Evet mizahın gerçeği aştığı ülke Türkiye... Bu hafta yazdığım tadımlık konuların ve adı geçen kişilerin hepsi gerçektir. Hele de eskiden gündemi belirleyen, herkesin onu tartışmasını sağlayan Başbakanın hiç boşluk vermeden konudan konuya demeçleri... Her cümlesi, bir mizahçı için bir maden ama ileri demokrasi ile idare edilen Türkiye de mizah yapmak kolay değil.
'Gücü özgürlüğünde' olan Alo Fatih bu haftanın en çok konuşulan konusu…
7-8 Gazetenin aynı manşeti atabilmeyi nasıl becerdiğini şimdi anladım.
Meğer haber editörü belliymiş.
***
Dikkat, aşağıdaki cümleyi +18 olarak düşünmeyin. "Rüşvet nedir biliyor musunuz? Rüşvet bir memurla sivilin iş tutması demektir. Onların arasındaki muamelenin adıdır."
Bu açıklamayı kim mi yaptı?
Başbakan Erdoğan!
***
Hükümeti engellemek için önünü kesmeye yönelik aynı malum örgütler bulunduğunu söyleyen Erdoğan, şunları dile getirdi:
"Bir de kim var bunların içinde biliyor musunuz? Bu işin içinde bir de TÜSİAD var. İşin garibi o. TÜSİAD'a bak ya. Ya sen git işine bak be, sen git üretim yap... "
Bu yukardaki cümleye hiç bir sözcük ya da hece eklenmemiştir.
Önce TÜSİAD’ın açılımına bakalım: Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği.
Başbakan, iş adamlarına Türkçesi ‘siz üretin biz yürütelim’ mi diyor?
Yanlış anlamayın Yürütmenin başı olduğundan.
***
Almanya’da bulunan Başbakan Erdoğan Berlin’de Türklere hitap etti. İsim vermeden Fethullah Gülen’e seslenen Erdoğan, “Kendi ülkesini başka ülkelerde karalayan da olabilir mi? Gücün yetiyorsa gel burada yap” dedi.
Bu konuşma mahalle arasında olsa neyse de tüm dünyanın gözleri önünde olunca biraz tuhaf kaçmıyor mu?
Bu lafın üzerine adamın geleceği varsa gelmez.
***
Star gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu “35 ulusal gazetenin 30'u iktidara karşı, yüzde 50'nin medyası olmasın mı?” dedi.
Olsun elbette de bağımsız basın olması olasılığı yok. Bari orantılı olsun!
***
Türkiye’de yasaklı Web sitesi sayısı:
2002: 1
2006: 4
2008: 835
2010: 1.667
2012: 8.409
2013: 10.295
2014: 36.838
Sağ olsunlar bizim için büyük düşünüyorlar.
Yaşasın Özgürlük!
***
Başbakan Erdoğan:
“Yok fikir, düşünce özgürlüğünü engellemekmiş. İnternet kalkmıyor, kontrol altına alınıyor. Bu ahlaksızlıklar devam mı etsin”
İnternet kalkmıyor, kontrol altına alınıyor.
Zam yok fiyat ayarlaması var.
Yolsuzluk yok hayır işleri var.
MİT TIRları ile silah taşınmıyor, Suriye’de Türkmenlere yardım gidiyor.
Komploları Paralel devlet yapıyor.
Başbakan’ın aslında Taksime opera binası yapma hevesi varmış, bazıları karşı çıkmış.
Biz de salağız bunları yiyoruz.
***
Az da olsa iyi şeyler oluyor.
Erdoğan’a Yargıtay demokrasi dersi verdi.
Başbakan Erdoğan'ın, MHP lideri Bahçeli'ye açtığı tazminat davasını ''Muhalefet, tazminat baskısı ile susturulamaz'' diyerek reddetti.
***
Star gazetesi, Cumhurbaşkanı Gül’e internet yasasını veto etmesi yönünde çağrı yapanları “porno lobisi” olarak niteledi.
Gazete “Porno lobisi baskı yapıyor” başlıklı haberinde, “Yeni internet yasasını veto için Cumhurbaşkanı’na çağrı yapanların, 2011’de çocukların porno sitelere girişini engelleyen ‘güvenli internet’ uygulamasına da tepki gösteren çevreler olması dikkat çekiyor” ifadelerini kullandı.
Star’a göre, lobicilerin arasında CHP, TÜSİAD ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü en başta geliyor.
İnternet = Porno
Tekel işçileri = Ayak takımı
Solcular = Çapulcu
İçki kullanan = Alkolik
AKP = Melek!
Biz = Salak!
***
Başbakan, yolsuzluk operasyonuyla ilgili Al Jazeera'nin sorularını yanıtladı. Erdoğan, "Yolsuzluk dendiğinde şunu anlarım; devletin kasası soyuluyor mu soyulmuyor mu? Ayakkabı Kutusundaki Halkbank Parası Değil.” dedi.
Bir: Başbakan paranın Halk bankasına ait olup olmadığını nereden biliyor?
İkincisi: Varsayalım Halk bankasına ait değil ama kara para olduğu kesin. Vergilendirilmiş bir para olsa ayakkabı kutusunda değil bir banka hesabında olurdu.