|
Aptallığıma verin ama Müslümana helal!!!Kategori: Aptallığıma verin | 0 Yorum | Yazan: A.Ulak | 03 Şubat 2014 13:20:08 Türkiye’de malzeme bulma açısından en kolay meslek gazeteciliktir sanırım. İleri demokrasi ile idare edilen ülkede bu haberleri topluma ulaştırmak deveye hendek atlatmaktan zor. Elbette bu hafta da konu bulmakta sıkıntı çekmedim. İşin sıkıntılı kısmı, bu kadar uçuk haber ile dalga geçebilmek. Hadi, bu haftanın bazı başlıklarına bir bakalım.
Silopi'de bulunan Habur Sınır Kapısı'ndan kayıtlara göre 1100 TIR Irak'tan Türkiye'ye giriş yaptı. Normal olarak bir TIR’ın geçiş süresi yarım saat sürüyormuş ama iddiaya göre TIR’lar konvoy halinde 14 saniyede bir Türkiye’ye giriş yaptı. Eeee nasıl olur demeyin, burası İleri Demokrasi ile idare edilen Türkiye. Biz, Güneydoğu sınırını delik deşik sanıyorduk meğerse sekiz şerit otoban olmuş. *** Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, “Çevre, Müslümanların özbeöz anasının ak sütü kadar helal, kendi mallarıdır. Kimse Müslümanlara, Türkiye’deki insanlara ne çevreciliği öğretmeye kalksın ne de çevrecilik edebiyatı yapsın” dedi Buyrun buradan yakalım!!! Çevreciliği sizden öğrenecek değiliz demişti başbakan. Şimdi sorumlu bakanı, Türkçesi biz Müslüman olarak ister yakarız ister satarız diyor. AKP’li müslümana her yol helal. *** Adalet Bakanı Bozdağ hakkında, İzmir’deki Liman İşletmeleri operasyonunda “yargı görevini etkilemeye teşebbüs suçu” nedeniyle fezleke düzenlendi. Bozdağ, iddialarını doğrulayarak, iki savcının kendisiyle ilgili tutanak tuttuğunu söyledi. Bekir Bozdağ daha bakanlığının 18'inci gününde 2 savcıdan fezleke yiyen bakan olarak Türk yargı tarihindeki onurlu yerini aldı. *** 17 Aralık’taki yolsuzluk ve rüşvet operasyonu nedeniyle AB Bakanlığı görevinden istifa eden ve hakkında fezleke hazırlanan AKP’li Egemen Bağış, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu eleştirmek isterken büyük bir gafa imza attı. Twitter hesabından Kemal Kılıçdaroğlu hakkında 1996 tarihli Milliyet gazetesindeki bir haberi paylaşan Bağış, “AK Parti’ye iftira atıp hakaret eden CHP’lilere dava açacağız. Ayrıca hatırlatmak lazım; Genel Başkanları tescilli” diye yazdı. Bağış’ın paylaştığı haberin başlığı “SSK’yı dolandırıp cezasız kaldılar” şeklinde atılmış görülüyor. Haberde Kılıçdaroğlu’nun bir fotoğrafı da bulunuyor. Ancak haber okunduğunda Bağış’ın ima ettiği gibi Kılıçdaroğlu’na yönelik bir suçlama yer almadığı ortaya çıkıyor. Tam tersine, haberde Kılıçdaroğlu, Sayıştay raporlarında taraflı davranılarak suçluların kayırıldığından ve SSK’yı dolandıranların cezasız kaldığından şikayet ediyor. Bağış, başlığa bakarak düştüğü bu gafın ardından henüz bir açıklama yapmadı. Böyle sade başlıklarla işin aslını anlamadan ülke idare ettiklerinden bu haldeyiz. *** Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP İstanbul belediye başkan adaylarını tanıttığı toplantıda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ait bir fotoğraf gösterdi. Kemal Kılıçdaroğlu’nun raftaki yolsuzluk dosyalarını incelerken çekilmiş olan fotoğrafını toplantıda gösteren Başbakan Erdoğan, dosyalar arasında CHP İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı Mustafa Sarıgül’ün de dosyasının bulunduğunu söyledi. Tamam varsayalım başbakan haklı, oradaki dosyalardaki yolsuzluklar gerçek. İyi de M.Sarıgül dosyasının yanındaki dosyalar Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski Ekonomi Bakanı Kemal Unakıtan ve eski AKP Genel Başkan Yardımcısı, Sakarya milletvekili Şaban Dişli’nin. Aptalığıma verin ama ne yapacağız? Yalnızca M.Sarıgül dosyasına mı bakalım diğerlerini görmeyelim mi? Ayrıca aptallıktan vaz geçerek size bir uyarı daha yapayım.. Kılıçdaroğlu’nun elindeki dosya raftaki M.Sarıgül yazan dosyanın arkasına nasıl girebiliyor. Başbakan şimdi çıkıp photoshop’u sizden öğrenecek değiliz der, ama cevap belli Photoshop yapmayı daha öğrenememişler… *** Başbakan Erdoğan, grup toplantısında yaptığı konuşmada bir AKP’linin “BBC bunları görmüyor” demesi üzerine “Sadece BBC mi… Wall Street Journal… Bu gazetenin sahipleri kimler…” dedikten sonra “Geçenlerde İngiltere’de aynısını yaptılar. Cameron hemen gazetelerini kapattı” ifadesini kullandı. İngiltere'de son dönemde meydana gelen gazete kapatılması olayı 2011 yılında yaşandı. Telekulak skandalının odağındaki News Of The World gazetesi, 168 yıllık yayın hayatının ardından sahibi Rupert Murdoch'un kararıyla kapandı. Ancak Başbakan David Cameron ve İngiliz hükümeti, bu kararda rol oynamadı. Dahası; Ad vermeden Fethullah Gülen’in BBC’ye verdiği mülakatı eleştiren Başbakan, Cemaat’in “siyasi parti gibi davranmaları, şantaj, çirkin görüntü ve ses kayıtlarıyla anılmaları kabullenilemez” ifadelerini kullandı. “İhanet boyutunda bir planı devreye sokmak istediler ve hala da istiyorlar” diyen Erdoğan, buna rağmen Türkiye ekonomisinin istikrarlı büyümeye devam ettiğini söyledi. Bu paralel iki yapının başbakan hangi tarafında? Daha bir kaç ay önce şimdi şikayet ettiği tarafta değil miydi? *** 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturması kapsamında oğlu tutuklanan eski İçişleri Bakanı Muammer Güler, “Meşru olmayan bir yolla amacına ulaşmaya çalışanlar tabi ki bunun karşılığını göreceklerdir. İkinci Gezi vakası olarak da adlandırılabilecek olayların farkındayız” dedi. Aaaa Özür dilerim ama bu ikinci Gezi ise birici Gezi’den ne kadar götürdünüz? *** Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu: “Türkiye artık 'okyanus ötesi'nden, gizli kapılar ardından yönetilmeyecek” Yani 12 yıldır 'okyanus ötesi'nden yönetiliyormuş. Bir de Erdoğanın alternatifi yok diyorlar. *** Haliç Kongre Merkezi’nde, Beyoğlu Belediyesi Okmeydanı Projesi Tapu Dağıtım Töreni’nde konuşan Başbakan Erdoğan ”Milletin oyuyla AK Parti çatısı altında görev alanlar, meğer bir yerlerden gelen emir ve talimatla istifa ettirilmişler. Meğer AK Parti’ye de bazı tuzluklar sızmış” diye konuştu. Aptallığıma verin ama diğerleri biberlik mi? İkisinin de bir değerinden form olarak bir farkı yok. Böylece takım olmuşlar zaten *** Meclis’te torba tasarı görüşmelerinde, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu süreciyle ilgili kuşku ve endişelerinin bulunduğunu belirten BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık şöyle konuştu: “Bu paralar bütçeye gelmiş, bu paralar bunlara dağılmış, bu paralar bir başkasına gitmiş. Eğer bütçeden bu şekilde para çalınmazsa bir başka şekilde çalınır. Bizim açımızdan ne olur biliyor musunuz, bu paralar Hazine’ye gelirse F-16’lar alınır, yine F-16’lar gider Roboski’yi bombalar, sokaklarda gaz bombasıyla halkımıza döner. Evet, yolsuzluğun üzerine bir bütün olarak gidin, gidelim. Evet, bu Hazine’nin bekçisi değiliz yani Hazine çok da bizim hayatımıza bir şey yansıtmıyor. 2002’den bugüne kadar eski parayla tam 1 katrilyon 732 trilyon para almışsınız Hazine’den. Biz bir tek lira para almamışız. Bir de bize diyorsunuz, ‘gelin bu Hazine’nin bekçiliğini yapın.’” “Sayın” Sırrı Sakık, çalınan paralar Türk halkının mı Kürtlerin parası çalınmadı mı? Sen başkalarının özgürlüğüne sonuna kadar yasak getiren bir partiye ölesiye arka çıkacaksın, bizden de senin "özgürlük" savaşına saygı duymamızı bekleyeceksin. Allah akıl fikir versin… Bu yolsuzluğu umursamayan ne Türkiye’yi ne de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının geleceğini umursuyordur.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış
|
| Tüm Yazarlar |
|