|
|
"Bayağı" sanatın baş yapıtı "Green Lady" 1.5 milyon dolara satıldı...Kategori: Kültür/Sanat | 0 Yorum | Yazan: Aynur Çağlı | 30 Nisan 2013 01:25:43 Rus asıllı ressam Vladimir Tretchikoff'un "Green Lady" adıyla bilinen "Çinli Kız" tablosunu tanımayan yoktur herhalde. Retro dükkanlarının baş yapıtı olan resmin bugüne dek binlerce posteri üretildi. Bu tablo ile meşhur olan ressamın çeşitli ülkelerde açtığı sergileri binlerce kişi ziyaret etti. Sanat eleştirmenleri ise, Tretchikoff'un yapıtlarını "ucuz, basit, bayağı, sıradan ve beş para etmez" diye tanımladılar. Bu "değersiz" tablo, geçtiğimiz günlerde 1.5 milyon dolara satıldı.
Tabloyu uzun yıllar önce satın alan Amerikalı kadının varisleri bu yıl satışa çıkardılar. 21 Mart 2013’de Londra’da açık arttırmaya konulan “Green Lady” 1.5 milyon dolara satıldı. Tablonun yeni sahibi mücevher milyoneri Laurence Graff, ünlü resmi Güney Afrika’daki galerisinde sürekli olarak sergileyeceğini açıkladı. Resim yapmayı kendi kendine öğrenen Tretchikoff’un ilk resimlerindeki kadınların Asyalı olması, çocukluk ve gençliğinde Çin ve Malezya’da yaşamasından kaynaklanıyor. Daha sonra Güney Afrika’ya göç eden ressam 92 yaşına dek orada yaşadı. 1913 yılında Rusya’da, bugünkü Kazakistan sınırları içindeki Petropavl kentinde doğan Vladimir Grigoryevich Tretchikoff’un ailesi, 1917 devriminden sonra Çin’e kaçtı. Rusya’dan kaçan sürgünlerin yaşadığı Harbin’de büyüyen ressam, genç yaşlardan itibaren kentteki Rus Operası’nın sahne dekorlarını boyamaya başladı. Ressamlıktan kazandığı parayla Şanghay’a giderek oradaki Rus toplumuna katıldı. Burada bir Amerikan matbaasında çalışmaya başladı. Kendisi gibi bir Rus sürgünü olan Natalie ile evlenerek Singapur’a göç etti. O zamanlar İngiliz kolonisi olan Singapur’da bir sanat okulu açan genç ressam, bir yandan da Straits Times dergisinde çalıştı. 1940 yılında İkinci Dünya Savaşı Pasifiklere kadar uzanınca İngilizlerin propoganda ressamı olarak göreve başladı. 1942’de Japonlar, İngiliz vatandaşlarını Güney Afrika’ya götürmekte olan bir askeri gemiyi bombaladılar. Gemiden kurtulan 42 kişiden biri de Tretchikoff idi. 21 gün boyunca kürek çekerek Java’ya vardıklarında burayı işgal etmiş olan Japonlara esir düştüler. Üç ay hapiste kalan Tretchikoff, Rus vatandaşı olduğu için serbest bırakıldı. Jakarta’da bir dans grubuna katılan ressam, kendisine bir süre modellik eden Lenka ile burada tanışarak büyük bir aşk yaşadı. 1946 yılında Güney Afrika’ya giderek oraya önceden kaçmış olan karısı ile kızı ile buluştu. Güney Afrika’da yaptığı Asyalı kadın tabloları sayesinde kısa zamanda şöhrete kavuştu. Cape Town ve Johannesburg’da başarılı sergiler açtı. Şöhreti Amerika’ya kadar ulaştı. Los Angeles’taki sergisini 19 bin, San Francisco’dakini 51 bin kişi ziyaret etti. O sırada Seattle’da açılan Picasso sergisini bile bu kadar izleyen olmadı. Toplam bir milyondan fazla Amerikalı Tretchikoff’un resimlerini görmek için galerileri doldurdu. Ardından Kanada ve İngiltere’ye giden ressamın sergisini yüzbinlerce kişi ziyaret etti. Resimlerinin kopyaları Londra’daki büyük mağazaların iç çamaşırı reyonlarında satıldı. Tretchikoff, çoğunluğunu egzotik görünümlü Asyalı ve Afrikalı kadınların oluşturduğu yüzlerce manzara ve hayvan resmine imza attı. Teknik açıdan giderek ustalaşan ressam hep canlı renkleri kullandı. Rus ressamın tabloları 1960 ve 1970 yıllarında öylesine popülerdi ki, sadece ev ve mağazaların duvarlarını süslemekle kalmadı, film dekorlarında da kullanıldı. Dönemin tanınmış İngiliz balerini Alicia Markova, “Can Çekişen Kuğu” tablosuna modellik yaptı. 1990’lı yıllarda 1950 ve 1960’lardaki retro dekorlar tekrar moda olunca, Tretchikoff’un resimlerine olan ilgi yeniden canlandı. Retro sanat koleksiyoncuları, sanat dünyasının olumsuz değerlendirmelerine aldırmadan büyük paralar ödeyemeye başladılar. Tretchikoff’un bir tablosu, 2008 yılında 480 bin dolara satıldı. 2002 yılında beyin kanaması geçiren ressam, tuvallerine veda etmek zorunda kaldı. 2006 yılında Cape Town’da ölen ressamın Güney Afrika müzelerinde bir tek resmi dahi bulunmuyor. Bunun bir nedeni, resimlerin sanat değerinin olmayışı, diğeri ise uzun yıllar orada yaşamasına karşın Tretchikoff’un Güney Afrikalı olarak görülmemesi. Ayrıca ressamın siyah kadın tablolarının ülkedeki ırkçıları rahatsız etmiş olabileceğine inanılıyor. Sanatına ilişkin tartışmalardan fazla etkilenmemiş gibi görünen ressam, Van Gogh ile kendisi arasındaki tek farkın Hollandalı ressamın yokluk içerisinde ölmesi, kendisinin ise çok para kazanması olduğunu söyleyerek eleştirilere yanıt verdi. Babasının ölümünden sonra konuşan Tretchikoff’un kızı Mimi Mercorio, onun sanatını küçümseyen ve “Kitsch” (Sanat ve estetik değeri olmayan basit ve zevksiz sanat ürünlerine verilen ad) damgası vuranların çok büyük haksızlık ettiklerini söyledi. Tretchikoff’un ailesi, bu durumdan derin üzüntü duyduklarını, kitlelerin zevkini hiçe sayan ukala ve kendini beğenmiş sanat eleştirmenlerini asla bağışlamayacaklarını açıkladı. “Yeşil Kadın” tablosundan en az yarım milyon kopya basıldığı tahmin ediliyor. Tablonun orjinalini ressamın stüdyosuna giren vandalistler parçaladı. San Francisco’da iken amcasının dükkanında çalışan Çinli bir kızla tanışan Tretchikoff, tabloyu yeniden yapmaya karar verdi. Bir rastlantı sonucu daha sonra Güney Afrika’ya yerleşen tablonun modeli ressamdan para almadığını söyledi. Tablo için poz verdiğinde 17 yaşında olduğunu belirten Monika Pon, aynı giysi ve saç modeliyle kameraların karşısına geçti. Aslında sanat eleştirmenlerinin ne dediğinin hiç önemi yok. Çünkü bu gizemli tablo, daha uzun yıllar duvarları, tişörtleri, kupaları, porselen tabakları ve dekorları süslemeye devam edecek.
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış
|
| Tüm Yazarlar |
|