A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

İstiklal Caddesi’nin hâli AKP Türkiye’sinin özeti

Kategori Kategori: Makale | Yorumlar 0 Yorum | 16 Mayıs 2017 08:01:35

Türkiye’nin simge mekânlarından olan İstiklal Caddesi, tarihi boyunca birçok değişime uğradı ama hiçbir zaman AKP’yle birlikte yaşadığı tahribatı yaşamadı. İstiklal’in şu anki durumu, AKP iktidarının korkunç politikalarını, en yalın biçimiyle gözler önüne seriyor

Bir zamanlar İstanbul’un “kültürel merkezi” ya da “kalbi” olan Beyoğlu’nun İstiklal Caddesi’nde yürüdüğünüz zaman, sayısız mağazanın vitrininde “satılık” veya “kiralık” ilanıyla karşılarsınız. Türkiye’nin simge yerlerinden olan İstiklal Caddesi, tarihi boyunca birçok değişime uğradı ama hiçbir zaman AKP’yle birlikte yaşadığı tahribatı yaşamadı İstiklal’de bir biri ardına yükselen oteller, AVM’ler ve turistlik işletmelerle sadece “kentin dokusu” değil, “bir tarih” de yok edilmek istendi. Bugün İstiklal’de tarihi binalar rant için kurban ediliyor, belleğimiz açısından muazzam öneme sahip mekânların yerini Arap alfabeli ve mimarı açısından uyumsuz “turistlik mekânlar” dolduruyor. Caddenin değişiminde; artan şiddet ortamı, yüksek kiralar ve güvenlik zafiyetinin de etkisi mevcut. Fakat burasının altını özellikle çizmek gerekiyor: İstiklal’in şu anki durumu, AKP’nin 15 yıllık iktidarındaki korkunç politikaları, en yalın biçimiyle gözler önüne seriyor.



Beyoğlu’nda yaşananların belki de ilk habercisi, Emek Sineması’nın rant için kurban edilmesiydi. Sadece bununla da sınırlı değil: Beyoğlu'nun en eski binalarından olan, Ahmet Hamdi Tanpınar ile Bedri Rahmi Eyüboğlu›na ev sahipliği yapmış Narmanlı Han’ın, “restorasyon” adı altında yıkım çalışmalarına başlandı. Atatürk Kültür Merkezi (AKM), Muammer Karaca Tiyatrosu ve Devlet Tiyatroları ile Aziz Nesin Tiyatrosu kapatıldı. Alkazar ve Sinepop gibi “kültür sinemaları” tarihe karıştı. İçerisinde, İstanbul’un en eski şapkacılarından Madame Katia’yı da barından 145 yıllık Hazzopulo Pasajı’ndaki bilmece ise devam ediyor.

Değişim nasıl başladı?

AKP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile yine AKP’li Beyoğlu Belediyesi’nin İstiklal’in tarihi dokusuna ilk müdahalesi 2005 yılında ağaçların sökülmesi ve “Çin graniti” döşenmesiyle başlamıştı. Üstelik çalışmalar tamamlandıktan sonra taşlar kaldırılmış, yerine Türk malı taşlar döşenmişti. Kamu kaynakları boşa harcanmış, çalışmalar nedeniyle Beyoğlu’nun ziyaretçi sayısı neredeyse yarı yarıya kadar düşmüştü. Değişim 2011’de de devam edecekti. 2011 yılının ilk aylarında, başta Asmalımescit olmak üzere İstiklal’de adeta bir “zabıta devri” başladı. AKP’li Beyoğlu Belediyesi’nin zabıtları, baskın niteliğinde yaptığı “denetimlerde” ruhsatlı işletmelerin masa ve sandalyelerine el koydu, ağır cezalar kesti. Masa, sandalye yasakları yetmezmiş gibi bir de eğlence vergisinde fahiş oranlarda artışlara gidildi. Üstüne, yurttaşların ve uzmanların tüm itirazlarına rağmen, Beyoğlu’nun orta yerine Demirören AVM açıldı. İnşası sırasında oluşan toz ve gürültü kirliliği nedeniyle yurttaşlara büyük rahatsızlık veren AVM, caddenin kültür merkezinden, tüketim merkezine dönüşmesinin ilk işaretçisiydi.

Caddenin yeni halinde de ağaç yok!

Gezi Direnişi’nin ardından TOMA’ların kol gezdiği Taksim, bir kez de “meydan düzenlemesiyle” şantiye alanına dönüştürüldü. Düzenlemenin bitmesinin ardından meydan adeta beton yığınına döndü. Son olarak ise geçtiğimiz günlerde İstiklal Caddesi’ni su bastı. Hâlihazırda devam eden altyapı çalışmalarının, çözüm odaklı değil, rant odaklı olduğu, Hazzopulo Pasajı’nın yakınlarında biriken su ile gözler önüne serildi. Üstelik Taksim Meydanı ile Tünel arasında işleyen nostaljik tramvay seferlerine, altyapı çalışmaları nedeniyle ara verilmişti. İstiklal Caddesi’nin sel basmasının ardından, caddedeki altyapı çalışmalarının kısa bir süre içinde bitirileceği medyaya servis edildi. Yeni halinde de ağacın olmadığı İstiklal’de, parke taşlarının döşenmesi ve nostaljik tramvay hattı yenilemesinin yıl sonuna kadar devam edeceği öğrenildi.

Yapılanlar tekniğe uygun değil

İstiklal Caddesi’ndeki dönüşümü Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ÇED Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı’ya sorduk. Yapıcı'ya göre, dönüşümün teknik, estetik, politik ve ekonomik olarak dört yönü var. Yapıcı, “Dört açıdan da felaket noktadayız” diyerek başlıyor sözlerine. İBB Başkanı AKP’li Kadir Topbaş’ın 2005’te sarf ettiği, “İstiklal Caddesi’nin konseptinde ağaçlar yoktur” sözünü hatırlatan Yapıcı, “Yapılan işler tekniğine uygun yapılmıyor. Mesela 2005’te başladılar İstiklal Caddesi’yle uğraşmaya. Kimseye sormadan o dönem ağaçlar söküldü. Teknik açıdan durum zaten kabul edilemez ama estetik açıdan baktığımız zaman, 19. Yüzyıl mimarisinin çevrelediği bir alan vardı. Bunu bir resim gibi düşünelim. Bir resmi duvara astığınız zaman, o resmi ortaya çıkartacak bir paspartu olduğunu bilirsiniz. Mesela caddede, öyle bir kaldırım vardı ve o kaldırım sadece yayaların geçmesine yaramıyordu. Ama onlar, onu da yok edip, yerine sıfır taşları, renk farkı bile gözetmeksizin koydular. Ortaya da korkunç bir sonuç çıktı” diyor.

Bunun adı kültürel soykırımdır

Mimar Mücella Yapıcı, AKP’nin İstiklal Caddesi’ndeki renkli yaşamı istemediğini vurgulayarak, “İnsanların özgürleştiği, kadınların, gençlerin şarkı söylediği, sokaklarında masaların olduğu, cıvıl cıvıl, açık bir alandan rahatsız oluyorlar” diyor ve ekliyor: “Bir de deprem yasasını da bahane ederek, bölgede yıllardır yaşayan yurttaşları, otel yapacağız diyerek adeta sürdüler. Fakat böylece bir kenti öldürdüler ve kente yeni kimlik yüklediler. Sonrasında da buna uygun politik kaygıları olan insanları buraya yerleştirdiler.”

“AKP’nin Beyoğlu’nda yaptıkları bir kent suçu” diyen Mimar Yapıcı, sözlerini şöyle sonlandırıyor: “Bu bir nevi de kültürel soykırımdır!”

Caddenin bu hale geleceğini öngördük

Beyoğlu Eğlence Yerleri Derneği (BEYDER) eski Başkanı Tahir Berrakkarasu ile de İstiklal’in durumundan laflıyoruz. Berrakkarasu, “Caddenin bu hâle geleceğini biz çok önceden öngörmüştük” diyerek başlıyor sözlerine. Tahir Berrakkarasu anlatıyor: “Her şey 2005’te başladı. Fakat sonrasında eğlence vergileri 6 liradan, 465 liraya çıkartıldı. Biz o dönem ciddi bir örgütlenme sürecine gittik. Yaşanacakları gördük çünkü. Akabinde Türkiye’de tek bir yerde, masa sandalye operasyonları yapıldı. O da İstikal’de oldu.”

Berrakkarasu, geçen ay İstiklal Caddesi’nin başından, Tünel’e kadar kapatılan 41 butik dükkân saydığını aktarıyor. “Üç sene öncesine kadar, İstiklal’de boş dükkân bulamazdınız” diyen Berrakkarasu, şöyle devam ediyor: “Caddedeki dönüşüm bilinçli olarak yapıldı. İstanbul gibi bir metropolün en önemli yerinde toplu taşıma bu kadar erken biter mi? Vapuru, saat 23.00’te bitiriyorlar. Ben 6 bin imza topladım, vapur saatleri uzatılsın diye. Topladığım imzaları da Kadir Topbaş’a verdim ama ne fayda. Caddede bomba patladı, güya esnafa destek çıkacaklardı. Böyle destek mi çıkılır?”

Gezi’de esnafla, eylemciler kasıtlı olarak karşı karşıya getirilmek istendi

Berrakkarasu, Gezi Direnişi sırasında, Beyoğlu esnafıyla, Gezi eylemcilerinin kasıtlı olarak karşı karşıya getirilmek istendiğine değiniyor. BEYDER eski Başkanı Tahir Berrakkarasu, “Bizim Gezi’yle sıkıntımız yoktu. Bizim olağanüstü şiddet uygulayan kim ise onunla problemimiz vardı. Akrepler, TOMA’lar caddenin içlerindeydi. Ara sokaklara kadar insanları kovaladılar. Bunu aynı zamanda esnafı bitirmek için yaptılar” diyor. Berrakkarasu, İstiklal Caddesi’ndeki fuhuşun caddeyi çok etkilediğini söylüyor ve ekliyor: “Burayı Aksaray’a çevirmek istiyorlar. Ama bin 500 yıllık Pera’yı kimse bitiremez.”

‘Caddeyi bırakıyorum’

Berrakkarasu sözlerini şöyle noktalandırıyor: “Beyoğlu’nun en eskilerinden biriyim. Fakat ben de caddeyi terk ediyorum. Babylon gitmişken, Otto gitmişken, Hayal Kahvesi gitmişken ben tek başıma neyin mücadelesini vereyim?”

Kaynak : papiroom.net

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git