![]() |
|
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
|
Andy Warhol ve Ai Weiwei
![]() ![]() Tüketim çılgınlığının simgelerini, reklamcılığı, kapitalizmi, ünlülerin fotoğraflarını ve popüler kültürü kendine özgü yorumu, serigraf, fotoğraf, resim ve grafik gibi teknikleri kullanarak evrensel sanata dönüştüren Warhol, 20. Yüzyıla damgasını vurdu. ![]() ![]() ![]() Politik eylemleri Çin ile sınırlı kalmayan sanatçı, bizzat Ege’ye giderek Türkiye’den botlarla Midilli’ye gelen Suriyeli mültecileri karşıladı, bir dizi sanatsal gösteri ile sanatın savaşı yeneceği mesajını verdi. Weiwei’in Andy Warhol hayranı olması bir tarafa, iki sanatçının sürekli olarak kendi sınırlarını zorlamaları ve farklı sanat yöntemlerini deneyerek en etkili ifade biçimini yakalamaları onların ortak yanını ortaya koyuyor. Her ikisi de yenilikçi, kendi kültürel, sosyal ve politik çevrelerinin derin etkisi altında ama aynı zamanda eleştirel, sorgulayıcı ve hatta provokatif. Bu arada sergi sayesinde çiçek ve Mao resmi gibi ortak temalara iki sanatçının nasıl yaklaştığını anlamak gerçekten aydınlatıcı. Biri emperyalizimin kalesi ABD’de, diğeri komünizmin kapitalizme ayak uydurmaya çalıştığı Çin Halk Cumhuriyeti’nde modern sanatın itici gücü olmayı ve çevrelerindeki sanatçıların önünü açmayı başarmışlar. Warhol bireyci, cinsel kimliğini gizlemek gereği duymuyor. Çevresi müzik, sinema, edebiyat dünyasının ünlüleriyle dolu, hepsi onun stüdyosuna takılmak, objektifine ve kamerasına poz vermek için birbiriyle yarışıyor. Ünlüler onun yanında şöhretin baskısından kurtulup kendileri olabiliyorlar. ![]() ![]() Weiwei, yurtdışına çıkmasının yasaklandığı dönemde (2013-2015) Pekin’deki atölyesine giderek çalışmaya devam ediyor. Atölyesinin kapısında duran bisikletin sepetine her gün bir buket çiçek bırakıp fotoğrafını çekiyor. Bu barışçıl eylemle devletin gözetleme kameralarına oyun oynayan Weiwei, pasaportu geri verilinceye dek fotoğraf çekmeyi sürdürerek web sitesinde yayınlıyor. Her birinin altında tarihi yazılı olan fotoğraflar galeride kocaman bir duvarı kaplıyor. ![]() Serginin belki de en etkileyici işlerinden biri Weiwei’in tutuklu olduğu günleri anlatan küçük heykelcikler enstalasyonu. Tecriti, baskıyı, yalnızlığı, gözetilmeyi, mahremiyetin ve her türden kişisel özgürlüğün ihlalini anlatan eşşiz bir tasarım. Galerinin ortasındaki içiçe geçmiş bisiklet heykeli o kadar güzel ki her gören, “keşke hiç gitmese, hep burada kalsa” diyor. Weiwei’in Çin sokaklarında binlercesine rastlayacağınız bisikletlerden esinlerek yarattığı görkemli heykel mutlaka görülmeli. NGV’deki sergi 24 Nisan 2016 tarihine dek açık. Bir hafta sonunu ya da izin gününü değerlendirmek için daha iyi bir fırsat olamaz.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
![]() ![]()
| Tüm Yazarlar |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|
![]() |