A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Dinlere Neden Karşıyım (III)

Kategori Kategori: Makale | Yorumlar 1 Yorum | Yazar Yazan: Gündoğdu Gencer | 11 Ekim 2015 02:03:09

İnanç, yalnızca dinlere özgü değil tabii. Kendisini “devrimci” olarak tanımlayanlar arasında Marksizmi bir inanç haline getirmiş olanlar da az değil. Oysa Marksizmin felsefî temelini oluşturan diyalektik materyalizm somut koşullar ve bunların değişkenliği üzerine inşa edilmiştir. “Ben devrime inanıyorum” demek bence “eşhedü en la ilâhe illâllah” demekten hiç de farklı değildir.

 Acıdır ki, çoğumuz dinlerin ve inançların önemli bir yer tuttuğu toplumların içinden çıkmışız ve ne kadar akılcı düşünmeye çabalasak ta metafizik kavramlar öylesine işlemiş ki beynimizin derinliklerine, bu metafizik kavramlara karşı çıkarken bile o kavramları kullanıyoruz.



Devrim olmasını istemek, bunun için uğraş vermek başkadır, devrime “iman etmek” başka! Yakın tarihimiz, ne acıdır ki “devrime iman etmiş” pırıl pırıl gençlerimizin cesetleriyle doludur. Üstelik bu gençlere Müslümanlıktan alınma bir deyimle (mekânı cennet olacak) “şehit” denmesi bu benzerliği vurgulayan ne kadar da acı bir söylemdir. “Devrim şehitleri” sözünü her duyduğumda, devrime metafizik bir kutsallık atfedenleri her gördüğümde irkiliyorum. Oysa benim bildiğim devrim, bu dünyayı yaşanır hale getirmek için yapılır, burada “öteki dünya”ya “cennet” beklentilerine yer yoktur. “Işıklar içinde yatsın”ın “mekânı cennet olsun”dan ne farkı var?

Gaipten sesler duyduğunu ileri süren insanı akıl hastanesine yerleştiriyor, çeşitli tedaviler uyguluyoruz ama tüm bir inanç sistemini buna dayandıran dinlere lâf etmekten çekiniyoruz. Dindarlar hep şöyle bir soru sorar: “Siz ateistler tanrıya, ahirete, cennete, cehenneme, mahşer günü öteki dünyada hesap vereceğinize inanmıyorsunuz. Ben inanıyorum. Siz haklı çıkarsanız ben zaten öldüğümde bunun farkında olmayacağım; ama ye ben haklıysam?” Bu, insanların zaten ölüm korkusu, ölüm sonrasının bilinmezliği üzerine inşa edilmiş dinlerin oldum olası dayandığı temel direklerden birisi değil midir? Oysa ölüm sonrasını ben ne denli bilmiyorsam, “iman edenler” de bundan o denli habersizdir. Müslümanlıkta “ahiret” inancının imanın en önemli koşullarından birisi olmasının nedeni de zaten bu değil midir?

Yaşadığımız dünyadaki adaletsizliklere karşı çıkmayan ya da çıkamayanların “öteki dünyada iki elim yakasında olacak” diyerek eylemsizliklerini mazur göstermeleri haksızlıkların sürüp gitmesinde önemli bir etmen değil midir?

Cennet vaadiyle o dinin buyurduğu doğruları (buna kol, bacak kesmek, recmetmek te dahil) yapıyor, cehennem korkusuyla dinin yasakladığı şeyleri (saçını göstermek, domuz eti yemek gibi) yapmıyorsam aklımı zaten rehin vermişim demektir.

Kader kavramı da insan beynini dumura uğratan bir inançtır. Başına gelenleri, açlığını, yoksulluğunu “Allah’ın takdiri” veya “kader” diye açıklayan insanlardan bu durumlarını değiştirmek için çaba göstermeyi, mücadele etmeyi nasıl bekleyebiliriz? Durumdan sorumlu olanlar da “müminler”in bu inancını çok güzel kullanıp kendi hırsızlıklarını, yolsuzluklarını, sorumsuzluklarını bununla açıklayıp kendi durumlarının inançlarıyla ters düşmesini de “takıyye” denen kıvırtmayla gayet güzel kapatmaya çalışıyorlar. Sevgili Aziz Nesin’in Zübük romanında roman kahramanı yaptığı her boktan işi “tamam, yaptım ama bir sorun neden yaptım” diyerek mazur göstermeye çalışır. Zübükler her toplumda, her devirde var olmuşlardır. Sorun elbette bunu yapan Zübüklerde değil, onun bu “kader” yutturmacasını, takıyyesini dinle yıkanmış beyni ile Kabul edendedir.

O beyin açık seçik çelişkileri sorgulamamaya şartlanmıştır. Kuran’da Maide suresi 32. Ayet şöyle der: “Kim, bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur”. Ne kadar güzel! Ama Muhammed suresi 4. Ayet: İnkâr edenlerle karşılaştığınız zaman boyunlarını vurun. Hacc suresi 30. Ayet “pislikten, putlardan sakının; yalan sözden sakının” derken Nahl suresi 106. Ayet “Kalbi imanla dolu olduğu hâlde zorlanan kimse hariç, inandıktan sonra Allah’ı inkâr eden ve böylece göğsünü küfre açanlara Allah’tan gazap iner ve onlar için büyük bir azap vardır” diyerek “takıyye”ye, yâni kıvırtmaya, yalan söylemeye yeşil ışık yakmaktadır. Amacım bunlar ve benzeri yüzlerce çelişkiyi sergilemek değil. Bu çelişkileri göz ardı eden, tevil eden, sorgulamadan, olduğu gibi yutan kafa yapısını sergilemek.

İnançlar politikacılar için de çok kullanışlıdır elbet. “Bizden” görünen, ağzı lâf eden, “müminler”in ruhunu okşayacak sözler söylemesini bilen politikacıya bir kez “inanıldı” mı, ondan sonra somut olarak ne menem bir insan olduğunu siz dilinizde tüy bitene kadar da anlatsanız, o inanmaya ayarlı beyin, bunları duymaz, duysa da dinlemez, dinlese de inanmaz, inansa da “kader”, “takdir-i ilâhi” diyerek harekete geçmez. Böylesine pasif toplumlar da sömürülmeye, atâlete mahkûmdur. Atalet, yâni hareketsizlik olan yerde demokrasiden söz etmek ancak kötü bir şaka olabilir. “Ümmet”, yâni koyun sürüsü olduğuna inandırılmış bir toplumda birey kendi gücünün, birşeyleri yalnız değiştirebileceğinin değil, ancak ve ancak bireylerin toplumdaki bozuklukları düzeltebileceğinin de ayırdında değildir.

Laikliği savunmak yalnızca ideolojik bir tavır değil, birey olabilmenin, bireysel özgürlüklerin, daha iyi, daha âdil, daha yaşanılır bir toplum oluşturmanın ve demokrasinin vazgeçilmez bir ön koşuludur.

Ben bütün bunlardan dolayı dinlere karşıyım. Türkiye toplumu İslâmî bir geçmişe sahip olduğu için daha çok Müslümanlık üzerinde durdum. İsrail’de yaşıyor olsam bu hedef Musevilik, ABD’de yaşıyor olsam Hıristiyanlık olacaktı.

Yazının birinci bölümü...  Dinlere Neden Karşıyım (I)

Yazının ikinci bölümü...  Dinlere Neden Karşıyım (II)


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 8.3 / 7 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

Yaşar Bilge { 15 Ekim 2015 02:58:22 }
Sayın Gencer;
Yazı içeriğinizi okuyunca başlık oluşturarak öncelik yaparak sınıflandırma yaptım. Teşekkür ederim. Bununla birlikte diğer dinleri de aynı, benzer başlıklarla (kader, cennet, gaipten sesler gibi) incelerseniz kıyas yapma imkanımız olabilir.
Saygı ile...
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü
DEVLET-ULUSTAN FEDERASYONA, ekitap

Türkiye destekli Suriyeli savaşçılar Nijer'de ne yapıyor?
GÜNEŞE YOLCULUK
Cumhurbaşkanlığı seçimini reformcu Pezeşkiyan kazandı.
EKŞİ, "ERİK" TADINDA
BİR TUR DAHA

Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı
Tayland esrarı yeniden yasaklıyor.
İstanbul kirada Avrupa’nın lideri
Türkiye AB’nin 6 milyar Euro mülteci yardımını nasıl harcadı, AB Sayıştayı’nın eleştirileri neler?
Yoksulluk sınırı bir yılda 24 bin TL arttı.

Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.
Franz Kolschitzky: Viyana Kuşatması'ndan Kalan Kahveleri Değerlendiren Girişimci
Kış güneşi arayan Britanyalıların adresi Türkiye

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI
TARİHSEL KİŞİLİK

Dünyanın ekolojik kaynakları haftaya tükeniyor.
Ormanlara yasal haklar verilebilir mi, tüzel kişiliği olan ormanlar var mı?
'Yeşil İslam' Endonezya'yı iklim çöküşünden kurtarabilir mi?
İsviçreli kadınlar AİHM'de görülen iklim değişikliği davasında zafer kazandı.
Yorgun dünya artık yavaş dönüyor

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

Kırık Camlar Teorisi
Dünyanın en eski şarabı 2000 yıllık Roma mezarında bulundu
Otizmin arkasından Neandertaller çıktı.
Beynimiz uykuda geleceği tahmin etmeye çalışıyor.
Bilim insanı Matthieu Juncker ekosistemi gözlemlemek için ıssız adada 8 ay tek başına kalacak.

Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor
Haberleri takip etmeyenlerin sayısı artıyor…
İstanbulluların %44'ü kıt kanaat geçiniyor

"RAHATI KAÇAN" ADAM
GÜZİN'LE
GEÇİTKALE'DEN GELİYORDU...
GENÇ BİR YAZARA BİRKAÇ TAVSİYE
DEĞİŞİYOR, YOKSULLAŞIYOR

DEVENİN BOYNU
Çarpık Eğitim
Ziyafet
Kim Aptal, Kim Akıllı
SİVAS

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git