A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Papa’nın Balkonu

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 06 Nisan 2014 06:21:23

Üniversite yıllarımız, siyasi çalkantıların en dorukta olduğu yıllardı. Hatta o yıllarda siyasi arenada bulunanların bazıları bu gün yok, amma bazıları bu gün hala gündemde bulunmakta. Aramızda babaları çok önemli görevlerde olan arkadaşlarımızın bulunduğu birçok toplantımızda, bu gün gibi ülkemizin hangi rejimle bu ortamdan çıkacağı tartışılırdı. Kimi arkadaşlarımız sosyalist rejimi savunur, kimi ise kapitalist rejimden yana olurdu.

Her insana ülke gelirinden eşit pay dağıtılma sistemini savunanlar çoğunlukta olurdu. Bir kaç sefer İlhan Selçuk’u okulumuzda konferans vermesi için davet etmiştik. Genç nesile olan sevgisinden olsa gerek Mimarlık fakültesindeki amfide iki ayrı zamanda bize Toplum Düzeyi ve Sosyalizm konulu konferans verdiğini hatırlarım.  

Bir seferinde de rahmetle andığım Üzeyir Garih’den Kapital İdaresi konulu bir konferans istemiştik, o da bizleri kırmayıp gelmişti okulumuza. Bir seferinde de, her ne kadar Atatürk le barışık ayrılmadığı öne sürülse de, okulumuzda Atatürk le ilgili bir konuşma yapması için 10 Kasım’da davet ettiğimiz İnönü, okula gelerek bize Atatürk’le ilgili çok özel günlerini anlatmıştı.

O günlerden kalan bazı resimleri hala saklarım. Arkadaşlarla aramızda konferanslardan sonra tartıştığımız konular hep bu temalarda olurdu. Bir arkadaşımız vardı, Oğuz, babası Türkiye Kömür İşletmelerinin Genel Müdürü idi. Oğuz konuşmalarımıza katılır fakat çok nadir konuşurdu. Her seferinde onun da fikrine başvururduk amma konuşma tutukluğundan olsa gerek omzunu silker, dinlemede kalırdı.

Bir gün çok hararetli bir konuya girdik. Konu, Türkiye’nin kömür rezervlerinin gereğince kullanılmadığı ve  bu nedenle fuel-oil yakıtlı Ambarlı santralının ürettiği enerjinin tamamının dışa bağımlı olduğundan bahsediyorduk. Bu arada Oğuz hiç beklenmedik bir anda ortaya atılarak kömür rezervlerinin kullanılmasının da dışa bağımlı olduğunu iddia ederek konuşmaya katıldı. Biz hemen kendisine bir soru yöneltmiştik:

-    Nereden biliyorsun?
-    Benim Babam Türkiye Genel Müdürü.  

Oğuz arkadaşımızın konuşma tutukluğundan olsa gerek, babasını Türkiye Genel Müdürü olarak tanıtmasına hepimiz gülüşmüştük.  

Bir seçim dönemi geçirdik, yerel yönetimler, neticeleri şaibeli olan bazı il ve ilçelerin bu gün bile hala mevcut olması, hepimizi tedirgin etmekte. Bu seçimlerde herkesin birilerine bir mesaj verme sevdasında olduğunu görüyoruz. Meydan meydan dolaşarak oy toplamayla nereye gelirim düşüncesiyle yollara dökülen SerVekil, şehirleri dolaşarak oy dilendi. Mağduru oynayarak topluma haklı olduğunu dile getirmekte kısmen de olsa başarı sağladığını düşünmekteyim.

Burada seçimlerde, belediye başkanlığı ve projelerinden ziyade, parti başkanlarının oylandığına inanmaktayım. Adalet ve Kalkınma Partisi seçmeninin şehirlerde yapılan bazı yatırımlara oy verdiği söylenmekte. Aslında seçim sonrası havanın Ankara’da başka, İzmir’de başka, İstanbul’da ise bambaşka olduğunu izledik.

Bazı sandıklarda seçmen sayısından fazla oy çıkmasından tutun da, silahla  sandık mekanının tehdit edilmesine kadar bir çok olayın olması, insanların sandık adına hayatlarını kaybetmeleri, sağlıklı seçim yaşama yoksunu bir ülkede, demokrasimizin sağlam olmayan zeminde sallandığını  düşündürmekte. Ankara’da seçim sonrası kazandığını iddia eden bir Belediye Başkanını ararken, Vatikan’daki Papa’nın Balkondan el sallaması gibi, SerVekilin de ailecek el sallaması konusunda şunu değerlendirmemiz gerekir:

-    Ben Bu ülkede Cumhurbaşkanlığına aday olursam alacağım destek budur, ailemle Çankaya’ya çıkarım.

Bu şekilde konuşan bir kimsenin, Türkiye Genel Müdürü seçilmiş bir kişi gibi davranış sergilemesi, topluma barış ve sukunet telkin etmesi yerine, tamtam edebiyatı yapmasının nasıl algılanacağı, yurdum insanının nasıl anlayacağına bağlıdır diye düşünmekteyim. Oysa balkondan Oğuz arkadaşım gibi sürçü lisan etmeye ne gerek var, diye bir sözüm geldi söyledim, hem nalına hem mıhına.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git