A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Yerli tohumun sonu!

Kategori Kategori: Çevre | Yorumlar 0 Yorum | 23 Aralık 2016 05:20:00

Hükümet, 2018’den itibaren sertifikasız tohum kullanan çiftçiye destek verilmeyeceğini açıkladı. ‘Tohumculuk Yasası’ ile 2006’da darbe vurulan küçük çiftçiler yeni uygulamayla cezalandırılıyor. ‘Milli Tarım Projesi’ kapsamında 2018’den itibaren şirketlerin denetiminde üretilip satılan tohumlar çiftçiler için zorunlu hale getiriliyor. Sertifikalı tohum kullanmayan çiftçilerin desteklerden yararlandırılmayacağı açıklandı.

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, yerli (atalık) tohumları bitirecek bu düzenlemenin sakıncalarına dikkat çeken bir rapor hazırladı. Raporda, Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in duyurduğu “2018 yılından itibaren tüm tohumların sertifikalı hale getirilmesine ilişkin düzenlemeyi” eleştiren Sarıbal, bununla birlikte tohum üretiminin çokuluslu şirketlerin denetimine gireceğini bildirdi.



Sarıbal raporunda, yerel çiftçileri zor günlerin beklediğini belirtirken “Atalarından kalma yerel tohumlarla yetiştirdiği ürünlerini pazarlamaya çalışan küçük çiftçiler bu düzenlemeden sonra suçlu muamelesi görecek” ifadelirini kullandı.

Sarıbal, piyasada denetim ve sertifika verme yetkisinin Türk Tohumcular Birliği’nde olduğuna, ancak birliğin içinde de birçok çokuluslu şirketin bulunduğuna dikkat çekti. Alınan kararın Türk Tohumcular Birliği tarafından milat olarak nitelendirildiğini ve üretimin iki katına çıkacağının ileri sürüldüğünü anımsatan Sarıbal, “Sertifikalı tohum kullanımından esas kârlı çıkacaklar, bu tohumların sertifikasını elinde tutan çokuluslu şirketler ve onların yerli ortakları olacak” dedi.

Ayrıca, çokuluslu şirketlerin bütün Dünya’da tekelleştiğini belirten Sarıbal, yerli çiftçinin her geçen gün biraz daha tehdit altına alındığını belirtti. Sarıbal, 2015 yılı sonu itibarıyla Türkiye’nin tohum ihracatının 103 milyon, ithalatın ise 202 milyon dolar olduğunu bildirerek düzenleme yapılacaksa Türkiye’de yerli çiftçinin yerli tohum üretimini teşvik eden düzenlemeler yapılması gerektiğini vurguladı.

***

Faruk Çelik: Sertifikalı tohum kullanmayan destek alamayacak

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Çelik, “2018’de sertifikalı tohum kullanmayan destek alamayacak. Yağmurlama ve damlama sistemi kurmayanlara da destek verilmeyecek” dedi.
Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) tarafından Antalya’daki bir otelde gerçekleştirilen “Milli Tarımda Tohumculuğun Rolü ve Geleceği” konulu çalıştaya katılan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, yaptığı konuşmada, tohum çalıştayının turizm kadar tarım şehri de olan Antalya’da düzenlenmesini anlamlı bulduğunu söyledi. “Milli Tarım” projesine değinen Çelik, onun için bugün tarımın temel konularından birisi olan tohumu masaya yatırdıklarını söyledi. Çelik, stratejik bir alan olan tarımda, tohumun en önemli stratejik unsur durumunda bulunduğunu kaydetti.

***

‘Yerli tohumları önlemek yerine teşvik etmek gerek’

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, sertifikalı tohumların atalık tohumların sonunu getirebileceğini kaydetti. “Binlerce yıldır kendi tohumunu üreten köylü kendi geliştirdiği tohum çeşitlerini satarak geçimine katkı sağlıyordu. 2006 yılında çıkarılan Tohumculuk Kanunu ile çiftçinin bu imkanı elinden alındı” diyen Atalık, “Tohumunu satarak kazanç elde etme imkanı kaldırılan köylüye bir de tohumu sertifikalı olmaz ise destek verilmeyecek olması atalık tohumların bir diğer değişle yerli tohum çeşitlerinin hızla azalması anlamına gelir” dedi.

Atalık “Şirketlerin tek tip tohumlarıyla çeşitliliğin azalması tarımda hastalık ve zararlıların artması, tarım ilaçlarının daha çok kullanılması anlamına da gelmektedir. Biyolojik çeşitliliğe sahip çıkmak hem insan hem de çevre açısından büyük önem taşımaktadır. Köylünün ve çiftçinin yeni tohumlar üretme, çeşitliliği geliştirme imkanlarını önlemek yerine teşvik edilmelidir” diye konuştu.

***

Türkiye'de 223 şirket faaliyette

Tohumculuk Yasası, Türkiye’deki tüm tohumculuk kuruluşlarının kamu kuruluşu niteliğindeki bir meslek kuruluşu çatısı altında zorunlu olarak bir araya gelmesini öngördü.
Tohum Sanayici ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB), 2008 yılında bu amaçla kuruldu. TSÜAB üyeleri sertifikalı tohumlukların çoğaltımı, işlenmesi, ambalajlanması, yurt içi ve yurt dışında pazarlanması ve yurt dışından yeni bitki çeşitleri ve tohumlukların tedariki konularında faaliyet gösteriyor. Halen 223 şirket TSÜAB üyesi olarak faaliyet yürütüyor.

***

Buğday Derneği: Dünyanın tam tersi, bir an önce geri adım atılmalı

Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği, ‘Milli Tarım Projesi’ kapsamında 2018 yılından itibaren tüm tohumların sertifikalı hale getirilmesinin gıda bağımsızlığını tehdit edeceğini ve küçük çiftçiye büyük zarar vereceğini açıkladı.

Buğday Derneği tarafından yapılan açıklama şu şekilde: “Atalık yerli tohumların satışı 2006 yılında çıkan Tohumculuk Kanunu ile zaten yasaklanmış, dolayısıyla dağıtımı ve kullanımı kısıtlanmıştı. Bu noktada küçük çiftçi; sağlıklı gıda ve tarımda ekonomik bağımsızlık anlamlarında yolun sonuna doğru geliniyor. Acilen yerel tohumla ilgili söz konusu hazırlıktan geri adım atılması, aksine; söz konusu tohumların özgürleştirilmesi, bu tohumları kullanarak üretim yapan küçük çiftçilere ilave destekler verilmesi gerekiyor. Aksi halde bu tohumu kullanarak üretim yapan üreticiler adeta suçlu durumuna düşmüş olacak. Organik tarım, kendine ihtiyacı için üretim ve ülkemizde yeni yaygınlaşan bir kavram olan ‘gıda toplulukları’ kapsamında üretim yapan üreticilerin birçoğu, hali hazırda söz konusu yerel tohumları kullanıyor. Doğaya saygılı ve sürdürülebilir/onarıcı olan bu üretim biçimleri; endüstriyel ve konvansiyonel tarıma karşı tüm dünyanın artık kabul ettiği bir yönde ilerliyor. Bizler; bu yönde halen avantajımız varken söz konusu yasadan bir an önce geri adım atmalı ve yerel tohum için ilgili düzenlemeleri yapmalıyız.”

***

‘Sağlıklı yaşam da bitiriliyor’

İstanbul Şile’de yerli tohumlarla üretim yapan Fatma Denizci ise yerli tohumların engellenmesini, “Bu bizim açımızdan korkunç bir şey” diyerek değerlendirdi. Denizci, “Yerli tohumların yasaklanmasıyla çabalarımız boşuna gidiyor. Bizim yerli tohumla, organik tarımla birlikte gelen sağlıklı beslenmemiz gözardı ediliyor. Bu topraklarda gelenek ve göreneklerle oluşan tarım kültürü, beslenme kültürü, damak kültürü şirketler için yok sayılıyor. Sağlıksız bir toplum olarak hayata devam etmemiz isteniyor” diyor. “Sesimizi duyuracak, geri adım atılmasını sağlayacak bir kampanyaya bir mücadeleye acil ihtiyaç var” diyen Denizci, “2010’dan beri 6 yılda biriktirdiğim tohumlarım heba olacak. İlçe tarım müdürlükleri köylere fide göndermeye başladı. Tohum şirketlerinden alınıp köylüye ücretsiz veriliyor. Yani seçilen köylülerle denemeler başladı. Biz bunu kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.

Kaynak : birgun.net | ÇAĞLAR BALLIKTAŞ - SERBAY MANSUROĞLU

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 2 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git