|
Işık Kadın MasalıKategori: Hizan Köy Masalları | 9 Yorum | Yazan: Deniz Günal | 12 Ocak 2008 01:33:14 Bu masal ilk kez burada anlatılıyor. Çünkü bu masal Hizan'ın Ağılözü köyünden iki arkadaş Ayşe ile Meryem için yazıldı. Sevinsinler, mutlu olsunlar diye. Bu artık onların masalı. İstedikleri gibi anlatsınlar. Pek çok düşleri olsun. Onların desenlerini çizen Sevgili Cemil Eren'e selam olsun!
Işık Kadın Masalı Ayşe ile Meryem’e… Zamanın birinde iki genç birbirine aşık olmuş. İki genç de çok yoksul, çok temiz, tatlı, iyi yürekli gençlermiş. Birbirlerini o kadar çok severlermiş ki… Aynı düşleri görürlermiş. Aynı şeylere güler, aynı şeyleri beğenirlermiş. Bütün arzuları, birlikte yaşamakmış. Birlikte gülmek, hayvanları otlatmak, derede birlikte yıkanmak, sonra evlerine dönüp birlikte ballı ekmek yiyip süt içip uyumakmış. Güzellikleriyle iyilikleri sevimlilikleriyle herkes onları birbirlerine yakıştırırmış. Ama yoksul kızı yaşlı, zengin eh haliyle zalim bir ağa istemiş. Oğlanı da eşkiyalar istermiş. Çok güzel hikayeler anlatan, şarkılar söyleyen bu güçlü, güzel genç onlara dağda arkadaşlık etsin, şarkılar söylesin, hem ağlatsın hem güldürsün isterlermiş. Bizim aşıklar, ayrılmamak, sevdalarını doyarak yaşamak için çok yalvarmış, Kimse dinlememiş onları. Onlar ağladıkça daha çok eziyet etmişler. Sonunda iki aşık, ayın da yıldızların da olmadığı bir gece buluşup kaçmışlar. El ele, sarmaş dolaş. Ne karanlıktan korkmuşlar, ne soğuktan, ne gecenin içinde ormanlarla kaplı dağların homurtusundan. Mutluluk içinde kaçarlarken bir pınara düşmüşler. Birbirlerine sarılmışlar, soğuk su onları yutarken. Yüreklerinde ne pişmanlık ne korku varmış. Boğulmuşlar ama sanki boğulmamışlar da pınara karışmışlar. Ağanın adamları, köylüler, eşkiyalar hemen o gece odunlarını yakıp düşmüşler aşıkların peşlerine. Ama izlerini bile bulamamışlar. İki aşığın pınara karıştığı yerde zamanla bir taş peydah olmuş. Birbirine sarılı iki renkten oluşmuş güzel bir taşmış. Meğer bizim aşıklar pınara karışırken ruhları da birbirine karışmış. Birbirlerine sarılı bedenleri taşlaşırken ruhları da kaynaşmış, tek bir ruh olmuş. Seven insanlar birleşince, tek bir can olurmuş. Seven insanlar hem ruh hem beden kaynaşınca olduran söz doğarmış. İki renkli taşın yuvası artık pınarmış, sözün gücüymüş, zamanın yenilmezliği. Ayşe ile Meryem bir gün hayvanları getirirken su içmek için dururlar. Taşa bakarlar. Bu taşa daha önce de uzanan olmuştur. Ama… Bu dünya yüzünde hiç bir hayali hiç bir umudu olmayan tertemiz bir canın uzanması gerekir ki alabilsin. Ayşe uzanır taşa, alır. Taş pınardan çıkar. Ama canlanması için bu yetmez. Hiç bir hayali, hiç bir umudu olmayan, yine de sevgi dolu, tertemiz iki canın aynı anda ellemesi gerekir. Sevinç içinde Meryem’e uzatır elini. Meryem uzanır taşa. Parmaklarıyla dokunur. Taş, avuçlarında mutluluk içinde gülümserler. İşte o zaman tansık gerçekleşir. Taş birden canlanır. Kızlar karşılarında cıvıl cıvıl bir kadın bulurlar. Öyle çok sevgiyle dolmuştur ki içleri, hiç korkmazlar. Çok mu genç çok mu yaşlı. Belli değil. Neşeli, sevimli, güzel. Işık kadına hayranlıkla bakarlar. Meryem Sultan, Ayşe Sultan… Dileyin benden ne dilerseniz? Ayse ile Meryem, utanır ne dileyeceklerini bilemezler. Işık kadın kızların ayaklarına bakar. Yırtık botlarını, erimiş çoraplarını görür. Gülümser. Kızlar ayaklarına bakarlar. Gökkuşağından bir çorap dizlerine kadar çıkıyor, onu yumuşak kürklü botlar sarıyor. Işık kadın onlara masallar anlatır, şarkılar söyler, oyunlar öğretir. Ayşe de Meryem de yavaş yavaş öğrenirler istemeyi.Önce köyün evlerini güzel, temiz, sağlam evlere dönüştürürler. Sonra köyün yollarını düzeltirler. Babaların yüreğini yumuşatır, kocakarılara yaşadıkları kötü günleri unuttururlar. Işık kadın ne zaman olduran sözün gücünü kullansa, bir de masal anlatır. Masalın sonunda yine taş olur. Ayşe alır onu cebine koyar. Bazan da Meryem alır, uyurken yastığının altına koyar. İkisi de taşa yine dokunduğunda, ışık kadın çıkar gelir. Hep neşeli, hem güldürücü, hem şarkılarla, masallarla dolu… Ayşe ile Meryem’in, umutları olur, hayalleri. Işık kadın hepsini gerçekleştirir. O kadar zorludur ki yöredeki yaşam, ışık kadın yavaş yavaş tükenir. Hep sevgiyle vererek, iyilikle oldurarak yaşar, mutluluk içinde tükenir. Ayşe ile Meryem… Yüz yaşlarına kadar yaşarlar. Çocukları olur, torunları, torunlarının torunları. Onlara masallar anlatırlar, kendi masallarını, ışık kadının masallarını. Onlara şarkılar söylerler. Oyunlar öğretirler. Kürtçe… Çünkü ana dilleri. Hem de Türkçe. Çünkü vatanlarının dili. Yoksulluklarla, kötülüklerle baş etmeye çalışırlar. O kadar çoktur ki dünyanın zalimleri. O kadar zordur ki iyi kalmak, umutlu kalmak. Onlar başarırlar. Pek çok düşleri olur, umutları, sevinçleri. Çok acılar da çekerler. Umudu olunca düşü olur, düşü olunca aklı, aklı olunca gücü olur insanın. O zaman dünyanın zalimlerinin elleri boş kalır. Yüz yaşları biter. Yüz bire girerler. Çok yorgundurlar artık. Tükenmiştirler. Işık kadın gideli çok olmuştur. Bir sabah el ele evden çıkarlar. Pınara doğru yürürler. Kimse izlerini bulamaz bir daha. Neden sonra pınarda iki renkli bir taş peydah olur. Ocak 2008
Yorumlardilanur
{ 19 Aralık 2011 21:17:58 }
çok güzeldiiiiiiiiiiiii
melis
{ 28 Ocak 2010 02:21:04 }
sevgili deniz naber
ecem
{ 28 Ocak 2010 02:18:57 }
bana göre biraz okudum ama biraz iyi sonları biraz kötüye gitmiş
büşra
{ 23 Ekim 2008 07:15:27 }
deniz abla çok güzel olmuş çok begendim tebrikler bende istiyom bitaneışık kadın
Umit Dagitan
{ 11 Mart 2008 03:09:35 }
Okurken bazi bolumlerde nedenini anlayamadigim bir urperti geldi.
Cok iyi bir kurgu.. Cok guclu bir anlatim.. Gonlune yuregine saglik Deniz. mustafa alagöz
{ 20 Ocak 2008 01:44:40 }
Bir şeyi tanımlamak onun tüm özelliklerini ortaya koymaz, ancak özsel yanlarını dile getirmek mümkün. Sevgi nedir diye kendime sorduğumda, onun; doğanın, insanın, emeğin, umudun ve eylemin birliği olduğunu söyleyebilirim. Yaşam sonsuz olanakların sonsuz akışı değil mi? İnsan olmakla özel bir şansa sahip olduğumuzu düşünüyorum, çünkü bizim farkındalığımız var. Dahası yapıp ettikkelirimizi birbirimizle paylaşma yetimiz var. Bir yerde uygarlığın olanklarından uzak, çaresizlik içinde, törenin kaskatı otoritesi altında yaşayan birer inci tanesi çocuklar, onların kaderini değiştirme umuduyla bütün gücüyle çalışan pırıl pırıl bir öğretmen ve tüm bunları içten ilgisi, şefkatli yüreği ve duyarlı aklıyla dile getiren Deniz... Kendi dünyalarına bizide çağırıyorlar. Bir yaşantı, insani bir serüven özündeki evrensel yanıyla ifade edildiğinde zamana aşkın oluyor. Samimi ilgi, duyarlı bir yürek her zaman bu evrensel yanlarla buluşma gücünü kendinde bulur. Ancak farklı zamanlarda ve birbirine uzak coğrafyalarda yaşayan insanlar arasındaki bağı kuran etkili güçlerden birisi de yazılı söylemlerdir. Üstelik bu söylem sade, açılımı yüksek simgelerle anlatıldığı zaman daha bir canlandırıcı oluyor. Işık Kadın simgesi anlatılan bu konuya ne de güzel yakışmış. Sevgi, elinin dokunduğu el herşeyi canlandırır, başka bir ifadeyle dokunduğu şeyi kendi aslına döndürür ve onu insanın dünyasına katar. Sevgi bir enerjidir, sevgi gönüllü olarak üstlenilen bir sorumluluktur; sevgi ilgili, şefkatli, duyarlı insanın bizzat kendisidir. Anlatım ise onun bizlerin yüzüne tuttuğu bir aynadır. Sevgili Deniz bu yazısıyla yüzümüze tertemiz bir ayna tutuyor, kendimizi olduğmuz gibi görmemize yardımcı olmak için. Eline sağlik, gönlüne şenlik...
Edip CEYHAN
{ 12 Ocak 2008 22:21:22 }
Deniz Abla galiba sen haklısın, buraya bir Işık Kadın gerekiyor.Bazen umutlar tükeniyor, hayyaller yıkılıyor,umutsuzluk peydah oluveriyor, O VAKİT insan istiyor bir Işık Kadın.
Birgün taş olup gitmemek şartıyla sen bizim IŞIK ABLAMIZ ol. Biz seni öyle kabul ediyoruz. Ayşe Ve Meryem 'den kucak dolusu sevgi yolluyorum sana. nihat ziyalan
{ 12 Ocak 2008 09:28:23 }
Elinize saglik.
Sevgili deniz, bu masali okuyan cocuklari dusunuyorum. dunyanin bir ucunda birileri onlarin dertlerini dert ediniyor. edebiyatla dertlerini paylasiyor. ayorum okuyucusu olarak cok sansliyim. hizan`in agilozu koyune, ora insanlarina selamlar sevgiler. sevgili cemil eren de masalini taclandirmis. sagolsun. dostlukla. nihat abin cemil eren
{ 12 Ocak 2008 08:34:01 }
SEVGİLİ DENİZ,
Diğer Sayfalar: 1. masalin sevgi. umut. adalet duygusu ve sevgiyle kardesce yasanmali, dunya nimetleri herkesin paylasacagi bir veridir umut ve sevgiyle her gucluk yenilir mesajlari ile dolu cok guzel,ince ve duygu lu. cok sevdim ellerine beynine, yaratici gucune saglik. kucucuk bir hizmet eklememe olanak verdigin icin sana tesekkur ederim. o guzel cocuklar icin keske bir sey yapabilsek. Nasil da kadere boyun egmis bir kirilganliklari var. cizerken yuzlerinde gordugum umutsuzlugu umuda donustureb ilirsek cok seyin baslangicina neden olabilir miyiz! seni cok kutluyorum, daha buyuk seyler de yapacagina inanarak yaninda olmayi diliyorum. sevgilerle ve buradan o kucuk yavrulara ve yurekli ogretmenlerine selam olsun.
Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|