Bence insan olmak ayak üzerinde durup en az herhangi bir dili konuşup her konuda fikir beyanında bulunmak değildir. Keşke bu kadar kolay olsaydı! İnsan olmak, en kısaca iki temel unsurun üzerinde yükselir. Akıl ve vicdan. Akıl bilgiye, bilgi sorgulamaya muhtaçtır. Vicdan ise adalete.
Son dört günde yaşanan Soma faciası ile başta Türkiye olmak üzere bir insanlık sınavı veriliyor.
Peki bu sınavdan geçtik mi? Bakalım.
"Ne kaçıyorsun lan israil dölü" Başbakan
"Haydi bir de benim yanımda yuh çekin" Başbakan
"Başbakanın üslubunu tartışmak doğru değil" Abdülkadir Selvi / Gazeteci
"Fakire dağıtılan kömürü zenginler mi çıkartsın" Hüseyin Çelik / Hükümet Sözcüsü
"Sağlığım kötüydü yine de geldim" Alp Gürkan / Soma Maden'in sahibi
"Hiçbir ihmalimiz yok bu olayda" Akın Çelik / Manisa Soma Eynez İşletme Müdürü
"Maksimum 302 işçi kaybetmiş olarak kapatırız" Taner Yıldız / Bakan
"Aklını kullanan hayatını kurtardı" Mustafa Harputlu / İzmir Vali Yardımcısı
"Yusuf'un tekmelerine sağlık" Hasan Karakaya / Gazeteci
"Yusuf orada kendini savunuyor" Yalçın Akdoğan / İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Sözcüsü
"Soma'da milletvekillerinin aracı pert edildi" Hüseyin çelik /
"Başbakan bütün acıları yüreğinde hissediyor" Ahmet Davutoğlu / Bakan
Dahası mı?Çok örnek var ama Başbakanın konuşması sözün bittiği yer.
"...İngiltere’de geçmişe gidiyorum, 1862 bu madende göçük 204 kişi ölmüş. 1866 361 kişi ölmüş İngiltere. İngiltere’de 1894 patlama 290. Fransa’ya geliyorum 1906 dünya tarihinin en ölümlü ikinci kazası 1099. ... Bakın Amerika. Teknolojisiyle her şeyiyle. 1907’de 361."
Bunalar sadece son 5 gün içinde halkına sorumlu olduğunu saydığımız çoğu seçilmiş insanların sözleri.
Eylemlere gelirsek…Göstericiye tekme atarak adını tüm dünya manşetine taşıma yeteneği gösteren Başbakanlık Müşaviri Özel Kalem Müdür Yardımcısı Yusuf Yerkel.
Seçmenini yumruklayan bir başbakan.
Soma’ya sokulmayan, girebilenlerin tutuklandığı avukatlar.
Protesto yapmak isteyen Somalılara biber gazı, basınçlı su…
Ve bir de hala “bu facia neden oldu?” diye konuşan onlarca televizyon maymunu.
Bu açıklamalar, sınavın sonunda, en azından Türkiye’yi idare edenlerin ya da idare ettiği savında bulunanların, gece gündüz televizyonda konuşanların sınıfta kaldığının kesin göstergesidir.
Asıl sorun ne Zonguldak, Soma ya da Savaştepe gibi kömür madeni olan bölgelerde 10 yıldır ne yatırım yapıldı?
Ne fabrikaları kuruldu?
Devlet, maden dışındaki sektörlere ne teşvikler verdi?
Ya tarım? Ya hayvancılık?
Konuşmaya bile gerek yok. Saman ithal eden bir ülke oldu Türkiye ve bunun ile öğünen bir basını var.
Soma örneğinden yola çıkmıştık oradan devam edelim.
Bu devlet politikaları sonucu, nüfusu yaklaşık 100.000 olan Soma’da alın size asgari ücretle çalışacak, haklarını arayamayacak binlerce modern köle…
Kaza neden oldu sorusu bence en son sorulması gereken soru…
Asıl soru, o bakımsız, yatırımın en az yapıldığı madenlere girecek köleleri kim yarattı ve bunlar yaratılırken siz neredeydiniz?
Özellikle yetmez ama evetçiler, siz sesiz kalanlardan daha suçlusunuz bu canavarın yaradılışında.
Ne yazık ki bu sefer katil uşak değil! Bunları sormayan aydın geçinen uşaklar!
301Kimsenin inanmamasına rağmen resmi olarak 301 kişi hayatını kaybetti.
Anlayacağınız her aileyi 5 kişi kabul edersek yaklaşık her 60 aileden birinde bir kayıp var. Belki size bu facianın ya da katliamın ne kadar büyük olduğunu kanıtlar.
Bugün en az 301 öksüz çocuk
ve 301 dul
ve 301 evladını yitirmiş ana baba var!
Bugün itibari ile hayatını kaybeden 301 madencinin bize anlattığı…
Türkiye'de kömür...
Ya uğruna can verilen
ya da uğruna oy verilen
yanıcı bir maddedir.
Ne yazık ki Türkiye de bir milyon ton kömür çıkartılırken ortalama 8 işçi hayatını kaybediyor.
Önümüzdeki kış gene AKP 3,5 milyon kömür dağıtacak.
Ve bu kömürde en az 25 işçinin kanı olacak.
Gelelim vicdana Adalet mi demiştik?
O zaman sorun kendinize Firavundan yana mısınız Musa’dan mı?
Hala “Firavun mu?” diyorsanız, sizin ya aklınızdan şüphe ederim ya da vicdanınızdan.