|
Aptallığıma verin ama Cennet DemokrasisiKategori: Aptallığıma verin | 0 Yorum | Yazan: A.Ulak | 24 Şubat 2014 11:32:42 Başbakan Erdoğan son iki aydır yaptığı konuşmalarda "siyasi eleştiri" sınırları zorlamaya devam ediyor. Bu nedenden elbette ki bu haftanın ana eksenini başbakan oluşturuyor. Türkiye Cumhuriyetinde en kanlı dönemlerde bile verilen demeçler hiçbir zaman bu kadar seviye sorunu yaşamadı. 2014 Türkiye’sinde çıkan ya da çıkarılmaya çalışılan yasalar da demokrasi adına birer utanç kaynağı.
Bu hafta Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) yasasında değişiklik öngören teklif ve gerekçesi Meclis’e sunuldu. AKP Niğde Milletvekili Alpaslan Kavaklıoğlu ve Çankırı Milletvekili İdris Şahin’in imzasını taşıyan teklif 15 maddeden oluşuyor. Yaşanan TIR krizinin ardından bu düzenleme ile yurtdışı faaliyetlerine ilişkin MİT’in görev tanımı netleştirilecek. Ayrıca Milli Güvenli Kurulu benzeri bir yapı oluşturulacak. Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulu adı verilen ve üç ayda bir toplanması öngörülen kurula Başbakan, başkanlık edecek. Yine Başbakan tarafından belirlenecek kurul üyeleri arasında bakanlar ve üst düzey kamu görevlileri yer alacak. Yasa teklifinden bazı başlıklar: • Yeni düzenleme ile ayrıca MİT Müsteşarı Yargıtay’da yargılanabilecek. MİT yasası, HSYK'dan da, internet yasasından da feci... Hiçbir özel bilginiz kalmayacak. Mit yasası, Anayasa hariç tüm yasalardan üstün olacak! Aslında ülkeyi bir iki yasa ile idare etmek mümkün fazla uğraşmaya gerek yok. Birinci madde; başbakan ne istiyorsa o yapılır. İkinci madde; başbakan ne istemiyorsa yasaktır. *** Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün talebini değerlendiren 10′uncu Sulh Ceza Mahkemesi, Çankaya, Altındağ, Keçiören, Mamak, Yenimahalle ve Pursaklar’da mahkeme kararı olmaksızın kişilerin aranabilmesi yönünde karar aldı. Kamu güvenliği olarak gösterilen karar gerekçesini Ankara Vali Yardımcısı Fahri Aykırı imzaladı. Sonuç 6 ilçede mahkeme kararı olmaksızın kişilerin üstleri, araçları, özel kağıtları ve eşyaları aranabilecek. Allahtan Güneydoğu’daki OHAL kaldırıldı. *** Avrupa Birliği Bakanı Mevlüt Çavuoğlu, internet yasasıyla ilgili kaygılarını dile getiren ABD'ye sert tepki gösterdi. Çavuşoğlu, "İnternetle ilgili bize en son akıl verecek ülke Amerika Birleşik Devletleri'dir" dedi. Doğru, internet denen şey Türkiye’ye özel, öz Türk malı. Hem de iktidar ABD’den akıl almaz emir alır!!! *** AKP'nin Ankara Arena Spor Salonu'nda seslendirilen yeni seçim şarkısı 'Dombira'. Çok sevdiğim şarkıydı, soğudum. Neyse benim soğumam bir yana AKP alışkanlığı, yine yürütmüşler. Şarkıyı kullanmak için izin almamışlar. O da bir yana sözde AKP’nin seçim şarkısı ama bir kere AKP lafı geçmiyor. Sözler söyle: Göründüğü gibi olanSınır tanımaz doktorlar… Sınır tanımaz gazetecilerden sonra Türkiye de artık sınır tanımaz yalakalar var! AKP seçim şarkısı mı, Erdoğan’ı yalama şarkısı mı belli değil! *** İşte İleri demokrasi: Yargı doğrudan Adalet bakanına bağlı, Adalet bakanı Başbakana. Yeni MİT yasası ile MİT’in izinsiz özel sektör ya da devletteki her türlü bilgiye ulaşma hakkı başta olmak üzere, yurt dışı operasyon, yasa dışı örgütler ile görüşme, anlaşma ve de insan takası yapma hakkı aldığını düşündüğünüzde, Nazi Almanya’sında SS’lerin bu kadar yetkişi var mıydı diye sormadan edemiyorum. Neyse gelelim MİT e… MİT çalışanları, MİT müsteşarına bağlı müsteşar izin vermezse çalışanlar hakkında araştırma yapamıyorsun. MİT müsteşarı Başbakana bağlı, Başbakanın izni olmadan soruşturulamıyor. Yasama dersen, kesin çoğunluk ile istediğin yasayı torba yasanın içine sokarak sorgulanmadan hatta kimsenin haberi yokken Başbakanın izni ile onaylatıyorsun. Yürütmenin başı zaten başbakan. Hangi bakan karşı çıkabilir ki bir örnek yaşadık, 3 gün sonra 180 derece dönüş yapmıştı Çevre ve Şehircilik Bakanı. Halkın bilgi alma hakkı zaten malum, ileri basın başbakandan bile ileri. İşte size İleri demokrasinin özeti. Hatta belki Cennet Demokrasisi desem daha iyi ama Başbakan için. Kusura bakmayın dilim varmıyor Diktatörlük demeyi. Başbakana yakıştıramadığımdan değil, 90 yıldır batılılaşmaya çalışan Türkiye’ye yakıştıramadığımdan. *** Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 17 Aralık operasyonunun başarısız bir darbe girişimi olduğunu söyleyerek, “Artık şapkasını alıp gidecek bir hükümet yok” dedi. Aptallığıma verin ama maalesef yok… Bu iktidar AKP’nin üstüne yıkılacak. Keşke gitseydik diyecekler ama bu yıkıntı tüm ülkeye zarar verecek. *** Başbakan Erdoğan, Afyonkarahisar’da halka hitap ederken “Paralel yapının evlerinde kalan kız öğrenciler geceleri ablalar tarafından uyandırılıp bize beddua ettiriliyor” dedi. Erdoğan, Saidi Nursi’nin kitaplarının yasaklanmasına ait olduğunu iddia ettiği bir belgeyi de kürsüden göstererek, “İşte bu CHP 1940’larda Saidi Nursi’nin kitaplarını yasaklayan partidir. İşte belgesi… CHP Genel Müdürü senin belgelerine benzemez… İmza İsmet İnönü ” diye konuştu. Aptallığıma verin ama hani Said Nursi’nin izinden giden cemaat, güncel adı ile paralel örgüt CHP ile kol kola yürüyordu. Başbakan Erdoğan Afyonlulardan bir istekte bulundu: “Gençler, hanım kardeşlerim. Kapılarınızı bazı ablalar çalabilir. O ablalara şunları söyleyin yeter: Biz Hükümetimizden, devletimizden memnunuz. Biz başörtüsüyle okullarımıza gidemiyorduk ama artık gidebiliyoruz.” Cemaat adına oy istemeye gelen "başörtülü bacılar" vatan haini, AKP adına gelen "başörtülü bacılar" vatansever mi oluyor? Başörtüsüz bacıları zaten adam yerine koymuyorsunuz. Erdoğan, Devlet Bahçeli’nin bugüne kadar hiç evlenmemesine gönderme yaparak, “Aile nedir, çoluk çocuk nedir bilmez, onun böyle bir derdi yok. Çocuk nedir biz biliriz” dedi. Ya afedersiniz allah bağışlasın ama Erdoğan’ın çocukları olamasaydı Türkiye ne kadar milyon dolar kar ederdi acaba! Kaldı ki Atatürk, Demirel ve Ecevit'in de çocukları yoktu ama hepsi halkı ve çıkarlarını başbakandan daha iyi anladılar…
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış
|
| Tüm Yazarlar |
|