Avustralyalı medya kralı Rupert Murdocha ait New York Post Gazetesi, basın tarihine geçecek bir ilke imza atarak, kurum içindeki bir skandalı herkesten önce dünyaya duyurdu.
Tabloid gazetenin dedikodu ekinde yer alan yazıda, bazı editörlerin karıştığı seks ve rüşvet skandalına geniş yer ayrıldı. Fakat olayı bir "basın devrimi" gibi görmeyen yorumcular, gazetenin, zaten yakında ortaya çıkacak skandalı önceden "itiraf ederek" saygınlığını korumaya çalıştığını bildiriyor.
ABD’de New York şehrinin en çok satan gazetelerinden olan ve siyasi olaylarla çok ilgilenmeyen "hafif" bir içerik sunan New York Post Gazetesi’nin dedikodu ilavesi "Page Six" (Altıncı Sayfa), geçen cuma günü ilginç bir habere geniş yer ayırdı. Dört sayfalık haber, ek derginin eski editörlerinden Ian Spiegelman’ın yakında kuruma yönelik bir karalama kampanyası başlatacağını ilan ediyordu.
Editör Col Allan tarafından kaleme alınan yazıda, Spiegelman’ın henüz açıklamadığı iddialar "baştan sona yalan" diye nitelendi. Dedikodu sütununun yazarı Richard Johnson’ın 1000 dolarlık rüşvet aldığı ve bir striptiz kulübünün devamlı müşterisi olduğu gibi çarpıcı iddialar tek tek yanıtlandı.
KOVULAN MUHABİRLER
Gazeteyi karıştıran gelişmeler, ilave dergi için serbest çalışan muhabir Jared Paul Stern’in, 2006 yılının nisan ayında kurumla ilişkisinin kesilmesiyle başladı. Yaptığı haberler için, haber konusu şahıslardan para talep ederek çıkar sağladığı iddia edilen Stern, mahkemenin davayı reddetmesine karşın işe geri alınmadı.
Karşı dava açan Stern, kendisi gibi gazeteden uzaklaştırılan eski editör Ian Spiegelman’ın da tanıklığını talep etti. Spiegelman’ın mahkemede dergi yönetimine yönelteceği sansasyonel iddiaları haber alan Page Six yönetimi, ABD Başkanı George W. Bush’un "önleyici savaş" doktrinini hatırlatan bir uygulamayla skandal patlak vermeden cevaplarını sıraladı.
Rakip Daily News tarafından da yayınlanan iddiaların kimisi ayrıntılı cevaplarla çürütülmeye çalışılırken, kimisi yorumsuz yayınlandı. Örneğin dergi yönetimi, rüşvet iddiası hakkında "kısmen doğru" itirafını yaptı. Buna göre zamanın editörü Richard Johnson 1997 yılında 3000 değil, 1000 dolar rüşvet almış ve kınama cezasına çarptırılmıştı.
İŞTE İDDİALARGazetenin sahibi Rupert Murdoch, yazı işlerine "Çin’de iş yapıyorum. Çin hükümetini eleştirmeyin" diye baskı yaptı. Bu iddia, Murdoch’un saygın gazete Wall Street Journal’ı almasını zora sokabilir.
Murdoch, dostlarından Bill ve Hillary Clinton’ın yanı sıra, Nicole Kidman gibi isimler aleyhine haber yapılmasına da izin vermedi.
Genel Yayın Yönetmeni Col Allan’a, gazeteye girecek haberler karşılığında bir striptiz kulübünden "kucak dansçısı ikramı" yapıldı.
Derginin editörü Richard Johnson, bir lokanta sahibinden 3000 dolar rüşvet aldı. İlk üç iddiayı yorumsuz yayınlayan dergi, son iddia için "kısmen doğru" açıklamasını yaptı.
Şimdi Wall Street Journal’ı nasıl satın alacakYAZININ en ilginç yanı, New York Post ile birlikte bir medya imparatorluğuna hükmeden Avustralyalı Rupert Murdoch’un, gazete yazı işlerine "Çin’i eleştirmeyin" diye baskı yaptığı iddiasının da yayınlanması oldu. İddiaya göre Murdoch, "Çin’deki yayıncılık imtiyazlarının zarar görmemesi için bu ülke yetkilileri hakkında olumsuz haber yapılmamasını" istedi. Murdoch’un sahip olduğu internet devi MySpace de, geçtiğimiz günlerde Çin’e açılmıştı.
Murdoch’un sahibi olduğu New Corp medya grubu, New York Post’tan çok daha saygın bir yeri olan ekonomi ağırlıklı gazete The Wall Street Journal (WSJ)için 5 milyar dolarlık teklif vermişti. Murdoch, satın alması durumunda bu gazetenin editöryel bağımsızlığına müdahale etmeyeceğini savunuyordu. Ancak şimdi bu iddialarla birlikte WSJ işi de komplike bir hal aldı.