A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

İki Karakter

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 2 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 08 Mayıs 2013 11:52:07

Bazı kimlikler vardır insanların hafızasını süsler, fakat bu kimlikler içinde başka değerler de yatar. Bilmem hatırlar mısınız Galatasaray'ın Şevki isimli bir taraftarı vardı. Kendisine Karıncaezmez Şevki Derlerdi. Hakikaten karıncayı ezmez miydi bilmemekle birlikte, Şevki Galatasaray'la yatar, Galatasaray'la kalkardı. Hayatının tamamını Galatasaray süslerdi. Hiç bir maçını kaçırmazdı Galatasaray'ın. 1950 model bir Opel taksisi vardı, içinin her köşesi Galatasaray resimleri ile döşenmişti.

Varsa Galatasaray, yoksa Galatasaraydı hayatında.

Esas ismi Mehmet Şevki Günay’dı, bu isim ile tanıyanlar çok azdır, amma Karıncaezmez dendiği zaman herkesin aklına Şevki gelirdi. Karıncaezmez’in giydiği gömlek sarı kırmızı olurdu, pantolonu sarı kırmızı, hatta yün bere takardı, o bile sarı kırmızı renkte olurdu. Galatasaray’ın galibiyetine en sevinen o olurdu, mağlup olduğunda da en üzülen Karıncaezmez’di.

Bazıları ona Amigo derlerdi amma değildi, bir yakasında sarı kırmızı karanfil, diğer yakasında kırmızı beyaz karanfil takardı. Tam bir memleket aşığı idi. 1919 doğumlu olan Karıncaezmez İstanbul’da belediyede otobüs şoförlüğü yapardı. Yakasına karanfil taktığından, olmadığına inandığım Belediye Otobüsleri Şoförleri Giyim Kuşam nizamnamesi çıkınca, görevinden istifa ettiği söylenir.

Galatasaray galip gelince etrafındaki taraftarlarla Taksim’e yürür, caddede trafik durur, oradan da İstiklal Caddesi yolu ile Galatasaray lisesine varıp, orada asker selamı ile okulu ve Türk bayrağını  selamlardı. 1970li senelerde talihsiz bir itişmede, tirübinlerden aşağıya düşer ve kolu kırılır. Mağlubiyetlerin sebebi olarak Karıncaezmezi gösteren bazı fanatik taraftarların bu davranışları, Şevki’yi çok üzer ve türbinlere küser.

Kolundaki kırığın ne yazık ki kaynaması düzgün olmaz, tekrar kırılır ve kangren olur. Kolunu kaybetmesinden sonra, eşi de onu terk eder. Peşinden arabasına haciz gelir, bütün varlığını adadığı Galatasaray sevdasından elinde bir şey kalmaz. 23 Mart 2000 tarihinde Galatasaray’ın Mallorca’yı elediği gün hayata veda eder. Bir ömür sona erer. Sonunda elde kalan bir isim Karıncaezmez.  

İstanbul’un bir başka renkli ismi Sülün Osman’ dır. Asıl adı Osman Ziya Sülün 1923’de Istanbulda doğar. Osman Ziya’ın çocukluğu konusunda fazla bir bilgi elde olmamakla birlikte, yaptığı dolandırıcılık faaliyetleri ile ün salar. Benim temiz yurdum insanı kendine iyi niyetle yaklaşıldığını düşünerek, söylenen bir çok konuya inanır.

Taksim meydanına kurduğu paspasların üzerinden her geçen insandan para toplaması, yaratıcılık açısından inanılması güç bir girişimdir.  Dolmabahçede saat kulesinin önünde durup saat ayarı yapanlardan para toplama gösterimi ile saati satması çok kolay olur. Kullandığı erkete veya yemlik adamları nereden bulur, nasıl kurgular? Düşüncenin ötesinde bir senaryo gerektirir.

Bunu başaran bir kimsenin yapamıyacağı iş kalmaz diye düşünmekteyim. Hele Taksim’de İş Bankası’nın kumbara tipli bir saati vardı. O saati bile sade vatandaşa satmasıyla filimlere konu olmasının tahayyül bile edilemiyeceğini düşünmekteyim. Gerçek hayatta bu olaylar olmaz diye düşünürsünüz amma, Sülün Osman’lı İstanbul’da sıradan olabilecek bir dolandırıcılık hadisesi olarak kabul edilir. Konu hem komik, hem de şirindir. Osman Ziya Sülün’ün hapishanede kaldığı süre içinde bir de ‘Alınteri ile Yaşamak’ adlı kitap yazdığı bilinir.

Hakime anlattığı ve kendisini savunduğu bir dolandırıcılık hadisesini o kadar güzel süsler ki, nerdeyse hakim bile onu haklı görmeye başlar. Kuyumcunun akşam kepenk kapatmasından hemen sonra dükkanın önünde vitrine bakan yurdum insanına yaklaşan Sülün, hasta  eşinin bileziklerini satmak için getirdiğini söyler. Kuyumcu kapalı, hasta olan eşine ilaç yetiştirmek zorunda olduğunu söyliyerek, bin liralık bilezikleri üç yüz liraya verebileceğini söyler. Yardım sever sade vatandaş istenilen parayı verir, bilezikleri alir. Yurdum insanı ertesi gün bilezikleri kuyumcuya götürür,  sahte olduğunu öğrenince dolandırıldığını anlar.

İnsan analiz etme yeteneğinden olayı Sülün Osman’ın Fransa’ya bile konferans vermeye çağırıldığını okumuştum. Bu konferansta lisan bilmediği için Fransa büyük elçiliği bir de tercüman tahsis eder.  Sülün Osman bu konferansa gitmeyi kabul etmez. Meraklı insanlar ‘Böyle bir fırsat bir daha ele geçmez niye gitmedin?’ diye sorarlar.  Bu soruya yanıtı çok ilginçtir ’ Tercümana güvenmedim, sahtekar birine benziyordu’ diye yanıtladığı söylenir.

Biri Karıncaezmez, ülkesini, Türk  Bayrağını ve Galatasaray’ını özünden fazla seven bir insan, diğeri ise gözüne kestirdiği sade vatandaşı acımadan aldatan, ikna kabiliyeti  kuvvetli bir karakter, Sülün Osman. Bu gün yurdumun güzel insanları Karincaezmez’ler, ülkeye dağılmış ve inanmadıkları halde enjekte edilen konuları savunan 63 Sülün’leri dinlemekte diye bir sözüm geldi, söyledim hem nalına hem mıhına.   

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

metin atamer { 09 Mayıs 2013 13:02:49 }
Kanimca Deniz Yusuf ve Huseyin i iyi taniyan bir insanim. Mahir ve Sinan i da yakin tanidim.
Baska insanlarida tanidim ben bu yasima kadar. Bu ulkeyi idare ettiklerini dusunen insanlar cok ama cok hata yaptilar.Tarih bunlarin kacini yazacak bilmiyorum.Ama siz yazin.
Erdogan Uzunoz { 09 Mayıs 2013 06:00:20 }
Hur kalemden bir bolum;Bugun gunlerden Deniz, Yusuf,Huseyin...Oyle bir ates yaktilar ki; sonmuyor! Sondurulemiyor! Atesin dev cinarlari buyuyor. 6 Mayis 1972 Tan agarirken adalet kendini idam ederken; Deniz,Yusuf, Huseyin daragacinda filizlendi. Bu gun gunlerden Deniz,Yusuf, Huseyin... Ey baharlarimi; daragacina gonderen zihniyet. Ey maskesini takan! Ey paraya tapan! Ey ulkeyi satan! Vatani yikmaya calisan hain! Soyle: Gercek yurtseverlik nedir? hic akliniza geldi mi?   Bilesiniz, bizim yuzyillara meydan okuyan, CINARLARIMIZ VAR CINARLARIMIZ!!!!!!
Diğer Sayfalar: 1.

 




Karadeniz Alarm Veriyor, İHA Olayları, Tanker Patlamaları ve Sessizce Derinleşen Bir Güvenlik Krizi
Kahramanmaraş’ta Polis Tatbikatı ve Toplumsal Çatışmanın Anatomisi
Coca-Cola’nın “Pair Bottle” Deneyi Kapitalizmin İnsan İlişkilerine Müdahalesi
Türkiye’de Bahis Depremi, Peki Diğer Spor Dalları Gerçekten Güvende mi?
Ayakkabılar yapılmaz, yetiştirilir

Avustralya'dan Bondi Plajı saldırısı sonrası silah yasalarını sertleştirme hamlesi
Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi
Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!

Türkiye’de konkordato alarmı: 2025’te başvurular tarihi zirveye gidiyor
Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Tankların dili, halkların sessizliği… Tarihi toprak yalanı ve savaşın meşrulaştırılması
AVM’ler, Kapitalizm ve Emekçinin Kuşatılması Tüketim Toplumunun Görünmez Hapishanesi
Coğrafya Değil, Kapitalist Sömürü Kaderi Belirler
Tekno-Kapitalizmin Çöküş Aynası Tesla Neden “En Sonda”
Hanuka, Devrim ve Makabiler

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git