|
|
Donun temiz mi ya ellerin ?Kategori: Ayorum Güncel | 4 Yorum | Yazan: Deniz Günal | 04 Şubat 2008 12:21:07 Sevgili şiir abi Nihat Ziyalan, Myriam`ın yüreği ile soruyor: Donun temiz mi ya ellerin?
Bir gün kadınlar ve genç kızlar, Türkiye'de ve Irak'da, Afganistan'da, Saudi Arabistan'da, Malezya'da, Cezayir'de ve Mısır'da ve İran'da... ve dünyanın her köşesinde, bedenlerinin, ruhlarının ve geleceklerinin koşulsuz tek efendisi olma hakkına sahip olacaklar. Bir gün tüm insanlar, doğru bilgilere ulaşma, bu bilgileri hiç bir baskı altında kalmadan özgür akılları, özgür vicdanları ile kendi yaşam deneyimlerine katma hakkına sahip olacak. Bir gün insanlar, düşünceleri, davranışları, inançları ile başka insanlar üzerinde tehdit oluşturmayacak, oluşturmaya çalışmayacak. Bir gün farklılıklarımız zenginliklerimiz olacak. Ama o gün nasıl da uzak da görünüyor! O güne gidecek yol nasıl da karanlık, zorlu görünüyor! Vicdanimiz temiz mi ya bellegimiz? 4 Şubat 2008 Melbourne `Donun temiz mi` ya ellerin? Ali Nesin de imzayı atmış: Türban özgür bırakılsın! Çalışma odasında Aziz Nesin; doldurduğu çayın buğusu, söyledikleri, gözlerimi yaşarttı: Hayatta en güvendiğim insan Amerika’daki oğlum Ali’dir. Asık yüzümle bilgisayarda gazeteleri okuyorum. Özdemir İnce yazısında intihar eden karı-kocayı anlatıyor: “Donun temiz mi” ya ellerin? MYRİAM: ... Gömleğin temiz mi? MAGNUS: Evet. MYRİAM: Ya iç donun? O da temiz mi? MAGNUS: Myriam! MYRİAM: Niçin Myriam’mış? Annem bana hep derdi: “ Myriam, kızım, sokakta bir kaza geçirdiğini külotunun kirli olduğunu düşün! Ailemiz için ne utanç verici bir şey! MAGNUS: Myriam, gıcır gıcır yeni para gibiyim! (sessizlik) MYRİAM: Güzel bir hayat yaşadık Magnus. MAGNUS: Evet. Ama hiçbir işe yaramadı. MYRİAM: Elimizden geleni yaptık biz. Hiçbir işe yaramadiğimızı kim söyleyebilir? Yirmi yıl, otuz yıl, elli yıl sonra bir gün insanlar Gottchalk adlı bir Alman tiyatro sanatçısının, zorladıkları halde Yahudi karısından ayrılmaktansa onunla birlikte ölmeyi yeğlediğini öğrenecekler. “İşte kendi tarzında hayır diyen dürüst bir adam” diyecekler. Bir an bizi düşünecekler, bu süre içinde biz tekrar yaşacağız Magnus. MAGNUS. Evet, belki?(... uzaktan bir tren düdüğü sesi) Ah! Aziz Abi! Ah! Artık içilecek gibi değil çaylar. Nihat Ziyalan Şubat 2008 Sydney
Yorumlarsaba
{ 08 Şubat 2008 06:11:31 }
Nihat abi, yakinmani her zamanki yalin, samimi dilinle anlatan siirin icin tesekkurler.
turbanin simgeledigi gorusu desteklemiyorum ve turbandan hoslanmiyorum. ama... turban takmak isteyeni zorla engellemek sozde modernist ozde otoriter bir kafa yapisina ait degil midir? turbani zorla engellemek neyi degistirebilir? zorunluluk nedeniyle baslarini actiklarinda dusunceleri degisecek mi bu kadinlarin? turban takmak isteyen kadinlarla ayni kafa yapisina sahip binlerce erkek universitelerde, kamu kuruluslarinda, sokakta, evde, her yerde... ya onlara ne yapilacak? onemli olan bu dusunce yapisini degistirebilmek. saba nihat ziyalan
{ 06 Şubat 2008 21:52:50 }
Nesin Vakfi
kendi siirime yorum yazacagim aklima gelmezdi. Ali Nesin`in zaman icinde gorecegimiz davranisindan oturu, Nesin Vakfi`ndan destegimi cekmem. hayatimin sonuna dek Nesin Vakfi`ni destekleyecegim biline. bu da siirime ek olsun. dostlukla. nihat deniz gunal
{ 06 Şubat 2008 05:49:04 }
kafalarinin ici turbanli adamlarla dolu her yerler her seyler.
adamlarin kafalarinin icindeki turbani acamadiktan sonra, kizlarin turbanlari ile ugrasmanin ne anlami var! onemli olan o kafalarin icine turbani sokmamak, onemli olan turbanlar o kafalarin icine girmeden once, o kafalari egitmekti. bir kusaga gecmis olsun. daha kac kusaga boyle 'gecmis olsun!' diyecegiz kim bilir? anitkabir'e yurumekle ici turbanli kafalar aydinlanmiyor degil mi? bir baksak, biz basi aciklar da kendi kafalarimizin icindeki turbanlari cozmekle baslasak ise. kendi yazima yorum yazdigimi biliyorum. soylemek istedigimi iyi soyleyemedim gibi geldi. aslinda soylemek istedigim yalnizca su. KADINLIGA ve KADINLARA SAYGI! turbani degil artik SAYGIYI konusalim. deniz Ümit Köreken
{ 05 Şubat 2008 20:33:11 }
Dokunaklı şiirin ve içine yedirerek bizimle tanıştırdığın oyun metni için teşekkürler Nihat Ağabey.
Diğer Sayfalar: 1. Bu akşam haberleri izledim biraz. Kendi kendime hırslandım, kızdım, sinirlendim. Keyfim iyiden kaçtı. Kapattım ocağa koyduğum tavuğun altını. Hiçbir şey yemek istemedi canım. Bir gün bizim ülkemizde de MAGNUS'lar, MYRİAM'lar olur mu diye korktum. Sonra özendim böyle onurlu ölümlere... Donumuzu temiz tutmak lazım, ellerimizi de... Selam ve sevgimle... Ümit Köreken
Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|