Hepimizin can kulağı ile seçim toto anketleri yapan şirketlerin verdikleri rakamlara odaklandığımız bu süreçte, herkes aklına gelen bazı rakamları söylemekte, seçim sonuçları spor toto oynar gibi verilmekte. Her akşam ekranlarda ülkemin ‘akil suratları’ bir masada oturup, etrafımızdaki bazı gerçeklerden hareketle, seçim sonuçlarını dile getirmeye çalışmaktalar.
Herkesin yaklaşımı değişik olmakta. Kimisi ekonomiden konuyu ele almakta. Üretimin eksi rakamlar verdiğini söylemekteler, kimisi ise işsizliğin en yüksek yere tırmandığından dem vurarak seçimlerin çok etkilediğini söylemekte.
Bazı siyasiler de iktidar partisinden olmalarına rağmen, ülkedeki eğitim sisteminin değişmesini dile getirmekteler. İşte bu konuyu duyduğumda güleyimmi, ağlayayım mı diye düşünceye dalmaktayım. Son 15 sene içinde her beş senede bir eğitim sistemini değiştirerek, yıpranmış eğitim sisteminde çocuklarımızın debelenmelerini seyretmekteyiz. Bu çocuklar büyüyünce nelerle karşılaşacak, hangi sorunlar bu zavallı çocukları beklemekte, bu günden kestirmek mümkün değil.
Sabahları idman yaptıktan sonra saunaya girip, biraz adelelerimin gevşemesi için vakit geçirmekteyim. Bu mekanda ısı 87 derece ve loş bir yer olduğundan, kimse kimseyi pek fark etmemekte. Bazı insanlar arkadaşları ile girmekte, hem terleyip hem de memeleketi kurtarmak için sohbet etmekteler. Yine bir sabah böyle bir sohbete kulak misafiri oldum. Biri diğerine ben duymayayım diye fısıltı halinde :
- Durum hiç de iyi değil, ne olacak bu gidişat?
Diğeri,
- Sorma, ben de pek memnun değilim, ekonomide kötü çanlar çalıyor,
- Netice ne olur sence ? Ben pek ümitli değilim.
- Neticeden ben de ümitli değilim, Artık ne olursa olsun, bu gidiş iyi değil.
Buradan birşey çıkartmak pek kolay değildi. Cümlelerden yola çıkarsak mevcut gidişat olarak, geçici hükümetin kastedildiği muhakkak. Ekonominin kötü olduğu her haliyle belli ülkemizde. Cumhuriyet tarihimizin hiçbir döneminde (– )eksi büyüme olmamışken, ülkemizde üretimde, tarımda, sanayide gerileme devrini yaşamaktayız. İşsizlik %9.9 diye bazıları ifade etmekte amma, Türkiye’de işsizliğin %15 in üstünde olduğunu iddia etmek yanlış olmasa gerek.
Bir ülkede çalışanların %52.8 i hizmet sektöründe çalışıyorsa, burada üretimden bahsetmek zordur. Çalışanların %20si tarımda , %19u sanayide ise burada bir yalnışlık olduğu muhakkak. Biz üretmeden tüketen bir toplumuz. Partilerin arka bahçelerinin oy tarlası olan bu hizmet sektörü, ülkenin kamburu olmaya devam edecektir.
Evvelden bazı kurumlar vardı, ‘Kamu İktisadi Teşekkülü’ adı altında, her seferinde IMF ülkeye gelir, bunları ‘’ özelleştirin ‘’ ve ‘’ üretim yapın ‘’ deyip giderdi. Biz onları özelleştirdik, fakat o kurumlardan daha fazlasını açarak istihdam yarattığımızı zannettik. Üretime yönelik olmayan hiçbir iş dalının, ülke için yarar getirmiyeceği muhakkaktı.
Bu nedenle bu karanlık odada ülkenin gidişatının iyi olmadığını konuşmaktaydı, hem terleyip hem de sohbet eden kişiler. Bu konular sadece bu mekanda konuşulmamakta.
Ülkemin gidişatının her ortamda konuşulduğu, bizim tepeden böyle göründüğü bir hakikat, ancak 5 Tepeden nasıl görünmekte, merak etmekteyim diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.