Bir insanı doğru düşünmeye yönlendiren nedir diye bir soru yöneltsem size, yanıtınız ne olabilir, hiç düşündünüz mü? Her insanın pek çok değişik yanıtları olabilir. Bu yanıtları isterseniz oturup bir kağıda dökün. Üzerinde düşünün. Bu dökümde üst sıralarda yazılacak bir nedenin mutlaka eğitim olduğuna inanırım. Bu konuda çok sevdiğim bir sanatkar gelir aklıma. Kayahan.
Senelerce önce Dedeman otelinde ilk serettiğim zaman, sesine hayran kalmıştım. Gece proğramında ilk o çıkardı sahneye, meşhur sanatçılar çok sonra sahne alırdı. O tarihte elinde gitarı, her yerde söylediği toplam üç tane şarkısı vardı, dördüncüyü bestelemesi bir veya iki sene almıştı. İlk şarkılarından Bu Gece Sen Daha Güzelsin, Seni Versinler Ellere, Beni Anlamadın Ya gibi şarkıları ilk dinlediğimde hayran kalmıştım. Gitarla çalıp söylediği müzik, kulağa çok uyumlu gelmekteydi.
Daha sonraları sahnelerde üçüncü hatta ikinci sıraya yükselmeye başlayınca plak doldurmuştu. Daha sonraları bestelediği bir şarkı bana bir çok konuyu hatırlamamı sağladı. ‘’Allahım Neydi Günahım, Günahım neydi Allahım.’’ O kadar manidar bir cümleden ne isterseniz çıkarabilirsiniz. Düşülen her zor durumda, çözümsüz her problemin karşısında, önümüze gelen derin badirelerde hani şaşar kalırız ya. Yanıt ararız, kimi zaman Tanrı’ya serzenişte bulunuruz, hatta Tanrı’ya isyan ederiz ya: Allahım Neydi Günahım.
Bundan 15 sene evvel sınır komşularımızla aşırı problem yaşamadan komşuluk ilişkileri içinde karşılıklı ticaret hacmimizi arttırarak, yurt içindeki üretimi, istihdamı arttırıp, yarı mutlu, asude bir hayat yaşamaya devam etmekteydik. Bir ara okyanus ötesinin itmesi ile Arap Baharları ile uğraşıp, Kuzey Afrika ülkelerindeki din kardaşları ile dostluk bağlarını kopardık. Diyet verdiğimiz bir iki körfez ülkesi hariç, bütün Arap ülkeleri ile sicimleri attık. Artık sınırlarımızda dostluk üretebileceğimiz bir ülke bile kalmadığını acı bir gerçek olarak seyretmekteyiz.
15 sene evvel Avrupa Biliği ile adım adım bağları rayına koymaya çalışırken, “One Minute” diyerek bütün dünyanın gözü önünde İsrail Devlet Başkanına “Siz Katilsiniz’’ diyerek diplomasi tarihinde bir skandal yarattık. Böyle gafları sarışın kadının başbakanlığında da yaşamıştık amma ona gülüp geçmiştik. Kendi Partisinin kuruluş gecesinde bir türlü kaçıncı sene-i devriyesi olduğunu hatırlıyamamıştı.
Her seçim döneminde yönetenlerin mazlumu oynamak için siyaset mühendisliğine baş vurduklarını hepimiz bu güne kadar izledik. Bu sefer referandum için seçtileri mağduru oynama sahnesi Hollanda olarak seçildi. Gelin görün ki yöntem yalnış, zaman yalnış, davranış yalnış. Ülkemdeki insanlar, yad ellerde yaşayıp geçimini sağlamaya çalışan gurbetci yurdum insanı, diplomasi hatalarından en fazla etkilenecek kişiler. Böyle bir duruma müstahak olmadıklarına inanmaktayım.
Hollanda‘nın tepkisinin doğru olduğunu söylememekle birlikte, her iki tarafın diplomasi hataları sonucu geldiğimiz noktada, Kayahan‘ın şarkısını hatırlatmaktayım.
‘’ Allahım Neydi Günahım, Günahım Neydi Allahım ’’ diye bir sözüm geldi söyledim, hem nalına hem mıhına.