A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Çocukları överken dozunu ayarlamak...

Kategori Kategori: Yaşam | Yorumlar 1 Yorum | Yazar Yazan: Aynur Çağlı | 06 Ekim 2014 22:54:22

“Süper olmuş..”, “Hayatımda bu kadar güzel resim görmedim..”, “Nasıl da akıllı bir çocuksun..”, “Şu fotoğrafa bak, en güzel sensin..”, “En iyi sen oynadın, harikaydın..”. Çocukları övmek ve ödüllendirmek iyi hoş da, uzmanlar modern ailelerde övgünün abartıldığını, sahtekarlık boyutuna vardığını ve sonuçta çocuğun eğitimini ve gelişimini olumsuz etkilediğini söylüyorlar. Sorun çocukları övmek değil, överken ölçüsünü kaçırmak.

Bir iki kuşak öncesine kadar anne-babalar şımartacağını ve tembelliğe iteceğini düşünerek çocukları hangi nedenle olursa olsun, hak ettikleri zamanlarda dahi övmekten kaçındılar. Bu nedenle kendine güvensiz, cesaretsiz, sürekli olarak yaptığını ve kendini sorgulayan kuşaklar yetişti. Yeni kuşaklar kendi çocuklarına farklı bir eğitim uyguladılar. Çocuğun yürümesi, konuşması, resim yapması ve şarkı söylemesi bile, sanki çocuk müthiş bir iş başarmış gibi alkışlandı ve övgü dolu sözlerle göklere çıkarıldı.

Övgünün dozu ayarlanmayınca ortalık şımarık, kendini beğenmiş, ukala ve sevimsiz çocuklarla doldu. Bu çocuklar büyüdüklerinde her yaptığının mükemmel ve kusursuz olduğunu düşünen, kimseyi beğenmeyen, eleştiriyi asla kaldıramayan, acımasız ve itici yetişkinler olma yolundalar. Nasıl ödüllendirileceklerini çözdükleri için yetişkinlerin istediği gibi davranan çocuklar, ileride adam kullanmayı iyi bilen üçkağıtçı, çıkarcı ve bencil oluyorlar.

Çocukları övmenin dozu ve abartısı Türkiye’de de 1980’lerde ve 1990’larda iyice arttı, 2000’lerde ise doruk noktasına ulaştı. Çocuk psikolojisi uzmanları, yazar ve akademisyenler, yersiz övgülerin çocukların daha iyi performans göstermelerine ve bağımsız bireyler olarak yetişmelerine engel olduğunu, motivasyonlarını azalttığını ve risk almaktan caydırdığını savunuyorlar.

Çocuk psikolojisi uzmanı Dr Haim Ginott, övgünün de ilaç kullanmak gibi zamanında, dozunda ve temkinli bir şekilde uygulanması gerektiğini vurguluyor. Jennifer Henderlong ile Mark L. Lepper’in “Praise and Motivation” (Övgü ve Motivasyon) konulu makalesinde, abartısız, içten, gerçekçi ve kontrollü övgünün motivasyonu arttırdığı, çocuğa “senden iyisi yok, ne yaparsan yap harika” mesajı veren sahte övgülerin işe yaramadığı belirtiliyor.

Evde her zaman övülen, ne kadar kusursuz ve mükemmel olduğu vurgulanan çocuk, kendisini diğer çocuklarla karşılaştırdığında büyük bir hayal kırıklığına uğruyor. Çocukların yaşıtlarıyla başarılı iletişim kurması, bazılarının topa daha iyi vurmasını, daha hızlı koşmasını, daha güzel resim yapmasını doğal karşılaması için övgünün dozunu iyi ayarlamak gerekiyor. Özgüven iyi birşey ama, aşırı özgüven çocuğun başarısızlık ve yenilgi karşısında strese girmesine yolaçabiliyor.

Aşırı övgüyle büyüyen çocukların yanlışları, olumsuz davranışları ve hataları ya görmezden geliniyor ya da asla eleştirilmiyor. Bunu çocuğa asla “hayır” ya da “olmaz” dememe noktasına vardıran ebeveynler de var. Kendilerine asla ceza verilmeyeceğini anlayan çocuklar, tüm sınırları zorlayarak istediklerini elde etmeyi, dediklerini yaptırmayı başarıyorlar. Yaptığının “mükemmel ve süper” olduğunu duyan çocuğun daha iyisini yapmak için gayret göstermesine gerek kalmıyor. Psikolog Eddie Brummelman, çocuğun yaptığı işin ve kendisinin değil, çabasının, gayretinin, sabrının, kararlılığının ve emeğinin övülmesi gerektiğini vurguluyor.

“Bu ne harika bir araba, müthiş olmuş” deyip hemen dolap kapağına yapıştırmak yerine, “Aferin sana, ne kadar uğraşmışsın, iyi renkler seçmişsin, bir de tren yap bakalım” denildiğinde çocuk doğru yönlendirilmiş oluyor. Abartılı övgülerın olumsuz sonuçlarına gelince:

Çocukları manipüle ediyor: Anne babayı nasıl memnun edeceğini çözen çocuk, ona göre davranıyor.

Takdir alışkanlık yapıyor: Çocuk sürekli övgü istiyor ve yetişkinlerin takdirini bekliyor. Övülmeye alışan çocuk eleştiri kaldıramıyor, yeterince övülmezse huysuzluk yapıyor.

Çocuk yaptığı işten zevk almıyor: Her çocuk başarılarının övülmesini hak ediyor. Ama niçin takdir edildiğini bilmesi gerekiyor. Psikolog Alfie Kohn, bir çocuğa nedenini açıklamadan ve çabasına odaklanmadan “harika olmuş” demenin “berbat olmuş” demekten pek de farklı olmadığını savunuyor.

Çocuğun ilgisini azaltıyor: Araştırmalar, sürekli olarak övgü alan çocukların kısa zamanda o aktiviteye olan ilgisini kaybettiğini gösteriyor.

Başarıyı azaltıyor: Resim boyamak ve kumdan kale yapmak gibi yaratıcı işlerde bol keseden beğeni toplayan çocuk, bir sonraki çabasında zorlanıyor. Fazla övgü alan çocuklar değişik şeyler denemekten kaçınıyor, her zaman kısa, kolay ve çabuk olanı seçiyor.

Kişiyi değil, işi övmenin önemi tekrar tekrar vurgulanıyor. “Seninle gurur duyuyorum, senden daha iyisi yok, ne kadar akıllısın, çok güzelsin, acaip hızlısın” gibi özünde samimi olmayan övgüler yerine, “Ne kadar yüksek olmuş, biraz daha yükseltebilir misin?”, “Bak işte başardın, hem de kardeşinle birlikte yaptın” şeklindeki açıklamalarla asıl başarı öne çıkarılmalı, çocuk doğru yönlendirilmeli.



Çocuğu basit ve kolay işler için övmek ve ödüllendirmek ona   “Daha fazla uğraşamana gerek yok” mesajı veriyor. Çocuk bir işi beceremediğinde ya da oyunu kaybettiğinde “Olsun, yine de aferin sana. Sen elinden geleni yaptın” denilmemeli. Durumu değerlendirip, önerilerde bulunup, bir dahaki sefere kendisini nasıl geliştirebileceğini göstermek çok daha etkili olabilir. Ailelerin takdiri kadar tepkisi de ölçülü olmalı. Gol kaçıran çocuğa “O golü nasıl kaçırdın?” değil “İyi bir şuttu, nerdeyse gol olacaktı” demekte yarar var.

Uzmanlara göre çocukları övmek iyi birşey, mutlaka yapılmalı. Ancak övgü abartıldığında amacını aşıyor. Yermek, kınamak, yargılamak ve karşılaştırmak çok yanlış ama hak edilmemiş övgüler de uzun vadede çocuğa zarar veriyor.




Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 7.4 / 7 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

Yaşar Bilge { 15 Ekim 2015 02:45:34 }
Kutlarım...
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







Kahramanmaraş’ta Polis Tatbikatı ve Toplumsal Çatışmanın Anatomisi
Coca-Cola’nın “Pair Bottle” Deneyi Kapitalizmin İnsan İlişkilerine Müdahalesi
Türkiye’de Bahis Depremi, Peki Diğer Spor Dalları Gerçekten Güvende mi?
Ayakkabılar yapılmaz, yetiştirilir
Yazarlarımızdan Prof. Dr. Şehmus Güzel yaşamını yitirdi.

Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi
Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!
Çocuklar için bir öğün: bütçenin %1,5’inden başlayan dünya ölçeğinde bir adalet mücadelesi

Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga
Gri listeden çıktık ama... AB'nin 2024 Türkiye raporu'ndan çıkan şaşırtıcı gerçekler!

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Tekno-Kapitalizmin Çöküş Aynası Tesla Neden “En Sonda”
Hanuka, Devrim ve Makabiler
Roş Aşanada Şofarın Çığlığı ve Hakikatın Sentezinde Marx ve Hegel
Vatan kirim’a sahip çıkmak: Teslimiyete karşı onurlu direniş
İŞGALİN KARANLIĞINDA BİR IŞIK: Veciye Kaşka’yı Unutmayalım

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git