A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Dinlere Neden Karşıyım (II)

Kategori Kategori: Makale | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Gündoğdu Gencer | 10 Ekim 2015 04:47:51

Rasyonel yaklaşımla “inançlı” olanlara sorulanlara rasyonel yanıtlar verilemiyor. Daha binyıllar öncesinden Epikür’ün dediğine bakalım: “Tanrı, ya kötülükleri ortadan kaldırmak ister de, kaldıramaz; veya kaldırabilir, ama kaldırmak istemez; ya da ne kaldırmak ister ne de kaldırabilir, yahut da hem kaldırmayı ister hem de kaldırabilir.

Eğer ortadan kaldırmak istiyor da kaldıramıyorsa, O güçsüzdür; ki bu durum Tanrı'nın karakteriyle uyuşmaz; eğer ortadan kaldırabiliyor fakat kaldırmak istemiyorsa, O kıskançtır; ki bu da aynı şekilde Tanrı ile uyuşmaz; eğer O ne ortadan kaldırmayı istiyor ne de aldırabiliyorsa, hem kıskanç hem güçsüzdür, bu durumda da, Tanrı değildir; eğer hem ortadan kaldırmayı istiyor hem de kaldırabiliyorsa -ki yalnızca bu, Tanrı’ya uygundur-, o zaman kötülüklerin kaynağı nedir?



Ya da o kötülükleri niçin ortadan kaldırmamaktadır?

Daha çağdaş örneklerle: “eğer dediğiniz gibi bizi yaratan bir tanrı varsa, sorgulayacak aklımızı da o verdi demektir. Peki biz bu sorgulayan aklımızla o tanrınızın varlığını kanıtlayamıyorsak burada bir imalât hatası söz konusu değil mi? Tanrınız hata yapar mı?” ya da “bütün bu evrenin, bu denli çeşitliliğin bir yaratıcı olmadan ortaya çıkamayacağını” savunuyorsunuz.

Yâni her şeyin bir yaratıcısı olması gerekiyor sizce. Peki o tanrıyı kim yarattı? “Tanrı her zaman vardı ve yaratılmadı” diyorsanız bir şeyin ‘yaratılmadan’ da var olabileceğini kabul etmiş olmuyor musunuz? “Tanrı her şeye kadirse, neden insanları ‘yaratırken’ mesajını insanların içine yerleştirmedi de aracı olarak Orta Doğu’nun dar coğrafyası içindeki peygamberlere ihtiyaç duydu ve bu peygamberler tarih içinde neden değişik mesajlar verdiler?” Bunlar ve bunlar gibi yüzlerce soru… Yanıt: “ben inanıyorum/iman ediyorum”! Yanıt bu olunca bu insanların politikacıların, kitle iletişim araçlarının, para babalarının, bankerlerin -hele hele İmam Hatip mezunu falan olup ta hitabet yetenekleri güçlüyse- söylediklerine kanıt aramadan, söylenenleri akılcı düşüncenin tartısına koymadan inanmalarına neden şaşırıyoruz? İnsan beyni, bir anlamda bilgisayardaki işletim programları gibi çalışır. Bilgisayarcılar arasında yaygın bir söz vardır: “garbage in, garbage out”. Yani siz o beyne çöp yüklerseniz çıkan da ancak çöp olur. O beyin akılcı düşünce yerine inanç temelinde işliyorsa, ondan akılcı bir sonuç beklemek abes olur. Dinin, dinlerin temelinde inanç/iman yattığı için o dinle biçimlenmiş beyinleri kandırmak ta kolay olur, o beyinlerin tetiklediği davranışlar da insanlığa, temel insani değerlere, uygar davranışlara aykırı olur, tutarsızlıklar göz ardı edilir.

İnanç temelli bir düşünceye örnek olsun diye dua konusuna bakalım. “Tanrı”nın herkesin kaderini belirlemiş olduğuna, alın yazısına inanılır. “Ne gelirse Tanrıdan”dır. Birisi hasta olmuş, ölüm döşeğinde yatıyorsa bunu da Tanrı istemiştir. O halde neden iyileşsin diye dua edilir? Siz Tanrıyı över, sen büyüksün, senden başka büyük yok derseniz, kurban keserseniz Tanrı bu yaltaklanmalarınız karşılığında o ölmekte olan kişi için yaptığı planı mı değiştirecek? İki ordu karşılaştığında ikisi de “Tanrı bizden yana” dese de kazanan yalnızca bir taraf olacak. Hangisi daha güçlüyse, ya da daha iyi strateji uygulamışsa o kazanacak. İki futbol takımının da oyuncuları maça çıkmadan önce dua ediyorlar ama yalnızca biri maçı kazanıyor. Peki, kazanan tarafın duaları kabul oldu da, kaybeden tarafın aynı Tanrıya yaptığı dualar neden kabul olmadı?

Ben bunları yazarken dışarda ezan okunuyor: “lâ ilâhe illâllah”, yâni “Allah’tan başka ilâh yoktur”. İyi de, var! Birçok dinin farklı farklı ilâhları var. İslâmın birinci şartı “kelime-i şehadet” getirmektir. O da “Eşhedü en lâ ilâhe illâllah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü”! Yâni “Allah’tan başka ilah olmadığına şehadet ederim (tanıklık ederim) ve yine şehadet ederim ki (tanıklık ederim ki), Muhammed onun kulu ve elçisidir”. deniyor. İmdi, seküler bir mahkemede birisi böyle tanıklık etse o kişiye “nereden biliyorsun, gördün mü, görmeden nasıl tanıklık edersin?” diye sorulmaz mı? İnsanlar 1400 küsur yıl önce uzak bir diyarda birisinin ileri sürdüğü bir dogmaya tanıklık edebiliyorlarsa, onlardan gerçek ile hayal ürünü olan şeyleri ayırd etmelerini nasıl bekleyebiliriz? Yalnızca Müslümanlıkta değil, Hıristiyanlıkta da “witnessing” denen olay bunun  aynısıdır. Varsayılan Allah’ın, 2000 küsur yıl önce -yaşamış olduğu bile kanıtlanmış olmayan- “oğlu” İsa’ya ve onun “mesih” (kurtarıcı) olduğuna tanıklık ederler. Dinlerin öğretileri ne olursa olsun, bu öğretiler arasında güzel, insancıl öğeleri, -cımbızla da olsa-, arayıp bulabilsek te, bence asıl tehlike öğretilerde değil, temelini oluşturan akıl dışı dogmalardadır ve bu dogmalara akla ne denli aykırı da olsa inanma/iman etme şartıdır. Bu dogmalar insan beynini akıl dışı yollarla düşünmeye itmekte, itmek bir  yana, zorlamaktadır. Böyle bir beyin de o öğretilerin önerdiği, daha doğrusu buyurduğu akıl dışı buyruklara, koşullara itaat etmeyi öğrenmiştir.

Çünkü sorgulayan, kanıt arayan bir beyin imana dayanan sistemlerin  düşmanıdır ve onlar tarafından en büyük tehlike olarak görülür.


Yazının birinci bölümü...  Dinlere Neden Karşıyım (I)

Yazının üçüncü bölümü...  Dinlere Neden Karşıyım (III)


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 5 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Türkiye Cumhuriyeti mutlu, başarılı ve utkulu olacaktır
YILMAZ GÜNEY’E DAİR ekitab
Dünya Sağlık Örgütü: Yeni Kovid-19 varyantı ölümleri arttırabilir.
Yazarlarımızdan Sevgili Aykut Yazgan’ı kaybettik
Yurt dışına göç eden Türk vatandaşları: 2022'de son 7 yılın rekoru kırıldı

Hollanda'da aşırı sağcı Wilders'in seçim zaferi
Avustralya ulusal dijital kimlik sistemine geçiyor
İsrail - Hamas çatışmasında savaş suçu işleniyor mu?
Türkiye’de 21 yılda 15 bini aşkın arazi, 289 bini aşkın konut ve işyeri yabancılara satıldı
FRANSA İKTİDAR CEPHESİ DERSLERİ HAL VE GİDİŞ: SIFIR

Birleşmiş Milletler’den 48 ülke için korkutan rapor
Daron Acemoğlu: Türk halkını zor günler bekliyor
Türkiye’de yıllık et tüketimi 10 kg dan az
Çin Alman otomobillerini tahtından ediyor.
Acemoğlu: 15 yıl Türkiye için fırsat penceresi bunu harcarsa sonu trajik olur

İçinden hiç tren geçmeyen Dalaman tren garı…
İngiltere'de yeni bir domuz gribi varyantının insandaki ilk vakası tespit edildi.
Gerçek insan değil ama ayda binlerce dolar kazanıyor
ANA(KADIN)LARIN SESİ
Dünya genelinde kanser vakalarında büyük artış

"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL
REMZİ RAŞA’YI ANMAK İÇİN
GREV HAKKI TARTIŞILIYOR, TANINIYOR
“İŞÇİLER SAHAYA İNMELİ”, BÜLENT ECEVİT’LE SÖYLEŞİ

Senede bir gün
SABİTESİZ GÖRECELİ OLABİLİR Mİ?
Ana gibi yar, Anadolu gibi diyar olmaz
HÜMANİZMANIN KANITLANMASI
YABANCILAŞMA

Türkiye, Avrupa’nın atık deposu mu?
Kuzey Denizi'nde sızıntı korkusu
AKBELEN ORMANI DİRENİYOR
Akbelen Ormanı'ndaki çevre direnişi
WMO aşırı sıcaklarda kalp krizi ve ölüm uyarısında bulundu

Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar
Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik , Metaverse, Sanal Uzay Nedir?
Apple'dan iPhone Uygulamalarına Dev Zam: 1 Dolarlık Uygulama 17 TL Oldu

Şempanzeler rakiplerine karşı savaş stratejileri kullanıyor.
Kazakistan'da 3.400 yıllık erken dönem Türk piramidi bulundu
Avustralya’da Dingolar “Neredeyse İnsan” statüsündeydi.
'Kayıp sekizinci kıta' Zelandiya ilk kez nasıl haritalandırıldı, sonuçları ne olabilir?
İnsanların ataları 'yeryüzünden silinme noktasına gelmiş olabilir'

Dünya cinsiyet eşitliği konusunda ne durumda?
Türkiye Avrupa’da lider, dünyada 14. Sırada
Türkiye'de su krizi araştırması yayımlandı
Suudi Arabistan yüzlerce göçmeni öldürdü
Yalan haberlere neden inanıyoruz?

ABİDİN DİNO PULU
Göbeklitepe'deki son keşifler ne anlama geliyor?
AYKUT YAZGAN’I OKUMAK
Megapik “Yeniden” adlı kitabın yazarı Dr. Meltem Hınçal ile bir söyleşi....
Mektub var, Ragip Duran’dan

HAŞHAŞİLER
Hangisi Yener
VİCDANIN VAR MI?
QUO VADİS
Irkçılığın eli barut ve benzin kokuyor, yüzü ölüm

Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış
Antik Çağlarda Kendi Memleketlerine Karşı Savaşan Paralı Askerler
Sümer Atasözleri ve Özdeyişler
Museviliği benimsemiş tek Türk devleti : Hazarlar


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git