|
|
Amerika'yı Kristof Kolomb değil, 1178'de Müslümanlar keşfetmiş!Kategori: Ayorum Güncel | 0 Yorum | 15 Kasım 2014 11:42:03 Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Amerika’yı Kolomb değil 1178’de Müslümanlar keşfetti. 1178'te Müslüman denizciler Amerika kıtasına ulaşmıştı" dedi. "Kristof Kolomb anılarında Küba kıyılarında dağın tepesinde bir caminin varlığından bahseder" diyen Erdoğan, "Ben şimdi Küba’lı kardeşimle konuşurum. O dağın tepesine bir cami bugün de yakışır. Yeter ki izin versinler, olur desinler. Yani Kolomb daha Amerika kıtasını keşfetmeden İslam dini kıtada inkişaf etmiş, yayılmıştı" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Müslüman Dini Liderler Zirvesi'nin kapanış töreninde konuştu. Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle: Latin Amerika ülkelerine 2015'de daha fazla ağırlık vereceğiz Bu hafta Ekvator'a gidiyoruz, oraları dolaşacağız. Büyük sorumluluk içerisindeyiz ve farkındayız. Ama farkında olmak yetmiyor icraat gerekiyor. Ama İslam ülkelerinde bu zor oluyor. Konuyla ilgili olarak gönül diliyle konuşmak gerçekten çok iyi oluyor. Biz artık mecburen bu şekilde anlatmaya gayret edeceğiz. Kardeşlerim İslam insanın kendi tercihiyle Allah'ın kişiye bahşettiği en büyük hediyedir Osmanlı Devleti Latin Amerika ülkelerine de ulaşmıştır. Az önce Diyanet İşleri Başkanımız ifade etti. Ben de konuşma metnimi hazırlarken Abdurrahman Efendi’yi de ekledim. Onu hayırla yad etmek bizim için de bir görev 1866’da iki Osmanlı gemisi Basra’ya ulaşmak üzere İstanbul’dan ayrılmış ama yollarını kaybederek Brezilya sahiline varmışlardı. Gemide bulunan Abdurrahman Efendi yıllarca Brezilya’da kaldı ve yıllarca dolaşarak İslam’ı anlattı. Göçmenler Osmanlı pasaportu oldukları için El Turko olarak tanındılar ve hala öyle tanınıyorlar Latin Amerika’nın İslam’la tanışması 12. yüzyıla kadar dayanır. Amerika’yı Kolomb değil 1178’de Müslümanlar keşfetti. 1178'te Müslüman denizciler Amerika kıtasına ulaşmıştı. Kristof Kolomb anılarında Küba kıyılarında dağın tepesinde bir caminin varlığından bahseder. Ben şimdi Küba’lı kardeşimle konuşurum. O dağın tepesine bir cami bugün de yakışır. Yeter ki izin versinler, olur desinler. Yani Kolomb daha Amerika kıtasını keşfetmeden İslam dini kıtada inkişaf etmiş, yayılmıştı. ‘İslam, köleleştirmenin aracı olmadı’ İslam Dini sömürgenin, köleleştirmenin aracı olmadı. Diğer tüm inançları da teminat altında tutmuştur Müslümanlar. Kılıç zoruyla, silah zoruyla Müslümanlaştırmak yoktur. İslam en çok da mazlumların, yolda kalmışların dinidir. İslam hiçbir zaman sömürmenin aracı olmamış. Latin Amerika ülkelerindeki kardeşlerin yaşadıkları dertleri biliyoruz. Azınlık olmalarına rağmen, inanıyorsanız o halde üstünsünüz. Yüzyıllar boyunca nasıl ayakta kaldıklarını da biliyoruz. Yardımlaşarak, paylaşarak kardeşlik hukuku içinde her yerde varlığımızı sürdürmeye İslam’ı yaşamaya ve yaşatmaya devam edeceğiz. Ben tarihini bize yüklediği mirasın ve omzumuzda taşıdığımız sorumluluğun farkındayız. Yüzyıllar önce 1 Dünya Savaşı’ında çok sayıda ülkeye karşı kahramanca mücadele etti. Yeni Türkiye Cumhuriyet’ini kurduk, tehditlere karşı boyun eğmedik. Hamdolsun şu an Türkiye içerideki ve dışarıdaki tehlikeleri bertaraf etti. Tarih sayesinde yeni şükürler olsun yerini almaya başladı. Dünyanın her karışında savunduğumuz barışla birlikte bu yeryüzünde biz de varız diyoruz. Türkiye’nin hiçbir ülkenin sınırları ve içerisinde gözü yoktur, emeli yoktur. ‘Barışın egemen olmasını istiyoruz’ Sadece barışın egemen olmasını istiyoruz.TİKA gibi, Kızılay gibi, AFAD gibi, TRT, Anadolu Ajansı gibi kuruluşlarımızla mazlumlara, kardeşlerimize ulaşmanın mücadelesini veriyoruz. Bu mücadele Diyanet İşleri Başkanlığımız çok ayrı bir yerde duruyor. İslam dininin en iyi şekilde anlaşılması için, ülkemizi en iyi şekilde tanıtmak için çok faydalı çalışmalar yapıyor Diyanet İşleri Başkanlığımız… Bizler bu çalışmaları en güçlü şekilde destekleyeceğiz. Latin Amerika ülkelerinin tüm taleplerini karşılamak için var gücümüzle çalışacağız. İslam’ı en iyi şekilde anlatmak için sizlerin hizmetkarı olacaklardır 'Diyanet, nifak tohumlarını yok edecek' Diyanet İşleri Başkanlığımız nifak tohumlarını yok edecek, İslam’ı en iyi şekilde anlatacak birikimli bir yapıdır. Tüm liderlerin, tüm Müslüman toplulukların Diyanet İşlerimizle irtibat halinde olmaları en büyük dileğimizdir, arzumuzdur. İstanbul’da bulunduğunuz süre içerisinde Müslüman kardeşlerimizin acısını daha yakından hissettiğinize inanıyorum. Müslüman gönüller arasında fiziki uzaklıklar yoktur. Müslüman zenginler zekatlarını tam hakkıyla veriyor mu? Ortadoğu’da Müslüman kardeşlerimiz çok ağır bedeller ödüyorlar. Karşımızda duran acı manzaranın çok sebebi var. Öz eleştiri yapmak zorundayız. Mevcut manzarada gayrimüslümlerin payı olduğu muhakkaktır ama tek sebep gayrimüslimler değildir. Müslümanların ezilmişliğini, yoksulluğunu İslam’ın kendisine bağlayanlar çok büyük saygısızlık içerisindedirler. Acaba şu anda İslam dünyasında Müslüman zenginler zekatlarını tam hakkıyla veriyorlar mı? Petrolün hakkı tam hakkıyla veriliyor mu? Bunu masaya yatırdığımızda kimse buna “Evet veriliyor” diyemez. Sadece bu veriliyor olsa Müslümanlığın yoksulluğunu konuşuyor gibi bir durum olmazdı 'Ciddi paralar gidiyor' Silahlara gidiyor mu denildiğinde silahlara gidiyor. Oralara ciddi paralar gidiyor. Kardeşinin kanını kendisine helal görüyor. Müslüman’a Müslüman kardeşinin canı, kanı, malı ve ırzı haramdır hükmünü nereye koyacağız. ‘Müslümanlar önce kendi özeleştilerini yapacaklar’ Müslümanlar önce kendi özeleştirilerini yapacaklar, önce kendilerini düzeltecekler. Bizim Allah’tan başka kimseye kul olma görevimiz yoktur. Afrika’nın elmasları, Latin Amerika’nın altınları nasıl sömürüldüyse Ortadoğu’nun petrolleri de aynı kirli senaryoyla sömürülüyor. Bu kirli senaryoda Müslümanların kanı var. Müslümanların zayıflaması, birbiriyle çatışması için her türlü oyun devreye sokuluyor. Bunlar komplo teorisi değil, bunlar ortada olan yaşadığımız vakalardır . Nerede barış elçileri? Nerede BM? Hangisi dur dedi? . Velev ki karar çıktı, uygulanmaz’ Ben hep söylüyorum, yine söyleyeceğim. Bu BM’nin reforme edilmesi gerekir diyorum, dünya barışına hizmet etmiyor diyorum. 197 üyesi var, 5 tane daimi üyesi var. Bir tane Müslüman ülke yok. Bunlardan bir tanesi hayır derse oradan siz karar çıkaramazsınız. Velev ki karar çıktı, uygulanmaz! İsrail’ le ilgili karar uygulandı mı? Bizim ülkelerimizse böyle bir şey yapılsa dünya ne yapar. Kiliselere karşı böyle bir şey yapılsa dünya ne yapar? Bizim dinimizde böyle bir saldırıya yer yoktur. ‘İnsanlar katledilirken dünya seyretti’ Demokrasiye inandığını söyleyenler, darbeci zatı eleştirdiler mi? Çünkü kendileri nasıl inanıyorsa öyle bir demokrasiyi kabul ediyorlar. İnsanlar toplu katledilirken dünya seyretti. Bir hafta için 5 bin insanın katledilğini bir ülke yoktur. Ama maalesef Mısır bunu yaşamıştır. ‘Havadan bombalanmayla netice elde edilmez’ Biz de de işte kendilerine göre hedefler koyuyorlar. Havadan bombalanmayla netice elde edilmez. Görünen köy kılavuz istemez. Demokrasi milli irade midir? ‘Esed gidince halkın iradesi gelecek’ Suriye’de Esed gidinde kim gelecek diyorlar. Zalim Esed, terörist Esed gidince onun yerine halkın iradesi gelecektir. Ama o gidecektir. Zaman zaman da bana akıl veriyorlar. Böyle eleştirmeseniz diyorlar. Sonuna kadar söyleyeceğiz. Söyleyeceğiz ki damardan bu işe girilsin ‘Kobani için dünyayı ayağa kaldıranlar, Halep için kılını kıpırdatmıyor’ Sınırımızda Kobani diye bir vilayet var. Konuştum, dedim ki bu silahlar teröristlerin eline geçer. Ülkemize 200 bin misafir geldi. Sayın başkan olmaz dedim. Niçin sizin için bu kadar stratejik dedim. Benim için stratejik olması lazım, sizin için niye stratejik? Fransa başkanına sordum. Halep mi Kobani’ mi? Dedi ki tabii ki Halep! Halep tam manasıyla bir özelliği var. Neden Halep’i değil de Kobani’yi konuşuyoruz. Hesaplar başka. Sinsice planlar yapılıyor. Kobani için dünyayı ayağa kaldıranlar, Halep için kılını kıpırdatmıyor. ‘Onlar ilkesiz, vicdansız olabilir’ Petrolü olmayan ülkeleri kaale almayabiliyorlar. Böyle ilginç şeyler var. Onlar ilkesiz, hukuksuz, vicdansız olabilir. Biz özümüze kulak vereceğiz. Özeleştirimizi yapacağız. Barışı savunacağız. Onların bir tuzağı varsa Allah’ın da bir tuzağı vardır. Bizim iyi bir niyetimiz varsa Allah bize bütün kapıları açacaktır. Umudumuz kaybetmeden, bizi başkalarının biçtiği rolleri kabullenmeden yürümeye devam edeceğiz. Bu zirvenin yeni başlangıçlara vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyorum. Ülkelerinize selamımızı göndermenizi rica ediyorum. Allah kardeşliğimizi daim etsin…
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|