|
|
İki Türban ÖyküsüKategori: Ayorum Güncel | 1 Yorum | Yazan: Gündoğdu Gencer | 16 Şubat 2008 12:23:18 Bir kere ben bu "'türban" sözcüğüne takılıyorum. Bildiğiniz gibi türban batılıların bizim "sarık" dediğimiz serpuşa verdikleri addır. İran'da "çador" - sanırım "çadır"dan bozma - var, çarşaf var, başörtüsü var, sıkmabaş var... "Hicab" aslında utanç anlamına gelen bir sözcük.
Ama bazı yerlerde –kadının görünmesi utanç kaynağı imişçesine başörtüsüne hicab da deniyor. Fransızcadan gelme “eşarp” ta var bu arada... Her neyse, “türban” Türkiye gündeminin orta yerinde. Bazıları bunu siyasal, ya da şeriat özlemini ifade eden bir dinsel simge olarak gördüğünden karşı çıkıyor, bazıları kadının cinsel bir nesne olarak görülmesinden kaynaklandığı fikrinde ve kadının özgürlüğünü kısıtlayan bir araç olarak görüyor. Bazıları da salt estetik açıdan, gözlerini rahatsız ettiği için karşı çıkıyor. Kravat takmak ta bir siyasal simgedir. 60’larda posbıyık ya da sarkık bıyık ta siyasal simgelerdi. Musevilerin kafalarına koydukları takke de dinsel bir simgedir. Rahibelerin çarşafları da, Sih’lerin sarığı da dinsel bir simgedir. Estetikse, benin gözümü rahatsız eden o denli çok şey var ki... Örneğin alt dudağının altında bir tutam kıl bırakan gençlerin görüntüsü beni müthiş gıcık ediyor. Ama bunların hiçbirini yasaklamak aklımdan geçmiyor. Üstelik bizim türbanlılarımız bir örnek kara çarşaf takmıyor, rengârenk, türlü çeşitli türbanlarla sokaklarda âdeta defileye çıkıyorlar. Türban belli bir inanca dayalı kafa yapısının ifadesidir savı biraz daha üzerinde durulmaya değer. Mizahçı Gani Müjde bunu güzel hicvetmiş. Diyor ki: “Bir hafta önce türban protestoların sırasında "7.4 yetmedi mi?" pankartını açan sevgili kardeşime seslenmek istiyorum bugün... 20 bin insanın acısı ve cenazesi üzerine politika yapmaya kalkan "o güzel insana" bir çift sorum var. Ey mantosu uzun, aklı kısa kardeşim benim. 7.0 yetmedi mi? ABD'nin Los Angeles şehrinde 7.0 büyüklüğünde bir deprem oldu bacım... Bizim depremde 20 bin kişi ölup 20 bin kişi sakat kalırken ,gâvur, Hıristiyan ve Siyonist dostu Amerika'da sadece 2 kişi yaralandı güzel ablam. Şimdi türbanlı başını ellerinin arasına alıp düşünüyor musun acaba? Sakarya gibi muhafazakâr bir bölgede Allah binlerce Müslümanı öldürerek cezalandırıyorsa eğer, Hıristiyanlara ve Siyonist dostlarına niye kıyak geçiyor? Seks şoplarıyla, porno filmleriyle tüm dünyaya "seks", "uyuşturucu" ve "günah" ihraç eden bu ülkenin Allah katında ayrıcalığı ne olabilir ki güzel annem? Oysa adım gibi eminim Sakarya'da, Gölcük'te hayatlarını kaybedenlerin çoğu ölmeselerdi eğer sabah ezanı ile birlikte camilerin yolunu tutacaklardı. Üç aylarda oruç tutacak, Ramazan'da devrilmeyen minarelerin ışıklarıyla birlikte senin ağzına adı bile yakışmayan Allah'ın adı ile birlikte oruçlarını açacaklardı. E n’oldu şimdi? Eğer her coğrafya olayını, her doğal âfeti bilimin ve aklın süzgecinden geçirmeden böyle yorumlarsan bu ülkenin yarısı her deprem felâketinden sonra dinsiz olur güzel hala kızım... Fay hattında 10 katlı binalara izin veren şapşal belediyecilik anlayışını, deniz kumundan inşaat yapan edebiyatçı muteahhitleri, depreme dayanıklı konut üretme çabalarını ,hırsızları, uğursuzları bir kenara bırakıp her şey ilâhî kudretin intikamı olarak açıklarsan bu deprem 10 yıl sonra gene aramızdan binlerce "dinsizi" alır gider güzel amca kızım. Allah'ın kullarına böyle cezalar verebileceğini halâ düşünüyorsan da git Hıristiyan ol... Çünkü senin bu mantığına göre Allah onları daha çok seviyor. "Gâvurlar" hem senden daha zengin,hem de evleri tepelerine yıkılmıyor.” Bu olayın bir açısı. Ama her “türbanlı” bu kafada mı? Afganistan’da kadının eğitimini yasaklayan Kuran Kursu öğrencileri de Müslüman olduklarını savunuyorlar, bizde türbanlı oldukları için üniversiteye gidememekten yakınan genç kızlarımız da Müslüman. Gölcük depremini ve her felâketi Allah’ın günahkârları cezalandırmak için yaptığına inanan türbanlıların yanısıra bir de bakın şöyleleri var. “Üniversite kapısı sert bir şekilde yüzümüze kapatıldığı günden bu yana yaşadığımız acılar bize bir şey öğretti: Gerçek sorunumuz insanların hayatlarına, görünüşlerine, sözlerine, düşüncelerine müdahale edebilme hakkını kendinde gören yasakçı zihniyettir. Başını örttüğü için ayrımcılığa uğrayan kadınlar olarak tüm samimiyetimizle açıklıyoruz ki; üniversitelere başımızı örterek girmekle mutlu olmayacağız. Ta ki: Kürtlerin ve ötekileştirilenlerin kendilerini bu ülkenin aslî unsuru hissetmesi için gereken hukukî ve psikolojik ortam oluşturulmadan, acımasızca işlenen cinayetlerin gerçek sorumlularına ulaşılmadan, 301 davalarını bitirecek düzenleme yapılmadan, azınlık vakıflarının üzerinde pişkince oturanların rahatı bozulmadan, Alevilerin ibadetini kültürel aktivite, ibadet evlerini de kültür merkezi olarak görmekte ısrar etmekten vazgeçilmeden, Üniversitelerden sudan sebeplerle atılan arkadaşlarımız geri dönmeden, yasakçı zihniyet bize ne zaman, nerelerde ve nasıl örtüneceğimizi dayatmaktan vazgeçmeden, üniversitelerin bilimsel özgürlüğünün önündeki en büyük engel YÖK kaldırılmadan… Kısacası; 12 Eylül darbe anayasasını esamesi okunmayacak şekilde ortadan kaldırıp yeni, sivil bir anayasaya yapılmadan mutlu olamayacağız. Birimizin diğerimiz için tehlike olduğu korkusunu yayıp bizi birbirimize düşürerek bu adaletsiz düzenini devam ettiren yasakçı zihniyet tamamen ortadan kalkmadan hiç bir özgürlük tam özgürlük değildir. Özgürlüklerin kısıtlanmasının ne demek olduğunu bilen insanlar olarak, bundan sonra da her türlü ayrımcılığın, hak ihlâlinin, baskının, dayatmanın karşısında olacağız.” İnanan bir kişi olsam buna “amin” demekten başka birşey düşünenemezdim. Avustralya’da Arap kökenli göçmen adaylarının ninelerinin kızlık soyadlarının sorulmasına ilk tepki Yahudi konseyinden gelmişti, unutmayalım. Yasakların acısını çeken bilir. Nasıl her sakallı dedeniz değilse, her türbanlı da yobaz değildir.
YorumlarMunevver
{ 02 Haziran 2008 06:51:55 }
Otobuste giden turbanli kadin hemen yanina cocugunu oturtur boylece ona kendi kafasinca cennetlik olmayan bir gayri muslimin temasini onler.Hemen hergun yasaniliyor.
Diğer Sayfalar: 1. Ote yandan kendini aydin diye adlandiran bircok kisinin, turbanlilarin universiteye alinmamasini savunurken, bu insanlarin egitimlerinin ellerinden alinmasi karsisinda oh olsun der gibilerden yorumlarini hatirliyorum. Turbanli kadin orneginde oldugu gibi durumlara karsilik veriyoruz ya... Saniyorunm ki yaziniz cuk diye yerine oturdu.Daha niye aydinlarla aydinlik gunlere!
Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|