A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Varlık Devri

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 08 Mart 2017 13:48:25

Ne zaman yenbir konu çıksa benzer bir başka konuyu da hafızalarda çağrıştırmakta. Yıllar önce Osmanlı dönemlerinde tarikatlara devam eden kayıtlı gençlerin, dergahlara giden sarıklı sakallı müritlerin, cemaatlerin maddi manevi destekçilerinin, hatta gayri müslim tebanın tamamının askerlik görevlerinden muaf tutulduklarını hepimiz biliriz.

Osmanlı dönemine yıllar itibari ile bakıldığında, batıda bulunan belirli halk guruplarının devamlı isyanlara önderlik ettiğini, hatta Osmanlının zayıflamasına ve batıda erimesine neden olduğunu görüyoruz.

Tarihçiler, savaşçı olarak bilinen Karaman beyliği, Karasi Beyliği gibi, KAYI aşiretinin de oluşması dönemlerinde aşiret savaşçılarının et temini için  sürek avları yapıp, aşirete yiyecek sağladıklarını, yerleşik düzeyde olan başka toplumlara baskın düzenleyip haraç ve yağma ilkesini gerçekleştirdiklerini söylemektedirler. Tarihçiler ayrıca bu düzenin sadece KAYI aşiretinde değil diğer Türk boylarında da sürdüğünü anlatmaktadırlar. Selçuklularla Anadolu’ya  giren bir çok beylik çeşitli yörelerde yerleşik duruma geçerler. Orta Asya’da ne oldu da bu beylikler BATI’ya, Anadolu’ya yöneldiler, bu konuyu çok araştırmama rağmen bunun nedenleri üzerinde pek fazla bilgi  bulmak mümkün  olmadı. Dünyadaki bütün şehirlerin batıya doğru gelişmesi gibi.

Anadolu’ya giren Selçukluların yerleştikleri yörelerde etrafı kolaçan edip başka yörelere göz diktikleri söylenir. Selçuklularda Ertuğrul Gazi’den sonra beyliklerin aralarında liderlik konusunda anlaşmazlıklar, husumete yol açar ve Anadolu’nun kaderini etkiler. Barış yöntemini seçmediklerinden baskın olan beylikler diğer beylikleri savaşarak egemenlikleri altına alırlar. Bu Osmanlı Devleti’nin kurulmasına kadar sürer.           

Osmanlı Devlet düzenine pek de kolay ulaşılmadığı bir hakikattir. Iznik tekfurundan yardım alabilme adına, Osman Bey’in oğlu Orhan’ın siyasi bir evlilik yapması ile, Osmanlı Devleti’nin bazı temel ilkelerinden vaz geçmiş olduğunu görmekteyiz. Aşiret idaresinden kurtulamadıklarına şahit olmaktayız. Orhan Beyle başlayıp, saltanatın Türk ırkını terk ettiğini bir gerçektir. Osmanlı İstanbul’u ele geçirdikten sonra bu yozlaşma daha da artar.  Hele son zamanlara geldiklerinde, yıllar içinde sarayda doğan  yüzlerce çocuktan, bir çoğu boğdurulurç  Bu cinayetlerin korkusundan, iktidar olabilme adına planlanan korkunç senaryolardan ürken Saray halkı, haremde nasıl yaşar, geceleri nasıl uyurlar, diye her zaman düşünürüm.

Osmanlı dönemi aslında ders alınacak devlet idaresidir. Balkanlarda hakimiyet sağlanmasına kadar olumlu yönleri bulunan bu idare, doğudaki halk topluluklarının isyanlarına kadar zayıflıyarak gider. Çünkü devlet idaresini sadece Batıya yönlendiren Osmanlı, Yavuz Selim zamanında Şam’dan getirilen  tarikat, mezhep, cemaat gibi kalıplardan her daim fraksiyonlar üreyerek çoğalmıştır. Sadece Istanbul’da Osmanlı döneminde kayıtlı 426 tekkede 18000 kayıtlı fanatiğin var olduğu söylenir.   Bu grupların Istanbul dışındada şubelerini  kurmaları, Sultan Selim zamanına rastlar. Bu gittikçe artarak gelişen durum hem Osmanlının başına bela olur, hem de bu gün Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerini sarsacak denli ülke içinde yer eder. Oysa İslam dini tanrıya ve peygambere eş koşmayı kabul etmez. Yani müslümanlık alt birimlerin oluşturmasını kabul etmez.

Bugün  artık bizim Cumhuriyetle gelen değerlerimize sahip çıkmamız gerekir. Yeni yapılmaya çalışılan Anayasa, hem zemin hem zaman olarak ülkemizin öncelikli bir konusu olmasa gerek. Çoğunluğu olan bir iktidarın istediği kanunu, virgülünü bile değişmeden meclisten çıkarabilmesinden daha büyük siyasal GÜÇ olabilir mi?

Daha fazla hangi güce sahip olmak ister ki bir iktidar? Bu ancak diktatörlük olsa gerek.  Yeni teklif edilen Anayasa’da bir başka önemli konu da askerlik muafiyeti.  Meclise sokmayı düşündükleri 18 yaş evlat, eş, dost ve akrabalarının bu muafiyetten yararlanması mı hedeflenmekte? Düşünmek gerek.

Bu davranış bana, 3 Mart 1924 tarihinde çıkarılan Tevhidi Tedrisat Kanunu ile kaldırılan bu muafiyetin yeniden hortlamasına imkan vereceğini anımsatır. Suriyeli Arapların Türkiye’de gezip dolaştığı bir devirde, bir hiç uğruna Suriye’de şehit olan Mehmetler için yüreğimiz yanarken, bu muafiyetten kimler yararlanacak diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem  mıhına.


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Erdoğan'ın tek hedefi iktidarını korumak…
İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli

Nepal, Bangladeş ve Sri Lanka’da halk liderleri devirdi.
Trump’ın yanıltıcı iddiaları!
Bir pedofil MAGA'yı nasıl bozdu?
ABD’nin Venezuela hedefi ne?
Avustralya İran'ı antisemit saldırılar düzenlemekle suçlayarak büyükelçisini sınır dışı etti.

Türkiye'de yoksulluk sınırı 88 bin liraya dayandı.
KKM'nin ülkeye maliyeti ne kadar oldu?
ABD'de gümrük gelirlerindeki artış, Temmuz'da rekor harcamalarla yükselen bütçe açığını frenleyemedi…
Çin yapay zekayla “yumuşak gücünü” artırıyor.
Avrupa nasıl Çin'le ABD'nin arasında kaldı?

Cilt kanseri oranında dünyada başı çeken Avustralya'da güneş kremi skandalı.
Dünya Sağlık Örgütü: '7 Ağustos'ta Türkiye'de maymun çiçeği tespit edildi'
Yeni Zelanda'dan yeni turist politikası…
Dünyanın en eğlenceli 40 ülkesi seçildi.
Dedikodu neden toplumda 'olumlu' bir rol oynar?

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…

Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

KISA KESİLMİŞLER, AĞUSTOS 2025
ÖZERK, FEDERAL, KONFEDERAL
MÜNİH, 30 EYLÜL
DİL DEMİŞKEN
BABAM

Kayyum
BU VATAN
HAFIZA-İ BEŞER
AMEN...
BASTİLLE

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git