|
|
Çocuklar Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği yurdunda yanarak öldüKategori: Ayorum Güncel | 0 Yorum | 30 Kasım 2016 05:53:52 Adana'nın Aladağ ilçesinde, Süleymancılar cemaatine ait kız öğrenci yurdundaki yangında 11 öğrenci, 1 kadın eğitmen hayatını kaybetti, 22 öğrenci ise yaralandı. Adana'nın Aladağ ilçesinde, Süleymancılar cemaatine ait kız öğrenci yurdundaki yangında 11 öğrenci, 1 kadın eğitmen hayatını kaybetti, 22 öğrenci ise yaralandı.
Adana Valisi Mahmut Demirtaş yaptığı açıklamada "12 cenazeye ulaştık, yaralanan 22 kişi de hastanelere kaldırıldı" dedi. Adana İtfaiye Daire Başkanı Fatih Durukan, ilk belirlemelere göre yangının elektrik panosundan çıktığını söyledi. Binanın ahşapla, yerlerin de halıyla kaplı olması nedeniyle yangının kısa sürede büyüyüp üst katları sardığı ifade edildi. Akşam saatlerinde çıkan yangın aniden büyüyüyerek bütün binayı sardı. İçeride bulunan öğrencilerin korku içerisinde camlardan atlayarak ateşlerden kurtulmaya çalıştığı, bu sorada bazılarının yaralandığı öğrenildi. Yaralanan öğrenciler hastanelere kaldırılırken ilk anda olay yerine çok sayıda itfaiye ve Orman İşletme Müdürlüğü ekibi ile ambulanslar sevk edildi. Yangının çıktığı "Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu"nun, "Süleymancılar" olarak bilinen cemaate ait olduğu öğrenildi. Yanan yurt binasının önünde kızını arayan bir baba, "Burası Süleymancıların yurdu" diyerek isyan etti. Öğrencilerin kaldığı önceki yurdun ise yıkıldığı anlaşıldı. 9 öğrencinin cenazesi ceset torbalarına konularak bir ambulans ile Adana Adli Tıp Kurumu'na getirildi. Cenazeler görevliler tarafından tek tek indirilerek morga konuldu. Habertürk canlı yayınında konuşan Adana Büyükşehir Belediye Başkan'ı Hüseyin Sözlü, 12 kişinin hayatını kaybettiği yurtta yangın merdivenlerinin kilitli olduğunu söyledi. Sözlü bazı öğrencilerin cenazelerine yangın merdivenlerinin yanında ulaşıldığını ifade etti. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Adana'nın Aladağ ilçesindeki bir özel öğrenci yurdunda çıkan yangına ilişkin TBMM Genel Kurulu'nda açıklamalarda bulundu. TBMM Genel Kurulunda, Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK ile Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı görüşülüyor. Görüşmeler sırasında söz alan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Adana'nın Aladağ ilçesinde bir özel öğrenci yurdunda çıkan yangına ilişkin bilgi verilmesini talep etti. Bunun üzerine açıklamada bulunan Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, "Bize gelen rakamlara göre, burası Adana'da Özel Aladağ Ortaöğretim Yurdu, bir özel yurt tarafından işletiliyor. Kontenjanı 54, ancak kalan 31 kişi. Şu an 17 kişi hafif yaralı olarak hastanelerde. 11 kişinin de hayatını kaybettiği şeklinde bir bilgi ulaştı. Ama teyit edilmemiş bir bilgidir." dedi. Bundan 8 yıl önce de Konya’nın Taşkent ilçesine bağlı Balcılar beldesinde 1 Ağustos 2008’de yine Süleymancılarla bağlantılı “Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği”nin kaçak Kuran kursu verdiği Boğaziçi Özel Öğrenci Yurdu tüpgaz patlaması sonucu çökmüş ve 18 öğrenci yaşamını yitirmişti. Peki kim bu Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği 12 Eylül'den AKP'ye Süleymancıların korunan paravanı: Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği 12 Eylül Darbesi'nden sonra başbakan olan Deniz Kuvvetleri Komutanı Bülend Ulusu'ya sunulan ancak daha sonra hasıraltı edilen irtica raporunda Süleymancılara ve Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği'ne özel olarak dikkat çekilmişti. 1980 Askeri Darbesi'nden sonra İçişleri, Adalet, Milli Eğitim bakanlıkları tarafından hazırlanan ve darbe yönetiminin atadığı başbakan olan Bülend Ulusu'ya sunulan ancak hakkında ciddi bir işlem yapılmayan irtica raporu, 1986'da Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) tarafından Meclis gündemine taşınmıştı. Bu adımla birlikte raporun hem 12 Eylülcüler hem de Turgut Özal yönetimi tarafından bilinçli şekilde hasıraltı edildiği ortaya çıkmıştı. Raporun en önemli maddesi Süleymancılar ve bu tarikatın faaliyetleriydi. Tarikatın dikkat çekilen faaliyetleri arasında Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği de yer alıyordu. Hasıraltı edilen raporun içerdiği bilgiler ve raporun akıbeti Aladağ'da yaşanan felaketin tesadüf olmadığını ve devleti ele geçirmeye çalışan tarikatlar söz konusu olduğunda Fethullahçıların yalnız olmadığını gösteriyor. 'TÜM DEVLET SÜLEYMANCI OLACAK' Süleymancıların oluşturduğu tehdide dikkat çekilen 1980 tarihli irtica raporuna göre tarikata bağlı çeşitli "eğitim" kurumlarında ve yurtlarda çocuklara şu ifadelerin ezberletildiği belirtiliyordu: "Atatürk dedikleri deccaldir. Efendi Hazretleri onu manevi bir yumrukla öldürüp İslamiyet'e daha fazla zararlı olmamasını sağlamıştır. Efendi Hazretleri'ne mürit olanlar, mehdinin ordusu, olmayanlar deccalin ordusudur. Bugün deccalin ordusunda imam hatipliler, ilahiyat ve İslam enstitüsü mensuplarının olduklarını unutmayalım. Dört sene içerisinde bütün Türkiye reisicumhurundan, başbakanından şoför muavinine kadar Süleymancı olacaktır. Süleymancılardan başkasına selam verirken dikkatli olunuz. Onların selamını, 'essalamünaleyküm Allah belanızı versin olarak almayı' unutmayınız." TAHSİL ÇAĞINDAKİ TALEBELERE YARDIM DERNEĞİ Raporda ayrıca Süleymancılık tarikatı konusunda şu bilgilere yer veriliyordu: "Ülkemizde yaygın biçimde gizli ve din kaynaklı, yasak din eğitimi faaliyeti vardır. Bu faaliyet örgütlenmiştir, bu faaliyet önlenmezse ilerde devlete karşı din kaynaklı bir kalkışmanın oluşturulması kaçınılmazdır. Zira, kurs ve okul talebelerine yardım derneği, Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği, ortaokul ve lise çağındaki talebeler için açılmış öğrenci pansiyonları, biçki-dikiş kursu, arıcılık kursu, halıcılık kursu ve benzeri faaliyetler arkasında örtülü olarak yürütülen bu eğitim yerlerinde din bilgileri ve genel kültürleri oluşmamış küçük yaştaki çocuklara laiklik düşmanlığı, Anayasa, devlet ve toplum düşmanlığı aşılanmakta devletin bir gün mutlaka yıkılacağı öğretilmektedir." DİYANET'İN DE RAPORU HASIRALTI EDİLMİŞTİ Meclis çalışmalarında Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan benzer tarihli başka bir raporun varlığına da dikkat çekilmiş, bu raporun da hasıraltı edildiği belirtilmişti. Diyanet İşleri Başkanlığı raporu Süleymancıların o dönemde devletin içinde ne kadar örgütlü olduğunu gösteriyordu. "Teşkilatın yöneticileri arasında üç milletvekili ve Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatından atılan bazı eski din görevlilerinin bulunduğu, tarikatın faaliyetini hayret edilecek kadar açıktan yürüttüğü, dernek, öğrenci yurdu ve Kuran kursu görüntüsü ile büyük şehirlerden başlayarak köylere kadar uzanan, sayısı resmi tespitlere göre birkaç bini bulan kurlarda on binlerce Türk çocuğunu devlete karşı şartlandıran eğitim yerleri yurt içinde ve yurt dışında vatandaşlardan dini vergi ve öşür toplayan eli çantalı tahsildarları bulunduğu..." 'MAALESEF BERAAT ETTİLER' 1980-1983 yılları arasında başbakanlık yapan Bülend Ulusu, 1986'da raporun doğru olduğunu ve rapor uyarınca kendilerinin bir dava açtıklarını ama "maalesef kendilerinden sonra beraat ettiklerini öğrendiğini" basına açıklamıştı. 12 Eylül döneminde mahkemelerin nasıl işlediği göz önüne alınınca mahkemenin başından itibaren göstermelik olduğu anlaşılmaktaydı. Bülend Ulusu ayrıca Süleymancıların mal varlıklarına el koymak için kanun hazırladıklarını ancak yurt dışından gelecek "demokrasi eleştirileri" nedeniyle bu adımı atamadıklarını söylemişti. Daha önce Konya'da yaşanan patlama ve şimdi de Aladağ'da yaşanan yangın faciası Süleymancıların da devlet tarafından sistematik şekilde korunup kollandığını gözler önüne seriyor. Öte yandan şu ya da bu isimle anılan tarikatların çalışma ve örgütlenme biçimleri ve hedefleri açısından Fethullahçılardan çok da farklı olmadığı görülüyor.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|