|
|
Afrika’yı küçümseyen bir proje dahaKategori: Yaşam | 0 Yorum | Yazan: Aynur Çağlı | 21 Kasım 2014 10:36:10 İrlandalı şarkıcı ve politik aktivist Bob Geldof’un Ebola ile mücadele amacıyla başlattığı kampanya Afrikalı sanatçıların tepkisine yolaçtı. Geldof’un 30 yıl önce bestelediğı şarkı, yeni bir düzenleme ve sözlerle bir grup şarkıcı tarafından seslendirildi. Bu şarkının satışlarından elde edilen gelir Ebola ile mücadeleye bağışlanacak.
Merhametli ve cömert (!) batılının Afrika’ya yukarıdan bakışının kıta halkını ne denli rencide ettiğini ve aşağıladığını asla anlamak istemeyen Geldof, projesiyle gurur duymaya devam ediyor. Bob Geldof’un tüm olanaklarını kullanarak tanıtımını yaptığı şarkı, İngiltere, Almanya, Avustralya ve Hollanda gibi batılı ülkelerde çok beğenildi ve iTunes listelerinin ilk sıralarına yerleşti. Ancak Afrika ülkelerinde aynı ilgiyi görmedi. Ebola salgının altüst ettiği ülkelerde ise iTunes kullanılmadığı için şarkının ne kadar sevildiğini anlamak mümkün değil. Zaten bu ülkelerde Ebola salgını nedeniyle tam bir ölüm kalım savaşı yaşanıyor. Geldof’un şarkısı kimsenin umurunda değil. Geldof, U2 grubunun solisti Bono, Robert Plant, Chris Martin ve One Direction gibi bir kaç tanınmış ismin dışında kimsenin tanımadığı bir grup şarkıcıyı biraraya getirdi. Bu arada projesine katılmayan ve telefonlarına yanıt vermeyen İngiliz şarkıcı Adele’i “Biliyorsunuz çok meşgul, çocuk yetiştiriyor.” diyerek alaycı bir dille eleştirdi. Genelde kendisini reklam etmekten hoşlanmayan Adele, sonradan anlaşıldı ki sessizce uluslararası yardım örgütü Oxfam’e yüklü bir bağış yapmış. Gana’lı şarkıcı Fuse ODG (Nana Richard Abiona), “Do they know it’s Christmas” adlı şarkının sözlerinin kendisini şok ettiğini, utanç verici olduğunu ve Afrika’yı yanlış yansıttığını söyleyerek projeden çekildi. Şarkının klibi, ölü ya da ölmek üzere olan kanlar içindeki bir kadının evinden götürülüşüyle başlıyor. Bu kadının görüntülerinin birisinin kızı, eşi, annesi ve kardeşi olması hiç hesaba katılmaksızın kullanılması şiddetle kınandı. Sosyal medyadaki yazışmalarda herhangi bir batılının bu şekilde görüntülenmesinin hayal dahi edilemeyeceği vurgulandı. Merhamet toplamak için birilerinin mahremiyetini hiçe sayarak bencil amaçlarına alet etmek gerekmediği belirtildi. Geldof’un Afrikalıya yukarıdan bakan yaklaşımı batıda, “Biz batılılar sizin için kaygılanıyor ve işte her zamanki gibi özveride bulunarak yardım elini uzatıyoruz.” şeklinde algılandı. Afrikalılara ait sosyal paylaşım platformları ise sert yorumlarla doldu. “Afrikalılar elbette Noel’in ne olduğunu biliyor. Şarkı söylemeyi de biliyorlar. Afrika’yı bilmediğiniz için haberiniz olmayabilir ama Afrikalı sanatçıların Ebola için seslendirdikleri bir şarkı var. Hem de Geldof’unkinden bin kat daha güzel ve etkileyici.” diyen bir okuyucu, “Africa Stop Ebola” şarkısının klibine dikkat çekti. Bu şarkıyı seslendirenler arasında Tiken Jah Fakoly, Amadou & Mariam, Salif Keita ve Oumou Sangare gibi kıtanın ünlü sesleri yer alıyor. Bu şarkının tüm gelirleri, Ebola salgınının ilk günlerinden itibaren bölgede yoğun faaliyetlerde bulunan Medecins Sans Frontiers (Sınır Tanımayan Doktorlar) örgütüne bağışlanıyor. Bir başka sitenin baş yazısında Geldof’a seslenilerek Afrika’ya acımaktan, Afrikalıları küçümsemekten vazgeçmesi ve bu kampanyaya bir son vermesi istendi. Sky News muhabirinin kendisi de dahil bu şarkıyı seslendiren birçok sanatçının vergi kaçırmasını anımsatması üzerine çok sinirlenen Geldof, savunmaya geçti. İki yıl önceki bir söyleşide ise ne kadar vergi ödediğini soran gazeteciyi “Ben zamanımı veriyorum, bu da vergi değil mi?” diye tersledi. Gazetelerde çıkan yazılarda, 50 milyon dolarlık serveti olan Geldof’un herkesten önce kendisinin bağış yapması gerektiği belirtildi. Geldof’u kınayan sitelerden birinde 2012 yılında Afrika’lı rap sanatçısı Breezy V’nin yaptığı komik video anımsatıldı. “Africa for Norway” adlı şarkıda Afrikalılar, Norveç’te soğuktan donanlar için radyatör topluyorlar. Yukarıdaki şarkı daha önce AYorum’da yayınlanan “Batılı cömert, Afrikalı muhtaç olduğu sürece eyvallah” karikatürünü anımsatıyor. Batılı sanatçıların ve aydınların üçüncü dünya ülkelerindeki doğal felaketlerin, Ebola ve AİDS gibi bulaşıcı hastalıklarla zorba yönetimlerin neden olduğu yoksulluk ve açlık karşısındaki tavrını değiştirmesinin zamanı geldi de geçiyor bile.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|