Museviliği benimsemiş tek Türk devleti : Hazarlar


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git