A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

“Kılıçdaroğlu, AKP ile ittifak isteyenlere ‘Berkin’in annesine ne deriz?’ dedi”

Kategori Kategori: Ayorum Güncel | Yorumlar 0 Yorum | 12 Haziran 2015 03:45:09

Yeniçağ yazarı: Kılıçdaroğlu, Erdoğan'la görüşme öncesi Baykal'ı uyardı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun, AKP ile ortak hükümet isteyenlere Gezi Parkı eylemlerinde hayatını kaybeden Berkin Elvan’ı hatırlatarak sert çıktığı iddia edildi. Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Ahmet Takan, Kılıçdaroğlu’nun "Bırakın yolsuzlukları bir tarafa, Gezi'de öldürülen çocukların annelerine, Berkin Elvan'ın annesine ne deriz. AKP ile koalisyon olursak 4 Bakanı nasıl Yüce Divan'a göndereceğiz" dediğini aktardı.

Türkiye, 7 Haziran seçimleri sonrası ortaya çıkan siyasi tabloda koalisyon hükümeti seçeneklerini değerlendirirken parti içi kulisleri de gazetelere ve özellikle de köşe yazarlarının yazılarına yansıyor. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eski danışmanlarından ve Yeniçağ gazetesinin Ankara temsilcisi olan Ahmet Takan da bugünkü (12 Haziran 2015) yazısında CHP içindeki Baykal ve koalisyon tartışmalarına ilişkin kulis bilgilerini aktardı.



Takan’ın yazısına göre Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la görüşmek için Genel Başkan Kılıçdaroğlu’ndan izin istemedi ama görüşmeden haberdar etti. Kılıçdaroğlu da Baykal’a ‘sert tonda’ iki uyarı yaptı: Görüşme sarayda olmayacak ve hükümet meselesi konuşulmayacak.

Ahmet Takan’ın Yeniçağ gazetesinin bugünkü nüshasında yayımlanan, “Berkin’in annesine ne deriz?” başlıklı yazısı şöyle:

AKP ile ortak hükümet isteyenlere Kılıçdaroğlu sert çıktı;

“Berkin’in annesine ne deriz?..”

En yaşlı üye sıfatıyla Meclis’e geçici süre başkanlık edecek CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın ortaklaşa organize ettiği görüşme, Recep Erdoğan’a 7 Haziran’da hapsedildiği saraydan kafasını dışarı çıkarma fırsatı sundu. Bu görüşmenin derin analizleri yapmakla bitmez. Önceki gün gece, bıraktığımız yerden, CHP’de meydana gelen derin sarsıntıdan devam edelim.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu görüşmeden memnun olmadığını -öncesi ve sonrasıyla- rahatlıkla söyleyebilirim. Şöyle;

Öncesi; Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal’a Recep Erdoğan ile görüşme iznini kerhen verdi. Çünkü, her şey organize edilmişti. Baykal  “gideyim mi”  demedi, “En yaşlı üye sıfatımla TBMM Başkanı olarak gideceğim, görüşeceğim”  dedi. Zaten kararı verilmiş bir görüşme için, nezaketi ile tanınan Kılıçdaroğlu’nun aksi bir tutum sergileyemezdi. Fakat CHP lideri Baykal’a sert tonda 2 uyarı yaptı;

1: “Görüşme sarayda olmayacak.”

2: “Hükümet işlerini görüşemezsin. Ben partinin başındayım. Hükümet işlerini ben görüşürüm.”

Sonrası; Kılıçdaroğlu’nun yakın çevresine,  “Baykal, Erdoğan’dan bir koalisyon formülü ile döndü mü”  diye sordum. Israrla  “hayır”  yanıtı aldım. Ancak; görüşmeyle Erdoğan’ın Baykal’ı bir misyon haline getirmesi önemli. Siyasi kulislere yayılan şu bilgiyi de not edelim;  “Birincisi, 17/25 Aralık  dosyasının kapağının hiçbir surette açılmaması. İkincisi ise IŞİD’e yardım götürdüğü ortaya çıkan MİT TIR’larının gündemden düşürülmesi... Bu iki şart Erdoğan’ın olmazsa olmazları... Baykal’ın önüne koalisyon için koyduğu yegane şart bu. Baykal ise bunları Kılıçdaroğlu’na iletti. Kılıçdaroğlu ise, ’kurulacak koalisyonun uzlaşı şartları içinde bir çok şey olabilir ancak yolsuzluk dosyalarının üzerini kapatılmasını kimse bizden beklemesin, o süreç kaldığı yerden rutin olarak işler’dedi.”

Buradan hareketle,  “Kemal Kılıçdaroğlu, AKP koalisyonuna sıcak bakıyor mu. Kafasındaki formül ne”  sorularına gidelim. CHP liderinin en yakın kurmaylarıyla yaptığım görüşmelerden aldığım bilgileri özetle sunayım;

CHP liderinin en yakın önceliği, CHP-MHP koalisyonu veya dışarıdan destekli CHP azınlık Hükümeti. Kılıçdaroğlu yakın çevresine, “bağımsız, temiz toplum mücadelemizi ileri götürmemiz lazım”  diyor. CHP ve MHP’nin bu konudaki söylem birliğine ve çok örtüşen yönlerine dikkat çekiyor. Kemal Kılıçdaroğlu, parti içinde yaptığı istişare toplantılarında,  “AKP ile Hükümet” için bastıranlara da şu karşılığı veriyor;

 “AKP ile koalisyon yaparsak biteriz. Bırakın yolsuzlukları bir tarafa, Gezi’de öldürülen çocukların annelerine, Berkin Elvan’ın annesine ne deriz. AKP ile koalisyon olursak 4 Bakanı nasıl Yüce Divan’a göndereceğiz.”

Tekrar Deniz Baykal’ın çıkışına dönelim. Dün itibarıyla toz duman olan Başkent kulislerinde, Recep Erdoğan’ın Baykal’a AKP’nin de içinde olacağı ve her partinin üyelerinin de temsil edileceği bir hükümet kurma görevi vereceği senaryoları yoğunlaştı. Baykal’a,  “Erdoğan ile yeni bir görüşme var mı, görüşmeye devam edecek misiniz” diye sorduk. Yanıtı şöyle oldu;

 “Planlanmış bir şey yok henüz, olacağına dair bir olay yok ama herkes, her zaman, her şekilde görüşebilir tabii de böyle bir programım yok.”

AKP’nin “TORTU”su...

Gelelim Ahmet Davutoğlu cephesine; kendisi kararsız-telaşlı-endişeli-aceleci... Bir tarafta kendi ve yakın çevresi için ülkeyi ateşe atabilecek bir Erdoğan, diğer tarafta ise partiyle ilişikleri kesilmek üzere olan ve patlayacak konumda bulunan üçüncü dönemlikler. Sakal-bıyık meselesi. Davutoğlu ile ilgili taze bir kulis bilgisini de burada aktarmakta yarar var. Davutoğlu, partinin ağır toplarıyla ve yeni yetme danışmanlarla bir toplantı gerçekleştirdi. Davutoğlu partide bir  “TORTU”  oluştuğu için bu sonucu aldıklarını belirtti. TORTU’dan neyi mi kastediyor? Siz şu cümlelerden neyi kastettiğini hemen anlarsınız;

 “Siyaset Türkiye’nin realiteleriyle yapılmalı. Özgüvenimizi zedeleyen hareketlerden kaçınmalıydık. Teşkilatlar mı (Süleyman Soylu’ya işaret ediyor-AHT-), ekonomi mi (Sıcak para döngüsünü Erdoğan’a kaptıran Babacan’ı kastediyor-AHT-), Kürt seçmeni mi küstürdük (Yalçın Akdoğan’ın Kürtleri inciten laflarını kastediyor -AHT-) yanlış atılan adımlar mı (Erdoğan’ı doğrudan kastediyor, Gezi’den bu yana yanlış adımların atıldığını söylemeye çalışıyor-AHT-) partide bir TORTU oluşturdu hep beraber bakacağız. Nerede yanlışlık yaptık.”

 Evet, parantez içlerinde meseleyi izah etmeye çalıştım. Davutoğlu, TORTU olarak 4 kişiye fatura  kesiyor üstü örtülü; Süleyman Soylu, Ali Babacan, Yalçın Akdoğan ve Tayyip Erdoğan... Ve devam ediyor konuşmasına, herkesin ağzını sıkı tutmasını istiyor.  “Pazarlık yapma gücümüzü azaltacak beyanlarda bulunmayalım...”  Özeleştiri(!) yapmayı da eksik etmiyor;

“Bizim gri alandan oy almamız Gezi olaylarından sonra çok zorlaşmıştır... Halkı kutuplaştırmamız muhalefeti kuvvetlendirdi bizi zayıflattı... Herkes özeleştiri yapsın.”

Tekrar dönelim Erdoğan cephesine... Erdoğan’ın kitabında geri vites yok. Bu sebeple 45 günlük Hükümet kurulma süresini bonkörce kullanacak ve sonunda  “bak gördünüz, bu sonuçlarla tek başına hükümet kurulamıyor, koalisyon da mümkün olmadı”  diyecek ve ülkeyi Kasım 2015’te yeni bir seçime götürecek. Peki, bir erken seçim Erdoğan’ın istediği şekilde AKP’ye tek başına iktidar olma imkânı verecek mi? Bu soruya mevcut şartlarda hemen  “hayır, vermez”  diyebiliriz. O da bunun farkında. Kendileri açısından çıkmaza dönüşen bu tabloyu değiştirmek için bazı taktik hamlelere girişecek.  “Ya hep, ya hiç”  şeklinde, fıtratına uygun bir strateji izleyecek Erdoğan, ‘Başkası ile olmaz’a ülkeyi getirmek için her türlü seçeneği kullanacak.

Özetle; Ankara’da her cephede iç dengelerle dış dengelerin kıyasıya çarpıştığı günleri yaşıyoruz.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git