Geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalında bir bayan sunucunun sorularını yantlayan SerVekil danışmanı, etnik kökenli bir kişinin, kendisine sorulan cesur soruların yantlarını dinlerken hayretler içinde kaldım. Toplumun giderek kavgacı bir kimliğe bürünmesinin, liderlerin ekranlarda takındığı kavgacı tavrın etkisi ile olup olmadığına yönelik soru ile karşılaşan SerVekil danışmanı zatın, analizin doğru olduğunu ifade ederek, toplumun giderek kavgacı kimliğinde parti başkanlarının ekranlarda kavgacı konuşmalarının büyük etkisi olduğunu doğrulamasını üzüntü ve ibretle dinledim.
Parti Başkanlarının bu şekilde davranmaları konusunda demek ki bu danışmanlar etkili olmakta. Her ne kadar liderlerin kendi soy ağacındaki etnik kimlikleri beni fazla ilgilendirmese de, benim yurdum insanının gelecekteki hayatları ciddi olarak hepimizi ilgilendirir. Asırlardır Osmanlı Devletine baş ağrısı olan Doğu komşumuzun, bu gün hala Türkiye Cumhuriyetini içten ve dıştan yıpratmaya çalışmasını göz ardı edemeyiz. Bu komşumuzun devlet olarak yapamadığını, aynı etnik kimlikten gelen tek kişinin adım adım gerçekleştirmesini seyretmek bana acı vermekte.
Ülkemin bir başka üzücü ve de acil dikkatle ele alınması gereken konusu da ekranlarda ‘’DİZİ ‘’ adı altında bir çok televizyon programlarında, toplumu kavgaya yönlendiren konuların işlenmesi. Tabanca, tüfek ve bıçak gibi aletlerin özendirilir şekilde kullanıldığı bu dizilerin de, insan psikolojisini olumsuz etkilediği aşikardır. Toplumda zaten var olan yüksek tansiyonu, bir de şiddet içeren bu diziler teşvik etmekte. Hani sevgiyi, aşkı yardımlaşmayı özendiren dizileri izlemeye hasret kaldığımızı düşünmekteyim.
Bu gün hala devletin en üst mevkiinin toplumda bir fitilin ateşlenmesini teşvik etme sevdasında olduğunu izlemekteyiz. Ortaya atılan ve yol haritası olmayan bir çözüm süreci, alt yapısı oluşmamış bir başkanlık savsatası, temel öğeleri olmayan yeni bir anayasa ütopyasının toplumu temel unsurlarından gerdiğini izlemekteyiz. İşte bu nedenle Osmanlıyı her seferinde arkadan vuran bir etnik grubun, bu sefer ülkeyi içerden, hem de ülkenin karar merkezinin ‘danışmanı‘ adı altında dinamitlemek adına, her yola baş vurduğunu düşünmekteyim diye bir sözüm geldi söyledim, hem nalına hem mıhına .