İleri demokrasiden kleptokrasi dönemine bir sistem… Cahilin gitgide alim, cehaletin ilim olmaya başladığı ülke Türkiye’de bir hafta daha geride bıraktık. Seçimlere az bir süre kalması, iktidarın ahlaki açıdan sorgulanması ile sandıkta temize çıkma çabası ağızla beyin arasındaki bağlantıyı kopardı. Konuş konuşabildiğince, söv sövebildiğince. “Saf” bir başbakan ile ahlak, vicdan, adalet seçimlerden sonra inşallah…
Bu haftaki şaşırtıcı hırsızlık, araklama, yürütme başlıkları:
• Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlatılan 2014 Türkiye tanıtım afişleri çalıntı çıktı
• AKP için hazırlanan şarkı çalıntı
• Ankara-Sivas tren hattı projesinde yapılan usulsüzlükler
***
Başbakan ile oğlunun internete düşen konuşmasından hemen sonra Başbakanlık'tan yapılan açıklama şöyle:
“Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu arasında bir telefon görüşmesi olduğu iddiası eşliğinde, internet aracılığıyla servis edilmiş olan ses kayıtları, ahlaksızca bir montaj ürünü olup tümüyle gerçek dışıdır.
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nı hedef alan bu kirli tezgâhı kuranlardan hukuk içinde hesap sorulacaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
Yaklaşık bir hafta geçti bu açıklama acaba şu anda kaç kişi bu açıklamaya inanıyor?
***
Gökçek:
“CHP’yi engellemek suç mu?”Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek,
“Ne yapmışım, suçum ne? Cumhuriyet Halk Partisi’nin afişlerini asmayı engellemişim. Suça bak, suça. Şeref midir, suç mudur siz karar vereceksiniz. Sayın Başbakanımızın ülkeye yaptığı yatırımları hazmedemiyorlar. Kıskanıyorlar ve korkuyorlar, Osmanlı yeniden diriliyor Allah’ın izniyle.” dediği öne sürüldü.
1. Melih Gökçek'in kendisiyle ilgili ses kaydını kabul etmesi ve "montaj değil" demesi, Başbakanını da daha zora sokar.
2. Demokrasi nedir, muhalefetin demokrasilerde yeri ve önemi nedir, diyebilirsiniz ama adam zaten Osmalı yeniden diriliyor diyor ne demokrasisi!
***
AKP İstanbul Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu:
“Kayıtlar doğru olsa bile inanan yok”O Kuzu
Biz Koyun!
***
Başbakan Erdoğan, Ankara’da 1071 Malazgirt Bulvarı’nın (ODTÜ Yolu) açılışı sırasında eylem düzenleyen gençler için, “solcu”, ateist” ve “terörist” nitelemelerini kullandı. Başbakan bu gençlere rağmen açılışı yaptıklarını söyledi.
Başbakanımızın seçmenleri için yaptığı bazı tanımlamaları bir hatırlayalım:
Çapulcu, kemirgen, ahlaksız, allahsız, ezidi, zerdüşt, hain, bölücü, lobi, haşhaşi, ajan, mihrak
Şimdi de ateist, terörist…
Ya bunlardan hırsız olanı var mı?
Ha bir de hani başbakan kimsenin dinine, inancına karışmıyordu!!
***
CHP Erdoğan’a “Sayın” demeyecekmiş…
Siz demeseniz de onlar sayıyorlar zaten.
***
Eski Genel Kurmay Başkanı kaçabilir diye düşünüyorlar ama,
İran vatandaşı, özel uşağı olan Reza Zarrab’ın yurt dışına kaçmayacağından eminler.
Yasasın İleri demokrasinin Bakana bağlı yargısı.
***
Seçim incesi secime katılan partilere birkaç slogan önerisi geldi aklıma…
- Büyük düşün Türkiye bir dahaki sene düşünmezsin!
- Baban sağolsun!!! (gemi resmi ile)
- Hırsız var!!!
- Nazar etme ne olur çal senin de olur
- Yine seçersen Yine Yerim
- Sen ye torunum ödesin
- Kutularım Reza’dan Adalet korur Nazardan
- Atma Tayyip din kardeşiyiz
- Yolsuzluğu sizden öğrenecek değiliz
- Türkiyede YolSUZ hiç bir yer kalmayacak
- Çaldık ama bir sor niye!
- Zamanlama manidar!
***
Ustalık döneminde olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, İsparta'da seçim mitinginde, Fethullah Gülen'i hedef aldı; "Ben de safmışım... " dedi.
Önemli, samimi bir tespit olarak kabul edersek internete düşen başbakanın konuşması olarak iddia edilen konuşmalar dublaj olabilir.
Aptallığıma verin ama internete düşen telefon konuşmalarındaki başbakan hiç de saf değildi.
***
Bu haftanın sonucu: 30 Mart Türkiye müslümanlarının ahlakla imtihanı olacak.