A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Narsisizm Tırmanışta

Kategori Kategori: Makale | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Aynur Çağlı | 13 Nisan 2016 13:20:12

Kendine hayran, bencil, kibirli, herkesi küçük gören, ukala, küstah, acımasız, çıkarcı, övgüden beslenen, herşeyin en iyisini hakettiğini düşünen, baskıcı ve kontrol hastası insanların sayısı hızla artıyor. Narsisistik Kişilik Bozukluğu (Narcissistic Personality Disorder, NPD) genç kuşaklarda daha sık görülüyor.



Yüksek bir egoyla başlayan narsisizm (narsizm de deniliyor), öncelikle uzlaşma, hoşgörü, ödün verme, özveri, merhamet, dostluk ve bağlılık gibi insan ilişkilerinde önemli rol oynayan duygu ve davranış biçimleriyle temel insani değerleri hiçe sayıyor. Empati kurmayı asla bilmeyen ya da bilinçli olarak rededen narsisistler çevrelerine büyük zarar veriyorlar.

Aşağılama, küçük görme, hırpalama ve horlamanın doruk noktası olan narsisizm eğer kemikleşmişse tedavisi nerdeyse imkansız hale geliyor. Hırs “hedefe ulaşmak için herşey yapılır” anlayışıyla birleşince özellikle iş yaşamında ve politikada başarıyı yakalayan narsisistler, egemen kültüre damgalarını vuruyorlar.

Kendini beğenme, kendine aşık olma anlamına gelen narsisizmin kökeni Yunan mitolojisine dayanıyor. Tüm taliplerini rededen güzeller güzeli Ekho, bir gün raslantı sonucu karşısına çıkan yakışıklı avcı Narkissos’a aşık olur. Aşkına karşılık görmeyen Ekho, yemeden içmeden kesilip kendini ölüme terkeder. Bu duruma çok kızan Olimpos tanrıları Narkissos’u cezalandırmaya karar verirler.

Avlanırken susayan Narkissos, su içmek için nehire eğildiğinde sudaki yansımasına hayran olur. Bu hayranlık öylesine güçlüdür ki, Narkissos kendine aşık olur. Görüntüsünden uzaklaşamayan Narkissos da tıpkı Ekho gibi yemeden içmeden kesilir ve öldüğünde nergis (narcissus) çiçeğine dönüşür. Narkissos’un acıklı öyküsü Caravaggio gibi ünlü ressamların tablolarına konu olurken, günümüzde narsizm kendini beğenmişlik gibi masum bir tanımlamanın ötesinde ciddi bir patolojik bozukluk olarak kabul edilmektedir.

Narsisist, kendisini herkesten üstün görür, kimseyi beğenmez ve aşırı özgüvenliymiş gibi hareket eder. Ancak uzmanlar, bunun bir görüntüden ibaret olduğuna, narsisizmin altında derin bir kendine güvensizliğin yattığına inanıyorlar.  

Salgın boyutuna varan modern narsisizm ise biraz farklı. Narsisizmin göstergesi olarak kabul edilen faktörlerin sık görülmesinin hızla dejenere olan değerler sistemiyle ve sosyal medya ile yakından bağlantılı olduğu vurgulanıyor.



ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, 20-30 yaş grubunda görülen narsisistik kişilik bozukluğu, 65 yaş üzerindekilerden üç kat daha fazla. Anne babalarının kuşağı “me generation” diye tanımlanırken, yetişkin yaşlara erişen çocukları “me, me, me generation” olarak adlandırılıyor.

Baby-boomer kuşağı (1946-1964 arasında doğanlar), ben merkezci, bencil ve çıkarcı çocuklarını “kendine güvenen, tuttuğunu koparan, başarılı” gibi yakıştırmalarla hoş göstermeye çalışıyorlar. Batıdaki baby boomer, X kuşağı (1965-79), Y kuşağı (1980-99) ve millennial (2000’den sonra dünyaya gelenler) şeklindeki kuşak tanımlamalarını Türkiye gibi ülkelere uyarlamak yanlış olur. Ancak bazı kuşakların ortak özellikleri gözardı edilemez.

90’lı yıllarda dünyaya gelen internet çağının çocuklarında diğerlerine oranla çok daha fazla narsisistik eğilim görülüyor ya da birden daha fazla narsisistik özelliğe rastlanıyor. Bu özellikler şöyle sıralanabilir:

Üstünlük kompleksi: Kendilerini herkesten üstün ve önemli görürler.

Başarı saplantısı: Kafaları sürekli olarak herkesten başarılı olmak, herkesten fazla kazanmak ve en iyisini elde etmekle meşguldur.

Özel ve benzersiz olmak: Özel ve benzersiz olduklarına inanırlar. Kendileri gibi ayrıcalıklı, süper başarılı ve güçlü insanlarla birlikte olmayı seçerler.

Övgü beklentisi: Hep takdir edilmek, övülmek, beğenilmek isterler. İstemekten öte talep ederler.

Hak iddiası: Herşeyin en iyisini, en güzelini, en pahalısını hakettiklerine inanırlar.

İstismar ve adam kullanma: İstediklerini elde etmek için adam harcamaktan, istismar etmekten, sömürmekten çekinmezler.

Empati yoksunluğu: Karşısındakinin ne hissettiğini asla hesaba katmaz, hiç kimseye acımaz, ve üzülmezler.

Kıskançlık ve ihtiras: İhtirasları yüzünden herkesi kıskanırlar. Kendilerinden daha başarılı, güzel ve beğenilen kişilere tahammül edemezler. Aynı zamanda herkesin kendilerini kıskandığına, onlara özendiğine inanırlar.

Kabalık ve terbiyesizlik: Terbiyesiz, kaba ve küstahdırlar.

Eleştiriye tahammülsüzlük: Herkesi yerden yere vururlar ama kendilerinin hiçbir şekilde eleştiriye tahammülü yoktur. Eleştirenleri derhal düşman ilan ederler.

Haklı ve doğru: Her zaman haklıdırlar, hep doğrusunu yaparlar. Hata yaptıklarını kabul etmezler.

Baskın ve kontrolcü: Baskın kişilikleriyle çevresindekilere hükmetmeye ve kontrol etmeye çalışırlar.
Yukarıdaki davranış biçimlerinden ve kişisel özelliklerden üç ya da daha fazlasına sahip olanların narsisist olarak tanımlanabilecekleri belirtiliyor.

Narsisistlere hayatın her alanında rastlamak mümkün. Ailede, iş yerinde, okulda, derneklerde, politikada, sanat ve kültür ortamlarında narsisistik kişilik bozukluğuna sahip olan insanların sayısı giderek artıyor. Twitter, Facebook ve benzeri sosyal medya platformları, “Ben önemliyim, benim seçimlerim, benim hayatım, benim zevklerim en iyisi” diyenlerin fotoğrafları, demeçleri ve selfie’leriyle dolu.

Kolay şöhretin, az çalışarak para kazanmanın, hızlı köşeyi dönmenin yolu sosyal medyayı ustaca kullanmaktan geçiyor. Bu arada başarıyı yakalayanlar milyonlarca takipçinin idolü oluyor. Gençler narsisistlerin davranışlarını örnek alıyor, narsisist politikacılar her geçen gün daha popüler oluyor.

İnsanlar nedense kendi özel hayatlarını, ailelerini, yaşamlarını, daha da ötesi mahremiyetlerini Facebook sayfalarında teşhir etmekten çekinmiyorlar. Facebook, selfie, whatsapp ve twitter insanları akıl almaz bir hızla narsisistleştiriyor. Sanki herkes onların nerede olduğunu, ne yaptığını, tatilini, ne yiyip içtiğini, ne giydiğini çok merak ediyormuş gibi anında sosyal medyada yayınlıyorlar. Hiçbir derinliği ve özeli olmayan, samimiyetsiz ve sahte mesajlarla birbirlerini pohpohluyorlar.

Gençler bir tarafa, aklı başında yetişkinlerin -buna aile üyeleri ve dostlar da dahil- birbirlerini nasıl dolduruşa getirdiğini, sosyal medyaya resmen bağımlı hale geldiklerini görünce hayretler içinde kalıyorsunuz. İnsan kendini bu kadar beğenmese niye teşhir etme ihtiyacı duysun ki? Uzmanlar, narsisizme karşı çıkanların bile narsisizmin tuzağına düştüklerini vurguluyorlar. 

Öte yandan gündemde kalma savaşı veren ünlüler, en az günde birkaç kez sosyal medyada boy gösteriyorlar. Gündemi işgal ettikleri gibi takipçilerini etkiliyor, beğenilerini ve şeçimlerini yönlendiriyorlar. Sosyal medyayı amaçlarına alet eden narsisistler çoğalıyor. Amerikalı Kardashian ailesinin üyeleri bunun en iyi örneklerinden biri.

Avustralyalı ressam Scott Marsh, Sydney’deki bir binanin duvarına Kim Kardashian’ın kocası rap sanatçısı Kanye West’i kendisiyle öpüşürken gösteren bir resim yaptı. İki gün önceki haberlerde Marsh’ın, West’in narsisistliğine gönderme yapan bu duvar resmini 100 bin dolar karşılığında sattıktan sonra sildiği belirtildi. Marsh resmi yaptığında West satın alırsa sileceğini söylemişti. Bu arada İnternet Kanye West’in kendine olan hayranlığını ifade ettiği twitlerle dolu.

West ile alay etmek kolay ama narisisizmin “cool” ve moda olması aslında oldukça kaygı verici bir durum.   Giderek daha fazla oranda dürüstlüğe, doğruluğa, çalışmaya ve adalete değil yolsuzluğa, ahlaksızlığa, zorbalığa özeniliyor. Sonuç olarak narsisistik kişilik bozukluğunun yaygınlaşması kaçınılmaz hale geliyor.   



Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 6.4 / 5 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü
DEVLET-ULUSTAN FEDERASYONA, ekitap

Türkiye destekli Suriyeli savaşçılar Nijer'de ne yapıyor?
GÜNEŞE YOLCULUK
Cumhurbaşkanlığı seçimini reformcu Pezeşkiyan kazandı.
EKŞİ, "ERİK" TADINDA
BİR TUR DAHA

Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı
Tayland esrarı yeniden yasaklıyor.
İstanbul kirada Avrupa’nın lideri
Türkiye AB’nin 6 milyar Euro mülteci yardımını nasıl harcadı, AB Sayıştayı’nın eleştirileri neler?
Yoksulluk sınırı bir yılda 24 bin TL arttı.

Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.
Franz Kolschitzky: Viyana Kuşatması'ndan Kalan Kahveleri Değerlendiren Girişimci
Kış güneşi arayan Britanyalıların adresi Türkiye

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI
TARİHSEL KİŞİLİK

Dünyanın ekolojik kaynakları haftaya tükeniyor.
Ormanlara yasal haklar verilebilir mi, tüzel kişiliği olan ormanlar var mı?
'Yeşil İslam' Endonezya'yı iklim çöküşünden kurtarabilir mi?
İsviçreli kadınlar AİHM'de görülen iklim değişikliği davasında zafer kazandı.
Yorgun dünya artık yavaş dönüyor

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

Kırık Camlar Teorisi
Dünyanın en eski şarabı 2000 yıllık Roma mezarında bulundu
Otizmin arkasından Neandertaller çıktı.
Beynimiz uykuda geleceği tahmin etmeye çalışıyor.
Bilim insanı Matthieu Juncker ekosistemi gözlemlemek için ıssız adada 8 ay tek başına kalacak.

Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor
Haberleri takip etmeyenlerin sayısı artıyor…
İstanbulluların %44'ü kıt kanaat geçiniyor

"RAHATI KAÇAN" ADAM
GÜZİN'LE
GEÇİTKALE'DEN GELİYORDU...
GENÇ BİR YAZARA BİRKAÇ TAVSİYE
DEĞİŞİYOR, YOKSULLAŞIYOR

DEVENİN BOYNU
Çarpık Eğitim
Ziyafet
Kim Aptal, Kim Akıllı
SİVAS

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git