A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Köprüçay’ın son Şamanı!

Kategori Kategori: Yaşam | Yorumlar 0 Yorum | 11 Nisan 2013 03:39:03

Isparta'nın Sütçüler ilçesine bağlı Aşağıyaylabel köyünde yaşayan 72 yaşındaki Emine Selvi, adına 'çenticilik' denilen halk hekimliği uygulamasının son temsilcisi. Gözleri görmeyen son çentici Emine Selvi'nin, kuşaktan kuşağa 'el alma' yöntemiyle geçen uygulamayla göre halk arasında yılancık adı verilen hastalığı iyileştirdiğine inanılıyor. Çenticilik uygulamasının halk hekimliği geleneğinin bir parçası olduğunu söyleyen Antropolog Doç. Dr. Atilla Erden, uygulamanın temelinde psikolojik tedavi gücünün yattığını söyledi.

SUYUN GÖZÜNDEKİ SON ‘ÇENTİCİ’

Eski adı ‘Kartoz’ olan Aşağıyaylabel, Dedegöl Dağının uzantısı olan Kartoz Dağının eteklerinde yüksek rakımlı düzlükte kurulmuş bir Yörük köyü. Yukarı Köprüçay Havzası’nın çok mahalleli köylerinden biri olan Aşağıyaylabel, ‘suyun gözü’ olarak bilinen Kartoz Çayının çıktığı ana kaynağa da ev sahipliği yapıyor. Suyun gözünden çıkan nehrin iki yanına kurulmuş köydeki evlerden birinde yaşayan 72 Emine Selvi, annesinden el alarak yaptığı yılancık tedavisiyle yıllarca yöre köylülerinin umudu olmuş. Gözleri görmeyen Selvi’ye bu yörede herkes ‘Çentici’ diyor. Elindeki değneğiyle bizi karşılayan Selvi, Çenticilikle ilgili sorularımızı yanıtladı.

‘YILANCIK HASTALIĞINI ÇENTİYORUM’

Yaşamı boyunca hiç evlenmediğini anlatan Selvi, anne ve babası ölünce kardeşleriyle birlikte yaşadığını söylüyor. Kardeşi ölünce ise onun çocuklarına bakıp büyüttüğünü anlatıyor. Büyüttüğü çocuklardan birinin ise şimdi kendisine baktığını söylüyor. Kendisine neden Çentici denildiğini sorduğumuz Emine Selvi, “yılancık hastalığını çentiyorum. Yılancık,  kol ve bacakta sızı oluşturuyor. Sebze, meyve ve otlara yılan çiyan ağıp geçiyor. Yıkanmadan yenirse bu hastalık oluyor. Yılancık hastalığına yakalanan kişinin kolları bacakları zonklamaya başlıyor, topukları şişiyor” yanıtını veriyor.

ELDEN ELE GEÇEREK BUGÜNE ULAŞAN DEĞNEĞİN SIRRI

Bir değneği, bir de bıçağı olduğunu anlatan Selvi, çenticilik uygulamasını nasıl yaptığını ise şöyle anlattı: “hastayı uzatıp değneği üzerine koyuyorum. Sonra bıçakla değneği çenterek dualar okuyorum. Sonra da bir parça toprak verip ağrıyan yerine sürmesini istiyorum. Bunu yapınca insanlar iyileşiyor, sonra yeniden geliyor. ‘Sebebi elden, dermanı Allah’tan demişler. Arada civar köylerden gelenler oluyor. Eskiden daha çok gelenler oluyordu. Bu tedavi yöntemi ebemden (anneanne) anneme, ondan da bana geçti. Annem üç bacıymış. Ebem kızına, ‘değneğimle bıçağımı sakla, toprağa göm Ayşe. Ben ölünce de yap’ demiş. Annem de ölmeden önce bana verdi. Bu elden ele geçerek bugüne kadar gelmiş. Ebem anneme, annem de bana el verdi. Çevredeki köylerden insanlar gelip çare arıyorlar.”



ENGELLİ MAAŞIYLA GEÇEN ZOR YAŞAM

Yıllarca insanlara şifa verdiğine inanılan Çentici Emine Selvi, mide ve bronşit hastası olduğunu ve engelli maaşıyla geçimini sağlamaya çalıştığını anlatıyor. Devletin kendisine verdiği kömür yardımı kesilince gelinin sırtıyla dağlardan taşıdığı odunlarla kışı çıkardıklarını söylüyor. Değneği ve bıçağını gelinine emanet etmek istediğini söylese de geçmişten gelen kendi kendine yetme geleneğinin bir parçası olan çenticiliğin son temsilcisi olduğunun da farkında.

DOÇ. DR. ATİLLA ERDEN: ‘ÇENTİCİLİK PSİKOLOJİK TEDAVİ GÜCÜ’

Çenticilik uygulamasının halk hekimliği geleneğinin bir parçası olduğunu söyleyen Antropolog Doç. Dr. Atilla Erden, uygulamanın temelinde psikolojik tedavi gücünün yattığını belirtiyor. Halkın kendi kendini tedavi etme yöntemlerinden biri olduğuna değinen Erden, konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı. Çenticiliğin, eski topluluklarda aileden gelen, el alma yöntemiyle devam eden bir uygulama olduğunu belirten Erden, “sihrin temas gücüyle ortaya çıkan bir inanış” diye konuştu.  

‘DEĞNEK VÜCUDU, BIÇAK PİS KANI SİMGELİYOR’

Uygulamada kullanılan değneğin vücudu, bıçağın ise pis kanı akıtan aparatı simgelediğini dile getiren Erden, sembolik hareketlerle yapılan tedavi yönteminin geçmişte halk arasında etkili olduğunu söyledi. Anadolu’da siğil, kabakulak ve yılancık gibi adlarla anılan ocaklar bulunduğunu kaydeden Erden, geleneksel halk hekimliği uygulamalarının bu ocaklardan gelen insanlar tarafından yapıldığını dile getirdi.

TURAN ALİ ÇAĞLAR: ‘OCAK, ŞAMAN İNANCI İÇİN ÖNEMLİ’

Ocak inancının, Türklerin Şaman kültleri içinde önemli bir yeri olduğuna değinen halk kültürü araştırmacısı ve yazar Turan Ali Çağlar ise, ocağın, Şaman inancına göre içinde ‘Kam’ adı verilen bir din adamının yaşadığı ve hekimlik (otacı) görevi yaptığı ulu evler olduğunu belirtiyor. Her ocağın tek başına bir hastalığın tedavi yeri olduğunu vurgulayan Çağlar; Cızma, Yüğrük, Sarılık, Yılancık, Kengi, Kırk ve Termeğe gibi adlarla anılan ocakların her birinde farklı hastalıkların tedavi edildiğini ifade etti.

YILANCIK OCAĞI TEDAVİLERİ

Kol ve bacak ağrılarına ‘yılancık’ dendiğini belirten Çağlar, Yılancık ocağında bu hastalığın tedavisinin ise, “ağrıyan yerlerin oklava veya el ile ovulması şeklindedir. Bazı yılancık ocaklarında ise ağrıyan yerin çizilerek kirli kanın akıtılması şeklinde tedavisi yapılır” sözleriyle anlattı.

YILANCIK HASTALIĞI TARİHE KARIŞTI

Bulaşıcı bir hastalık olarak bilinen virüs kaynaklı yılancık hastalığının, vücutta ortaya çıkan sıyrık ve yaralardan bulaşarak özellikle kol, bacak ve yüz bölgesinde dağıldığı belirtiliyor. Antibiyotik tedavisi ile ortadan kalkan hastalığın görülme ve yayılma oranının hijyen konusundaki bilincin artmasına paralel olarak azaldığı belirtiliyor.


Yusuf Yavuz

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış




Zehirlenen yalnizca tabaklar değil: Türkiye’de gida güvenliği krizi ve sistemin çürümüşlüğü…
İngiltere’den Türkiye’ye £35 Milyonluk Ray Sözleşmesi: Fırsat mı, Çıkmaz mı?
Avustralya ve AB teknoloji devleri çocukların sosyal medya erişimini nasıl sınırlandırıyor?
DEVLETLERÜSTÜ ŞİRKET-LER ve BAŞKAN
Türkiye’de Hayvan Hakları İhlallerine Hasidik – Kabala Perspektifinden Bir Bakış

Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!
Çocuklar için bir öğün: bütçenin %1,5’inden başlayan dünya ölçeğinde bir adalet mücadelesi
Çin'in 'Salam Dilimleme' Stratejisi: Pekin, Güney Çin Denizi'nin Haritasını Nasıl Yeniden Çiziyor?
Trump, Veliaht Prens ve Kaşıkçı'nın Öldürülmesi

Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga
Gri listeden çıktık ama... AB'nin 2024 Türkiye raporu'ndan çıkan şaşırtıcı gerçekler!
Çin'in beş yıllık planları dünyayı nasıl değiştirdi?
Türkiye'de yoksulluk sınırı 88 bin liraya dayandı.

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Vatan kirim’a sahip çıkmak: Teslimiyete karşı onurlu direniş
İŞGALİN KARANLIĞINDA BİR IŞIK: Veciye Kaşka’yı Unutmayalım
2025 Hazar Türk-Musevi Hakanlığı: Tarih Yeniden Yazılsaydı Dünya Nasıl Görünürdü?
Sürgün Devrim girdabında Isaac Deutscher ve Avraham İşcen
Eriyen Şövalyenin Gölgesinde Devrimci Moses Hess

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git