A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Mutlu anneler mutlu kız çocukları

Kategori Kategori: Makale | Yorumlar 2 Yorum | 27 Şubat 2017 20:38:30

Bir çift babet ayakkabı insanın ruhunu bu kadar yakabilir mi? Yakar tabi… O kötü olaydan yalnızca birkaç gün sonra Beyoğlu’ nda gördüm, herhangi birinin ayağında. Taksimin orta yerinde öylece kalakaldım, çok kalabalık olup çok yalnız olduğum zamanlara götürdü beni, çok eksik, çok yalnız, çok aciz hissettiğim zamanlara…

“Kalabalıklar içinde yalnızım” klişesi uzaktan okunduğu kadar komik değilmiş, hatta doğruymuş resmen :) İki günde bir yapılan konuşmalar, her seferinde kalp çarpıntılarıyla sonlanan, beni dönüştüren, korkak, aciz, sinirli yapan o telefonlar. En yakınımda, dibimde olup da beni görmeyen biri, işe gittiğimde yüzüme bakanlar ama yüzümdeki şişkinlikleri, kaçırdığım gözleri, yaşadığım suçluluk psikolojisini görmeyenler… Al işte sana kalabalık içinde yalnızlık, o anda atan ve sıkışan kalbimin sesini şuanda bile duyabiliyorum, ama neyse ki artık çok daha sessiz… Şimdi etrafımda biriktirdiğim insanlarla çok dolu hissediyorum kendimi, hayatımı. En son kendime nasıl bunlarla baş ederim diyordum, geçen gün bu dünyada yapamayacağım ne var ki diye sorarken buldum kendimi J Nüfus Müdürlüğü’ nde bana bol “hayırlı” dualar eden memur hanım, her sabah kendini önüme atan köpekten beni koruyan “kızım korkma sana havlamıyor” diyen amca, önceden bakıp bakıp yüzlerinde asla göremeyeceğim acıları saklayıp, artık gördüklerim, hatta el uzattıklarım… Beni seven koca yürekli bir sürü bir sürü dost yüz ve tabi ki ailem. Güya şimdi yalnızım, ama kendimi çok kalabalık hissediyorum, şaşılası değil mi. Anladığım şu ki, fiziken yalnız olmak, gerçekten yalnızlık demek değilmiş. Beklenmedik bir anda, ruhu ısıtan bir teşekkür mesajı kadar insana dolu ve yaşıyor hissettiren ne olabilir ki?

Sürekli çabalayıp çabalayıp yer bulamadığım yerlerden kurtulup, sımsıkı sarmalayan, halden, güzellikten, iyilikten anlayan sıcak yüreklere doğru bir göç her şeyi ama her şeyi değiştiriyormuş meğer… Çok şey değişti, yalnızlık hissi, yavaşlık, gerginlikler gitti, yerine bir sürü güzellikler geldi… Hala şaşırabildiğim, gülebildiğim, ağlayabildiğim, insan kalabildiğim her güne binlerce şükür…

Hayat tozpembe olmasa da, renklere boyamak bizim elimizde; zor, zahmetli ama bizim elimizde. O her yeri kaplayan griden size de fenalık gelmiyor mu Allah’sen?

NOT-1: Bu yazıyı, çok kıymetli biri istedi diye yazdım, yoksa henüz hayatı didik didik edilecek kadar ünlü olmadığımın bende farkındayım… Yani banane, tek derdim de sendin derseniz anlarım :)

NOT-2: Bu yazı hayatta Ekin ve benim annem olmak dışında birçok şeyi başarmış annem ve bu mevzuyu yazıp, paylaşmam konusunda bana çeşitli bakılar yapan kıymetli arkadaşım için yazılmıştır.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

Anıl Ergun { 28 Şubat 2017 23:28:08 }
Çok teşekkür ederim, "anlaşılmak" kadar insanı rahatlatan başka bir duygu yok sanırım. Yazıyı kendileri için yazdığımı söylediğim iki insan bu durumu fark etmeme "ayna" oldular, yoksa tabiki aslında hepimiz için. En azindan bu paydada buluşabildigim herkes için. Tekliğimi inşa edemem, etrafımda olan bitenin bu kadar farkında olmaya çalışırken en azından:) yorumunuz bana cesaret verdi biraz daha, cok teşekkürler, sevgiler...
M.Alagoz { 28 Şubat 2017 22:16:04 }
Tek olmakla yalnız olmak ayrı şeyler. ‘Yalnız,2 insan sığınacak bir yer arar; dolayısıyla yalnız insan tedirgin, alıngan, başkasının kendisi hakkında ne diyeceğine bağımlı yaşar. Bu onu zaman zaman öfkeli kılabilir, nefrete de sürükleyebilir. Çünkü kendi değerini ve varlığının anlamını hep başkalarının kendisine nasıl not vereceğine bağlamıştır.

Ama ‘teklik’; kendin olmak, kendi yetilerinle, kendinle hesaplaşarak, kendinle yüzleşme cesareti gösterip kendine dayanarak yaşamaktır. O zaman ilişkiler bir sığınma değil bir paylaşma olur. Başkaları senin için bir “not” veren değil bir ayna olur. Kişi kendiyle dolar, kendini yaşar.

Sevgili Anıl bu gerçekliği içinde duyumsayarak dile getirmiş, böylece söylemleri sahici oluyor. Çünkü devşirme fikirlerle, sağdan soldan toparlanmış kalıp söylemlere sarılmıyor. Şu ifade ne kadar içten ve sahici; “…halden, güzellikten, iyiliklerden sıcak yürekler doğru bir göç her şeyi, ama her şeyi değiştiriyormuş meğer… hala şaşırabildiğim, gülebildiğim, ağlayabildiğim, insan kalabildiğim her güne binlerce şükür.”

“Hayat tozpembe olmasa da renklere boyamak bizim elimizde. Zor, zahmetli ama bizim elimizde.”

İşte bu… ağlamayı, gülmeyi, şaşırmayı varlığımızdan uzaklaştırsak geriye ne kalır? Sadece içgüdüleri, azgın bencillikleri ve egonun hoyratlıkları… böylesi bir varlığa insan denmiyor, “Beşer”, “insansı”, “İnsan hayvanı”…

Böyle birisi “… sıcak yüreklere doğru göç etmeyi…” asla beceremez, işte o “yalnızdır."

Sevgili Anıl, yazılarını kimin için yazdığın kararı sana ait, ama birazda “bizler” için yaz, yani tekliğini inşa etme, kendini fethetme gayreti gösterenler için. Kısacık yazına, kendi iç dünyasına yolculuk yapacak herkes için ayna olabilecek pek çok gerçeği sığdırmışsın, ne güzel…
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git