A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

İran’ın kucak açtığı Polonyalı mülteciler

Kategori Kategori: Yaşam | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Aynur Çağlı | 10 Mart 2014 07:39:48

İsfahan'lı Parisa Damandan, şehirdeki eski fotoğrafçıları araştırırken köhne bir depoda İkinci Dünya Savaşı’ndan kalma zengin bir fotoğraf koleksiyonuyla karşılaştı. Ebulkasım Jala’ya ait özgün koleksiyonda, savaşta kimsesiz kalan Polonyalı göçmen çocuklarına ait kareler öne çıkıyordu. Kimdi bu fotoğraflardaki sarışın ve sevimli çocuklar? Savaş sırasında esir alınarak Rusya’daki çalışma kamplarına sevk edilen onbinlerce Polonyalı, daha sonra burada öksüz kalan çocuklarla birlikte İran’a gönderildi. Fotoğraflardaki kimliği belirsiz kişiler, İsfahan’a yollanan kadın ve çocuk göçmenlerdi.

Koleksiyon hakkında kapsamlı bir araştırma yapan Parisa Damandan, İran’da huzur bulan Polonyalı çocukların öyküsünü, “The Children of Esfahan” adıyla kitap haline getirdi. Damandan, eski fotoğrafçıların listesini çıkarırken Şark Fotoğraf Stüdyosu’nun İsfahan’daki en eski fotoğrafçılardan biri olduğunu belirledi. Halen faaliyet gösteren stüdyo, Ebulkasım Jala’nın oğulları Rıza ve Ali tarafından işletiliyordu. Damandan’a gönülden yardımcı olan fotoğrafçılar, babalarının özellikle portre, belgesel ve gazete fotoğrafçılığında usta olduğunu, kendisine ait kutular dolusu negatifi ve fotoğrafı dükkanın arkasındaki depoda sakladıklarını anlattılar.

Kutular dikkatlice isimlendirilmiş, kullanılan film markalarına varıncaya dek her türden bilgi ve ayrıntı özenle kaydedilmişti. Ali ve Rıza kardeşler, Amandan’in tüm fotoğrafları incelemesine izin verdiler. Polonyalı göçmenlerin koleksiyonu, çoğu stüdyoda, bazıları göçmenlerin evlerinde çekilmiş yaklaşık 11 bin negatiften oluşuyordu. 20 kutunun üzerinde “Polonyalılar, 1942-44” yazıyordu.



Nerdeyse hepsi kadın, genç ve çocukların fotoğrafıydı. Birkaç yaşlı adam hariç aralarında yetişkin erkek bulunmayışı ve bazı erkek çocuklarına küçültülmüş eski asker üniformaları giydirilmiş olması dikkat çekiyordu.

İkinci Dünya Savaşı sırasında Doğu Polonya’ya giren Sovyet askerlerinin tutukladığı Polonyalılar toplu halde Kazakistan, Türkmenistan ve Sibirya’daki çalışma kamplarına gönderildi. İstatistiklere göre, Rusya’ya bir milyondan fazla Polonyalı transfer edildi. Yıllarca ağır koşullar altında çalışan savaş tutsaklarının bir bölümü yaşamını kaybetti. Naziler Sovyetlere saldırınca panikleyen Stalin yönetimi, çalışma kamplarındaki Polonyalıları serbest bıraktı. Ne yapacağını ve nereye kaçacağını şaşıran tutsaklar, kendilerine tek seçenek olarak sunulan İran’a doğru yola çıktılar. Kitleler halinde günlerce yolculuk yapan Polonyalıların bir bölümü, salgın hastalıklardan ve açlıktan ölürken sağ kalanlar yola devam etti. İran’a toplam 114 bin Polonyalı göçmen sığındı.  

O dönemde İngilizlere yakın olan Tahran yönetimi, mültecilere kucak açan ender ülkelerden biriydi. İran’a gelen mültecilerin bir bölümü İsfahan’a yerleştirildi. İsfahan’a gidenler daha çok kimsesiz çocuklardan ve onların bakıcısı/koruyucusu/sorumlusu konumundaki kadınlardan ve yaşlı erkeklerden oluşuyordu. Türkmenistan’ın kuru çöllerinden ve Sibirya’nın dayanılmaz soğuğundan sonra İsfahan’ı cennet gibi bulan göçmenler, yıllar sonra ilk kez ölüm korkusu ve açlık çekmeden, insanca yaşama fırsatı buldular.



İsfahanlılar onları çok sıcak karşıladı, tüm komşular yardıma koştu, kentin yeni konuklarına Farsça öğretmek için seferber oldular. Kendi kültürlerini yaşatmaları için olanaklar sağlandı.
Dönemin lideri Muhammed Rıza Pehlevi, İsfahan’daki Polonyalı göçmenleri sarayında ağırladı. Amerikan propaganda filmlerinde İran göklere çıkarıldı.

Kadınlar ve çocuklar toparlanmaya çalışırken erkekler, müttefiklerin talimatı doğrultusunda sürgünde kurulan Polonya ordusuna katılarak askeri eğitim aldılar.

İngiliz yönetimi Polonyalı göçmenleri ani bir kararla İran’a yönlendirdiği için, İranlılar bu büyük göçe hazırlıksız yakalandı. Buna karşın halk, savaş kurbanı göçmenleri sempatiyle ve hiç şikayet etmeden konuk etti. Çetin yolculuk sırasında hastalanan ve sakatlanan göçmenler İran topraklarında can verdiler. Bugün hala Tehran, Bandar Anzali, Ahvaz ve İsfahan’da Polonya mezarlıkları bulunuyor. Yahudi asıllı olanlar İsrail devleti kurulunca oraya yerleşti, diğerleri ise birkaç yıl kaldıktan sonra ülkelerine geri döndüler.

Çok az sayıda Polonyalı genç kadın İranlı erkeklerle evlenerek bu konuksever ülkede kalmayı seçti.

Polonyalılar, İran’ın iyiliğini asla unutmadı. Her fırsatta minnet duygularını dile getiren Polonya yönetimi, 2008 yılında basılan bir pul ile iki ülke arasındaki tarihsel bağın önemini vurguladı. İlk aşamada İsfahan’a yerleşen Polonyalılar daha sonra ABD, Avustralya, Kanada, ve İngiltere gibi ülkelere göç ettiler. İsfahanlı Polonyalılar, senede bir gün dünyanın farklı bir ülkesinde buluşarak anılarını tazeliyorlar.

İsfahan, o tarihlerden bu yana “Polonyalı Çocukların Şehri” diye anılıyor. Ebulkasım Jala’nın eşsiz fotoğrafları, Polonya dahil birçok ülkenin kaderini değiştiren İkinci Dünya Savaşı’nın trajik bilançosunu biraz olsun hafifletiyor.

Sanatsal değerinin yanısıra belgesel bir önem taşıyan fotoğraflar, aradan yüzyıllar geçse dahi değerinden birşey kaybetmeyecek.




Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 6.4 / 5 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış




YILMAZ GÜNEY’E DAİR ekitab
Dünya Sağlık Örgütü: Yeni Kovid-19 varyantı ölümleri arttırabilir.
Yazarlarımızdan Sevgili Aykut Yazgan’ı kaybettik
Yurt dışına göç eden Türk vatandaşları: 2022'de son 7 yılın rekoru kırıldı
Milyonlarca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının bilgileri bir internet sitesinde!

Türkiye’de 21 yılda 15 bini aşkın arazi, 289 bini aşkın konut ve işyeri yabancılara satıldı
FRANSA İKTİDAR CEPHESİ DERSLERİ HAL VE GİDİŞ: SIFIR
YA HABİBİ... BURASI FRANSA: NANTER’DE BİR POLİS BİR ÇOCUĞU ÖLDÜRDÜ... NAHEL M. 17 YAŞINDAYDI...
Kahovka barajının yıkılmasının vahim sonuçları
Katar Gate: AP'deki rüşvet skandalında Türkiye bağlantısı

Birleşmiş Milletler’den 48 ülke için korkutan rapor
Daron Acemoğlu: Türk halkını zor günler bekliyor
Türkiye’de yıllık et tüketimi 10 kg dan az
Çin Alman otomobillerini tahtından ediyor.
Acemoğlu: 15 yıl Türkiye için fırsat penceresi bunu harcarsa sonu trajik olur

ANA(KADIN)LARIN SESİ
Dünya genelinde kanser vakalarında büyük artış
İnsan vücudu ne kadar sıcağa dayanabilir?
Para, Bir İnsanı Elit Yapar mı?
2023 FIFA Kadınlar Dünya Kupası’nda rekor bekleniyor

"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL
REMZİ RAŞA’YI ANMAK İÇİN
GREV HAKKI TARTIŞILIYOR, TANINIYOR
“İŞÇİLER SAHAYA İNMELİ”, BÜLENT ECEVİT’LE SÖYLEŞİ

SABİTESİZ GÖRECELİ OLABİLİR Mİ?
Ana gibi yar, Anadolu gibi diyar olmaz
HÜMANİZMANIN KANITLANMASI
YABANCILAŞMA
GERÇEK FELSEFE

Kuzey Denizi'nde sızıntı korkusu
AKBELEN ORMANI DİRENİYOR
Akbelen Ormanı'ndaki çevre direnişi
WMO aşırı sıcaklarda kalp krizi ve ölüm uyarısında bulundu
2023-2027'de dünya genelinde rekor hava sıcaklıkları görülebilir

Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar
Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik , Metaverse, Sanal Uzay Nedir?
Apple'dan iPhone Uygulamalarına Dev Zam: 1 Dolarlık Uygulama 17 TL Oldu

'Kayıp sekizinci kıta' Zelandiya ilk kez nasıl haritalandırıldı, sonuçları ne olabilir?
İnsanların ataları 'yeryüzünden silinme noktasına gelmiş olabilir'
Buz adam Ötzi Anadolulu çıktı
Güneş fırtınaları bizim için ne anlama geliyor?
Eratosthenes MÖ 3. Yüzyılda dünya'nın çevresini nasıl ölçtü?

Türkiye Avrupa’da lider, dünyada 14. Sırada
Türkiye'de su krizi araştırması yayımlandı
Suudi Arabistan yüzlerce göçmeni öldürdü
Yalan haberlere neden inanıyoruz?
Gençlerin yüzde 63'ü Türkiye'den gitmek istiyor.

Göbeklitepe'deki son keşifler ne anlama geliyor?
AYKUT YAZGAN’I OKUMAK
Megapik “Yeniden” adlı kitabın yazarı Dr. Meltem Hınçal ile bir söyleşi....
Mektub var, Ragip Duran’dan
Türkiye’de farkında olmak ya da olabilmek...

BOTAN ÇAYI
7 Harika
Bir Yabancı Gibi
SOKRATES
EFLATUN

Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi
Dünyanın İlk Destan Kahramanı: Gılgamış
Antik Çağlarda Kendi Memleketlerine Karşı Savaşan Paralı Askerler
Sümer Atasözleri ve Özdeyişler
Museviliği benimsemiş tek Türk devleti : Hazarlar


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git