Kimi zaman insanlar bilmedikleri, öğrenmek istedikleri konuları araştırırlar. Araştırmaya değer konular vardır, kimi konuların ise üzerinde bilgi edinmeye bile değmez. Bu gün sokakta hangi insana sorsanız harflerden oluşan örgütlerin ne anlama geldiğini, kimleri içerdiği hakkında bir bilgiye sahip değildir.
PKK’nın ne anlama geldiğini, YPG’nin ne anlama geldiğini, İŞİD’in ne anlama geldiğini, neye hizmet ettiğini sorun, size temin ederim büyük bir çoğunlukta yurdum insanını bilmez. Irak Şam İslam Devleti adı ile kurulan bir örgütün işlemiş olduğu bütün cinayetler ‘Din’ adına yapılmaktadır.
DAİŞ’in ne anlama geldiğini hiç düşündünüz mü? Bu konuda verilen bilgi ‘’El Devlet-il İslamiye Fil Irak Wel Şam‘’ anlamına gelen bir örgüt. Kurulan örgütlerin isimleri içinde hep ŞAM adı geçmekte. Aklıma 1516 senesi gelir. Osmanlı Devletinin tarihinde Selim ile başlayan Doğu’ya yönelik gelişmelerde, Şam ve yöresi 1515 ve 1516 senelerinde Osmanlı topraklarına katılmış. Tarikat , Tekke ve Zaviye’ lerin de aynı senelerde Selim ile Osmanlı tarihine duhul edilmiş olması bir talihsizliktir.
Bu talihsizlik Tekke, Tarikat ve Zaviyeler’in İstanbul’da mekan tutmaları, Osmanlı Devletinde perde arkasında hakim olmaya kadar gittiğini, mevcut belgelerden okumaktayız. O kadar ileri gitmişlerdir ki, tahta geçecek olan Şehzadelerin bile bu Tarikatların, Tekkelerin ve Zaviyelerin içinden olmasına mutlaka dikkat edildiği kayıtlıdır. Bundan da öte sadrazamların bile bu dergahlara devamlarına bakılmış olunması, ülkenin gidişatında önemli müdahalelerin yapılmasına neden olmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti kurulması sırasında rahmetli ATA, bu hususu Şam’da görevli olduğu sürede incelemiştir. Bu nedenle Cumhuriyet kuruluşunda ilk çıkarılan kanunların içinde önemli olan Tevhidi Tedrisat Kanunudur:
Kanun : 430
Kabul tarihi: 3.3.1340 ( 3 mart 1924 )
Madde 1. Türkiye dahilindeki bütün müessasatı ilmiye ve tedrisiye Maarif Vekaletine merbuttur.
Madde2. Şer’iye ve Evkaf Vekaleti veyahut hususi vakıflar tarafından idare olunan bilcümle medrese ve mektepler Maarif Vekaletine devir ve raptedilmiştir.
Madde3. Şer’iye ve Evkaf Vekaleti bütçesinde mekatip ve medarise tahsis olunan mebaliğ Maarif bütçesine nakledilecektir.
İşte bu kanun Tarikatlar, Tekkeler ve Zaviyeler tarafından hiç benimsenmez, bu nedenle bu kanunu çıkaran Mustafa Kemal‘e sempati ile bakmazlar. Bu gün hala bu hoşnutsuzluk, hatta kimi yerde nefret kusmaları bu nedendir. Kimse bilmez bu gün hala bu çıban başı ŞAM odaklıdır.
Osmanlı Devletinde tarihsel açıdan doğuda oluşan olaylara bakarsanız hep Şam kaynaklı olduğunu görürsünüz. Kürtlerin, Acemlerin ve Arapların Osmanlı Devletine isyan hareketlerinın de hep ŞAM kaynaklı olduğunu görmemiz mümkündür.
Türkiye tarihinde son 15 sene içinde, Başbakanlık Konutunda Tarikat liderlerine verilen iftar yemeği ile başlayan süreçte, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel felsefesine vurulan darbelerin arkasında hep Tarikat, Tekke ve Zaviyelerin varlığını görmekteyiz. Bu geçmiş ile hesaplaşmanın içinde Beş Tepe döneminin de var olması, Cumhuriyet kazanımlarına sımsıkı sarılan genç neslin, bu döneme
Şüphe ile bakıp tedirgin olmasına yol açmakta.
Millet Meclisinde, Milli İstihbarat Örgütünün kime ve ne için hizmet verdiği sorgulanan bir dönemde, katliamların oluşması öncesi bilgi edinip önlenmesi gerekirken, olayın hemen sonrası bir günde faillerinin bulunmasına, bunun içinde ŞAM ismi geçen örgütün olmasına yurdum insanı
Şüphe ile bakmakta diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına .