A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Çuvaldız

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 07 Mayıs 2014 14:40:25

Genelde otomobil kullanmayı çok severim. Hele uzun yolda kendim, kullandığım arabanın emniyeti için pür dikkat kesildiğimden, aklımdan bütün dertlerimi atar, kendimi o anda yaptığım işe veririm. Direksiyon sallama adı ile de anılan bu otomobil kullanmada kaç adet araç eskittiğimi unuttum.

Hani derler ya her şeyin ilki unutulmaz diye, ben de öyle ilk aracım olan Anadol marka tek kapılı bir aracımı hiç unutamam. O tarihte Anadol marka araçların komposit malzemeden yapılan kaportasının hasar görmesine kimse aldırmazdı. Bir iki fırça darbesi ile düzelebilir olması önemli idi. Motor bölümü ise Ford markaydı, küçük hacimli basit bir  motoru vardı.

Hatta bir gün İstanbula  giderken yolda debriyaj sıyırmıştı, ben de Düzce’de bir oto tamirciye dalmıştım. Motorla şanzumanın ayrılmasında ustaya yardım edip, yarım günde işi bitirmiştik. Bu arabamı hiç unutmam. Çocuklarımda bu aracı hiç unutmazlar. Arka alt döşemede bir delikten bazen yolu izleyip, tozlu yollarda ayakları ile bu deliği kapadıklarını çok sonradan öğrenmiştim.

Şehirlerarası yolda Anadol marka arabamla giderken, radyo dinlemek mümkün olmazdı. Araçtaki bütün elektrik donanımının parazitlerini radyo çeker, topraklama yeterince olmadığı için parazitten başka bir şey dinlemek mümkün olmazdı.

Şehir içinde lüzumlu veya lüzumsuz işaret ve lambalara azami dikkat ederdim. Tek yönlü yoldan giderken karşıdan gelen araca yol vermez, yanında durup  “Ters yönde geldiğinizi biliyor musunuz?” diye mahcup ederdim.  Fakat kimi zaman benim de zorlandığım anlarda ters yöne doğru arabamı sürdüğüm olmaktadır. Yine bir gün tek yönlü yolda giderken karşıdan bir hanımın, aracı ile ters yönde bana doğru geldiğini gördüğümde, kenara çekilecek yer bulamadığımdan, yolun ortasında durdum. Karşımdaki kişiye tam  “Hanımefendi geldiğiniz yön yanlış, niye dikkat etmiyorsunuz?” demeye kalktığımda kendisini tanıdığımı anlayıp ne şiş yansın ne kebap diyerek vaziyeti idare etmeye çalışmıştım.   

Aynı duruma düştüğümde, “İlerdeki yol kapalı mecburen buradan gelmekteyim.” diyerek zevahiri kurtarmaya çalıştığım çok olmuştur. Eskilerin birçok sözü boş söylemediğine inanırım. Bu sözler mutlaka bir konu sonucunda ortaya çıkmıştır.
“Kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma.”

“İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır.”
Bunlar gibi aynı anlama gelen pek çok deyim var, hepsini burada sıralamaya gerek olmadığını düşünüyorum. İnsanın her yaşta birçok konuyu öğrendiği doğrudur. Fakat bazı insanlar yalnız kendi düşüncelerinin doğru olduğuna inanır ve mantık dışı bu yanlışları doğru gibi savunmaya çalışırlar. Bir insanın inanmadığı bir konuyu savunması kadar gülünç ne olabilir ki!

Televizyon ekranlarında izlediğim konuşmacılar inanmadıkları konuları savunurken aciz duruma düşmekteler.  Ellerine verilen birçok bilgi notunu, kendi araştırmaları gibi gösterip, haklı olduklarını ifade etmelerinde bile bir abesle iştigali izlemek mümkün.

Geçtiğimiz senelerde ülkemizi nereye götürdüklerini henüz kestiremediğim yöneticilerimizin ‘’Arap Baharı’’ adı altında Arap dünyası ülkelerini ziyaret ettiğini hatırlarım. Gittiği ülkelerdeki yöneticilere ve basına oralarda verdikleri demeçlerde:
“ Laiklikten korkmamanız gerekir, iyi bir şeydir.”
gibi sözlerle öğüt vermeye cesaret ettiğinde, gelen eleştirilerden rahatsız olan yöneticilerin, Almanya Cumhur Başkanı Sayın Joachim Gauck’un  Türkiye’de zedelenen  hukuk ve adaleti eleştirmesine  tahammül edememesini hayretle karşılamaktayım.

Uzantılarının Almanya’dan başladığı basit bir DENİZ FENERİ davasında, Almanya’da Adalet ve Hukukun işleyişinin neticesinde gönderilen dava dosyalarının akibetini ele alırsanız, bir tek bu konuda bile Almanya Cumhurbaşkanının böyle konuşmaya hakkı olduğunu düşünmekteyim.  

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Türkiye aleyhine verdiği kararları da tanımamaya yeltenen Kasımpaşalının, hukuk konusunda ne düşündüğünü gerçekten merak etmekteyim.  
“Yutamayacağın lokmayı ağzına almayacaksın. Yoksa boğazını tıkar kalır.”

Kaldı ki fezlekeleri hazırlanan birçok dava dosyasının, yargı önünde hesap vermesini haftalardır, aylardır merakla beklemekteyiz, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı

Hint - Pasifik'teki Güç Oyunları: Dörtlü İttifak ve Deniz Hakimiyeti İçin Mücadele
Suriye, Irak ve İran'daki PKK uzantıları ne olacak?
Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!

İKİ DİRENİŞ
Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.

ŞEHR-İ İSTANBUL
MECLİS PAKETİ
Bir Fırtına Tuttu Beni
MAGNA CARTA
KURBANIM BUGÜN

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git