A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Rant Hırsıyla Kör Olanlar Kamu Yararına Kör Bakarlar!

Kategori Kategori: Ayorum Güncel | Yorumlar 0 Yorum | 27 Şubat 2008 12:31:00

Hatırlanacağı gibi Washington Times gazetesi yazarı Frank J. Gaffney Başbakan için ülkeyi "İslamofaşist yapma peşinde" diye yazmıştı. İktidar en kısa zamanda devleti ele geçirme hesaplarıyla her şeyi mubah sayabilmekte hukuk, ekonomi, halk, ahlak, insana saygı, devlet sorumluluğu, yönetimde ciddiyet, şeref, onur gibi kavramları adeta unutup dini açıkça politik gündemin en üst seviyesine taşımakta ve bu konuda hiçbir kaygıyı taşımaz görünmektedir.

“Hükümdar bir köylüden, haksız yere bir yumurta alırsa, adamları köylünün bütün tavuklarını zorla elinden alırlar”   
SADİ
 

Uygarlık tarihi açısından özgür düşüncenin gelişmesi bir dönümdür. Bunun sonucunda doğan düşünce şekli her türlü akıl dışılığı insan özgürlüğüne aykırı bulmaktadır.  Pavarotti dinlemenin cezalandırıldığı, Yaşar Kemal gibi dünya çapında ustaya ait bir oyunu sahneleyenin sürgünle karşılaştığı bir ülke düşünebiliyor musunuz? İşte bunlar bu dönem Türkiye’de benzer örnekleriyle yaşanıyor.


Devlet yönetiminde deneyimsiz AKP kadrolarının işbaşına gelmesiyle “Ananı al da git”,  üstü kapalı “gavur İzmir” ve “kelle” polemiğinde olduğu gibi önce bir çiftçiyle, köylülerle, sonra koca bir şehirle ve askerlerle, yargıyla ve ardından işçilerle, memurlarla yaşanan tartışmalar sonrasında at iziyle it izinin birbirine karıştırıldığı yeni bir dönemden geçiriliyoruz. Ülkenin gerçek sorunları görmezden gelinerek gemi azıya almış bazı kesimler dikkati farklı mecralara çekmekte ve toplum yapay krizlere sürüklenmektedir. Bunun altında gelecekteki rant hesaplarının yattığı apaçıktır.

 
20 milyon insanın yoksulluk sınırının altında yaşadığı Türkiye’de buna karşılık liderler arasındaki mal varlığı ile dikkat çeken AKP liderinin toplumun çeşitli kesimleriyle yaşadığı polemikler sonrası seçimde siyasal sistemdeki boşluktan yakaladığı yüzde 47’lik güvenceden cesaret bularak “türban” yoluyla dini aidiyetlilik üzerinden ülkeyi gerilime sürüklemesi, kendine biat eden birisini YÖK gibi tartışmalı bir kurumun başına getirmesi krizin geldiği en son noktayı bütün açıklığıyla sergilemektedir.

 
Ancak her fırsatta toplumu yapay gündemlerle ve büyük medya desteğiyle geren, hatta seçimlerden önce net olarak “Yüzde 10 barajının düşürülmesini isteyenler bunu ancak rüyalarında görebilirler” şeklindeki savla destekleyen AKP’nin demokrasi ve özgürlük konusunda bir sorunu olmadığı ortadadır.

 
Türkiye giderek daha bağımlı ve yoksul ülke haline gelmiştir. Finans, enerji ve toptan-perakende alışveriş sektöründe etkin hale gelen küresel güç odakları ulusal kaynaklarımızı ele geçirmekte, emperyalist ülkelerle işbirlikçilerine yapılan borçlanmalar ile neoliberal politikaların adeta fanatik uygulamacısı kesilen AKP, SEKA’nın devredilmesi, PETKİM’in satışı, İzmir Limanı’nın vs. özelleştirilmesiyle de yoğun biçimde kaynak transferini gerçekleştirerek bunu göstermektedir. Mısır işinde sabık Maliye Bakanı’nın kamuoyunu tesellisi ise bir başka komedya; nasılsa oralarda bizim insanlarımız çalışacaktır ya!..

 
Hükümetin 2B kararı ise akıllara zarar, neyse ki rant beklentisi sonucu ortaya atılan orman kanununun bir maddesine ilişkin uygulama daha önceki Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edilmişti. Ancak 2B yasası yeniden gündemdedir. Artık Çankaya’da AKP’ye yakın bir ismin bulunması 1960’larda APiktidarı ile yaşanan makilik orman arazisi yağmasının daha beterini halkımıza yaşatabilir. Zira orman alanlarının talanı ileride ülkemizde çevre için büyük sorunlar yaratacaktır…
 


Bursa’daki duruma bakarsak…
 
Büyükşehir Belediye Başkanı’nın saydığı alışveriş merkezi, teleferiğin uzatılması, Mudanya’ya dev akvaryum vs. Bursa’da yaşayan insanların sorunlarına dönük projeler değildir. Kent Merkezi diye yapılan alışveriş merkezinin gerekliliği, Güzelyalı Feribot İskelesi’nin yeri, Merinos Fabrikası’nın belediye’ye devriyle ortaya çıkan alanın değerlendirilmesi ise tartışmalıdır. Bursa’da bu dönem daha önce görülmedik ölçüde alan betona feda edilmiş, çok sayıda ağaç yok yere kesilmiştir.  

 
“Meydanı bile kalmayan bu şehrin acısını kimse duymadı” diyordu Prof. Dr. Necmi Gürsakal…

 
Merkezi hükümetle neler yaşanıyorsa Bursa’da da aynısı yaşanmakta. Yani merkez meydan savaşı ile Sultanahmet’teki tarihi kıyım Bursa’da da var.

 
Sözünü ettiklerimizden ilki Bursa’nın meşhur Kent Meydanı sorunu ile ilgili. Menderes döneminde yapılmış ve daha önce çıkan bir yangında kısmen kullanılamaz hale geldiğinden şehir dışına taşınmasıyla atıl hale gelen S.Garaj adlı bölge Bursalıların meydan olmasını istedikleri bir yerdi. 2001 yılında yayınlanan “Floransalı Karlo” adlı romanında Uludağ Üniversitesi’nde Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Necmi Gürsakal adeta bütün dikkatleri kent meydanı ihtiyacına çekiyor ve şu soruyu soruyordu:
 
“Meydansız bir şehrin kayıp insanları olmayı neden hak ediyoruz?”.   
 
Ancak Hikmet Şahin’in Belediye Başkanlığı ile beraber uygulanan projeyle bu alan adına yaraşmayacak biçimde yapılarla doldurularak işlevi tamamıyla kaybettirilmiştir ama nedense adı değişmemiştir: “Kent Meydanı Alışveriş Merkezi”!..

 
Adeta ülkenin gidişatından kaygı duyanlara alışveriş merkezlerini gösteren Başbakan’a bir örnek sergilenircesine… İşin ilginç tarafı da daha inşaat bitmeden ve açılışı yapılmadan Milliyet’in “Taze Mısır Aşkı!” haberinde belirtildiği gibi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın oğullarının Türkiye halkına Malezya’dan ithal taze mısır satacakları satış noktalarından birinin de burada bulunacak olmasıdır.

 
Şehrin tam merkezindeki yaklaşık 10 dönümlük arazinin başına gelenleri gören Bursalılar bu aymazlık örneğine iyi bakıp Merinos’a, Hal’e sahip çıkmalıdır, sıra bunlara gelecektir. Ve burdaki rant Bursa’nın kaderini belirleyenlerin iştahını çok daha fazla kabartacaktır Çünkü…

 
Hatırlanacağı üzere dönemin ulusal ekonomisinin lokomotiflerinden biri olarak kurulan SEKA’ya bağlı işletmelerden bazıları da Başbakanın yakınlarına devredildikten sonra yağmalanmış, emekçilerin itirazları ve daha sonra gelinen süreçle birlikte yine AKP’li belediyeye devredilmişti…  

 
Bursa’da da Türkiye’nin bütününde olduğu gibi yeşil alanla ilgili kişibaşına oran kişibaşına düşen alışveriş merkezi oranıyla kıyaslanmayacak düzeyde geri. 

 
Toprak Üretilemez!..
 
Sadece Bursa Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Yaş Sebze ve Meyve Hal’inin taşınmasıyla boşalacak alan 45 bin metrekaredir. Açılışını bizzat 1938’de M.Kemal’in yaptığı Sümerbank Merinos Fabrikası’nın belediyeye devredilen arazisi kentin akciğerlerinden biri konumundayken yapılaşmaya açılan bölümü ise şimdilik yarıya yakın bir kısmını teşkil ediyor!

 
Öte yandan çıktığı yurt dışı gezilerinden bile dünyanın en modern projelerinden biri olarak ballandırarak anlattığı Bursa’daki AKP’li belediye başkanının milyonlarca dolarlık bir kültür merkezi, baştan beri bir Hyde Park benzerini yaratmakla övündüğü Merinos’ta belediyeye hiç yakışmayacak tuhaf bir tesadüf yaşandı.  Belediyeye devredilen Fabrikaya ait 3 binden fazla kitabın bulunduğu kütüphane, Bursa'da bir hurda deposunda ortaya çıktı. Bir sahafın fark etmesiyle hammadde olmaya götürülürken kurtarılan kitaplar dünya klasikleri ve bazı teknik kitapların yanısıra “İstanbul Ansiklopedisi” ve “Osmanlı Tarihi” gibi hiçbir yerde kolaylıkla bulunamayacak nadir eserlerden oluşmaktaydı.

 
Ayrıca kentiçi trafiği rahatlatmak iddiasıyla alelacele yaptırılan bat-çık’lar müteahhitler için yap-çık’a dönüştü. Aynı maliyetlerle gelecek için daha kullanışlı projeler gerçekleşebilirdi. Bursa’nın hafif raylı sisteminin B etabı sayılan ve Bursa’yı doğuya götürecek kısım 4 yılda zar zor tamamlandı.

 
Kıyım’a Rekor Dava
 
Son olarak Bal-Göç Dayanışma Derneği’nin iletişim sitesinde de yeralan personel kıyımıyla ilgili bir haberden daha bahsedelim.

 
Bursa Kent Gazetesi köşe yazarı Mustafa Özdal’ın adıyla yayınlanan bir haberde Büyükşehir Belediyesindeki işten çıkarma, emekliliğe zorlanma ve sürgün şeklindeki personel politikası apaçık ortaya seriliyor. 2 Ağustos 2007 tarihli gazete haberinde AKP’li Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde görevli çalışanların çeşitli dayatma ve baskılarla karşı karşıya kaldığı, benzeri görülmemiş kıyım politikası karşısında belediyeye 200 dava açıldığı ifade edilmektedir.

 
Büyükşehir Belediyesi statüsü kazandığından bu yana açılan dava toplamı sayısı 3’te kalırken, göreve geldiği tarihle haberin yayınlandığı tarihe kadar dönemde Hikmet Şahin yönetimindeki belediye aleyhine rekor sayıda dava açıldığı da belirtilmektedir. Önceki dönem Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nde görevliyken bu dönemde yeri sürekli değişen 2 üniversite mezunu Tamer Uysal’a Hal Müdürlüğü binasında makbuz kestirildiği de işaret ediliyor…

 
Büyükşehir Belediyesi’nin icraatları burada sayılamayacak kadar çok. Yazıyı bir hatırlatmayla, “İnsanı Yaşat Ki Devlet Yaşasın”  sözünü diline pelesenk eden Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Şahin’e, uygulamalarına bakarak Şeyh Edebali’nin aynı öğüdünden “Unutma ki yüksekte yer tutanlar aşağıdakiler kadar emniyette değildir” diyen bölümü anımsatıp bitirelim.
 

 
Özgür KARAKAYA
ozgkara@hotmail.com

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git