A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

MONSIEUR CHAUVIN II

Kategori Kategori: Makale | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Gündoğdu Gencer | 09 Şubat 2014 17:03:32

Bir önceki yazımda Napolyon’un aslan askeri Mösyö Nikolas Şoven’den söz etmiş, onun adından türemiş şovenist ve şovenizm sözcüklerine kıyısından köşesinden dokunmuştum. “Irk” sözcüğü ve kavramı 1940’lara kadar utanmasızca kullanılmış, yeteneksiz ressam onbaşı Adolf’un işin cılkını çıkarmasıyla sorgulanmaya başlanmıştı. Artık beyaz/sarı/siyah falan gibi ayırımlar yerine yavaş yavaş doğru olan “insan ırkı” terimi yavaş ta olsa DNA teknolojileri sayesinde Mösyö Şoven’i haksız yere oturduğu tahtından indirmeye başlıyor.

İmparatorluklar döneminde herkes sonradan kral, çar, şah, padişah, imparator falan olan şu veya bu kılıcı keskin toprak ağasının “tebaası” (uyruğu) olmuştu. Zaten imparatorluk sözcüğünün tanımı çeşitli etnik ya da dinsel grupların üzerine çökmüş bir egemenlik anlamı içermekteydi. İngiltere gibi teknoloji trenini kaçırmayan bazı imparatorluklar, imparatorluklarını sömürgeciliğe dönüştürmeyi başarmış, bunu kıvıramayan Osmanlı gibileri de tarih babanın Alzheimer’lı hafızasında yer almıştı. Aslında imparatorluk sözcüğünden türeme “emperyalizm”in yanlış olarak sömürgecilik anlamında kullanılmakta olması bence Marx-Engels düosunun o zamanlar halâ imparatorluk sözcüğünü kalıtsal belleklerinden çıkaramamalarından kaynaklanıyordu. Destanlar yazan Türk polisine resmi “dedemin resmi” diye yutturulan sakallı Marx “bu kadar cehalet ancak tahsille mümkün olur” sözünün müellifi Sakallı Celal’in aksine kilolarla kitap yazarken zaten bir imparatorluk olan İngiltere’de ikamet etmekteydi. Beni dinler miydi bilemem ama, yaşasaydı, kapitalizmin son aşamasını “emperyalizm” yerine “sömürgecilik” olarak düzeltmesini önerirdim.

Mösyö Şoven döneminde kıpraşan millet ve milliyet kavramları bol gübreyle beslenip yeşermeye başlayınca Venedik’le Floransa “Yahu biz hepimiz İtalyan değil miyiz”, Bavarya’yla Saksonya “Vay anasını, demek hepimiz Almanmışız” diyerek birleşmiş, imparatorluklar içindekiler ise “Biz Hintliyiz, niye İngiliz sömürgesi olarak kalalım”, “Biz Yunanlıyız, Bulgarız, Arabız, neden bizi halâ Osmanlı yönetsin” diyerek ayrışmaya başlamışlardı. Osmanlı zaten kendi içindeki azınlıklara “millet” diyerek bu ayrışmalara çanak tutmuş, ortak dil harcı olmadan kavi sandığı kale duvarlarının yerle yeksan olacağını haremde fink atarken veya namaz kılarken fark etmemişti. Bir yandan da inandığı dinin “mülk Allah’ındır” emrini göz ardı edip “Osmanlı mülkü”nden söz etmekteydi. Yunus, Karacaoğlan, Köroğlu’nun diline Saray-ı Hümayun’un en derin yerindeki Enderun’da konuşulan garabet dil Fransız kalmaktaydı.

19. yüzyılda serpilmeye başlayan millet, milliyet kavramları kendilerini “ırk” kavramına iliştirmekte gecikmedi. Şovenizm yolunda “Deutschland über Alles” (Almanya hepsinden üstün) Nazi milli marşı oluyor, Türkiye’de “En büyük Türkiye, başka büyük yok” avazları minare boyuna çıkıyordu. (Almanlarınki küstahça da olsa en azından mantıklı. Başka büyük yoksa, Türkiye nasıl “en büyük” olabilir, hiç anlamadım zaten).

Oğlunu kesmeye kalkan psikopat İbrahim geleneğinden gelen dinlerdeki inanca göre tufanda Nuh ve oğullarından başka (kızlar/kızları da olmalı) kimse kalmadı ise, Sam, Ham, Yafet ve lânetli Kenan herkesin atasıdır, yâni hepimiz kardeş çocukları oluyoruz. Bu dördünün babaları birse “ırk” nerden çıkıyor?

Yaşamımda ve öğrenimimde büyük payı olan Mübeccel Kıray ilk kez 50 yıl kadar önce gözümün açılmasına vesile olmuştu. Orta Asya’da Amu Derya (Ceyhun) ve Siri Derya (Seyhun) ırmaklarının kurumasıyla at üstünde kılıç sallayarak Anadolu’ya gelen, 1071’de Malazgirt’te Bizans ordusunu yenerek Anadolu’ya yerleşen Türkler masalının kaç yönden sakat olduğunu fark ettim. Hocamın araştırmaları Orta Asya’dan gelenlerin o zamanki Anadolu nüfusunun yaklaşık onda bir olduğunu belgelemişti. Anadolu’nun o zaman boş olmadığı bu atlıların karşısında Bizans ordusunun olmasıyla zaten kendiliğinden kanıtlanmış oluyordu. Bu topraklarda Hattilere kadar uzanan binlerce yıllık yerleşimler vardı, Hitit başkenti Boğazköy (Hattuşaş) dünyada bilinen ilk kentti ve de hayret ki ne hayret, bugün Anadolu’da yaşayan bizler Orta Asya’da yaşayan ve kendilerini Türk olarak tanımlayan çekik gözlü, Moğolların akrabası olan ve Muhammed’in “yecüc mecüc” (Gog ve Magog) diye tanımladığı insanlara hiç te benzemiyorduk. Hocanın aldığı ciğeri karısı pişirip yemiş. Hoca sorunca, kedi yemiş yanıtını almış. Hoca kediyi tartmış: iki okka. Yahu, demiş ciğer iki okkaydı. Bu kediyse ciğer nerde, yok bu ciğerse o zaman kedi nerde? Eğer onlar “Türk ırkı” ise, besbelli ki biz değildik. Bizler Türksek onlar değildi. Yakınlarda (kendisini sevin, sevmeyin) Doğu Perinçek’in “Türk ırkı diye bir şey yoktur” açıklaması Mösyö Şoven’in sempatizanlarından büyük tepki çekti. Oysa –Nuh ve oğulları masalı bir yana- bilimsel gerçekler ortadaydı. İşte:

Dünyanın en saygın okullarından ABD’deki Stanford Üniversitesi’nin araştırması, Anadolu’da yaşayan insanların dünyanın farklı bölgelerine ait 12 farklı gen taşıdığını ortaya koydu. Araştırmaya göre, Anadolu insanı Kuzey Afrika’dan Finlandiya ve Hindistan’a kadar birçok farklı gen taşıyor. İşte yapılan araştırmaya göre Anadolu’da yaşayan halkın taşıdığı genler:

J geni (Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Balkan): Yüzde 33.8
R geni (Avrupa): Yüzde 24
E geni (Afrika ve Güney Avrupa): Yüzde 11.4
G geni (İran ve Kafkas): Yüzde 11
I geni (Kuzey ve Doğu Avrupa): Yüzde 5.2
L geni (Hindistan): Yüzde 4.2
N geni (Sibirya ve Finlandiya): Yüzde 3.9
C, Q ve O geni (Orta Asya): Yüzde 3.4
K geni (Pakistan): Yüzde 2.5
A geni (Afrika): Yüzde 1

Evet, Orta Asya genlerimiz yüzde 3.4. Buyrun, burdan yakın Mösyö Şoven!

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 3 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış




Kahramanmaraş’ta Polis Tatbikatı ve Toplumsal Çatışmanın Anatomisi
Coca-Cola’nın “Pair Bottle” Deneyi Kapitalizmin İnsan İlişkilerine Müdahalesi
Türkiye’de Bahis Depremi, Peki Diğer Spor Dalları Gerçekten Güvende mi?
Ayakkabılar yapılmaz, yetiştirilir
Yazarlarımızdan Prof. Dr. Şehmus Güzel yaşamını yitirdi.

Avustralya'dan Bondi Plajı saldırısı sonrası silah yasalarını sertleştirme hamlesi
Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi
Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!

Türkiye’de konkordato alarmı: 2025’te başvurular tarihi zirveye gidiyor
Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

AVM’ler, Kapitalizm ve Emekçinin Kuşatılması Tüketim Toplumunun Görünmez Hapishanesi
Coğrafya Değil, Kapitalist Sömürü Kaderi Belirler
Tekno-Kapitalizmin Çöküş Aynası Tesla Neden “En Sonda”
Hanuka, Devrim ve Makabiler
Roş Aşanada Şofarın Çığlığı ve Hakikatın Sentezinde Marx ve Hegel

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git