A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Ve İsyan...

Kategori Kategori: Makale | Yorumlar 0 Yorum | 08 Nisan 2013 12:54:41

Sonunda çıktı bakla ağızlarından… İngiliz gemileriyle Gazze’ye giden adamların. “Atatürk Tanrısıymış bu ülkenin” öylemi? İmam Hatip yıllarımda Atatürk’e dair, firavuna dahi Allahın söylemediği sözler duyardım. Bu kin ile büyüdük Atatürk’ün ülkesinde, büyüye bildik. Tezgâhın farkına varmak zor olmadı benim için.

Neden?

Neden Atatürk’ten nefret etmeliydim. Neden bana imam hatipte anlatılan olaylar dağda Pkk’lıya, hapiste sol örgüt militanına aynı ifadeler ve anekdotlarla anlatılıyordu.

Dincilerle bir araya gelmesi mümkün olmayan bu adamlar, nasıl olmuştu da iş Atatürk’e gelince, kutsal metin okuyormuşçasına aynı lafları tekrar ediyorlardı? Niçin, Papayı bile hoş görenler Atatürk’ün iki duble rakısını destansı bir ifadeyle tekfir ediyorlardı. Nasıl bir organizasyondu bu. Bir yanda şehit anasını ordu evine sokmayan bir Atatürkçülük, bir yanda nasıl haber aldı bilinmez, kamerasıyla hazır bulunan dinci muhabir. Akıllı her insan bu tezgâhı fark ederdi. Etmeliydi.

Okudum…

Ve gördüm ki,

Bu gün Atatürk diktatörlükte hiçbir cemaat liderinin yanına yaklaşamaz. Övülme ve Tanrılaştırma literatüründe Atatürk yalakalarının sözleri masum kalır. Bir bir yazabilirim burada.

Şerefiniz varsa itiraf edin, bu gün “zamanın sahibi” olduğuna müritlerince inanılan kaç şeyh var?

Ahir zamanda gelecek olan “mehdi”nin, kendi cemaat lideri olduğuna inanan kaç dini cemaat var?

Zamanında, sonradan ona da ihanet ettiğiniz, Necmettin Erbakan’a biat etmenin farz olduğunu, Yani Allahın emri olduğunu savunmadınız mı? Ona biat almadınız mı?

Peygamber, bu gün Türkiye’deki herhangi bir cemaatin lideri kadar itaat gördü mü sahabesinden?

Atatürk ve bu ülkeyi kuranlar için söylenen sözleri ve söyleyenleri Allah’a havale ediyorum. Ancak, zavallı, kimi gönüllü kimi gönülsüz kimi üste para veren, Anglo-Sakson tanrının, kendini Müslüman zanneden kullarına derim ki;

Bravo gündemi değiştirdiniz…

Bravo Efendiyle anlaşma konusunda İsrail’i mecbur ettiniz…

Bravo Sevr haritası ile bire bir örtüşen yeni Türkiye’yi ilan ettiniz. (Laik, dindar ve Kürt)

Ey, Deccal ilan ettiğiniz Atatürk’ün tercüme ettirdiği Tefsir ve hadis kitaplarını, gene onun kurduğu okullarda öğrenen ve ona kan kusan evlatlar!

Peki, şimdi ne yapacaksınız?

Sizleri görünce mağluplar geliyor aklıma. Hem dünyada hem ahrette mağlup olanlar.

Demek Sakarya zafer değildi ha!

Demek Atatürk Allah’ı inkâr ediyordu ha!

Demek sizler Atatürk ve kurucu akıldan daha vatanperver, daha milli ve daha zekisiniz öyle mi?

Galya’lılar Roma’ya neden teslim olurlar bilir misiniz? “Biz ölümüne savaşırsak Tanrılarımıza İbadet edecek kimse kalmayacak” derler ve liderlerini teslim ederler.

Ey, zafersiz liderlerin zavallı evlatları!

Evet, lider diye övdüklerinizin hiçbir zaferleri olmamasının kızgınlığını anlarım.

Atatürk’ün on yılı ile kendi on yılınızı kıyas ettiğinizde avuçlarınıza akan hasedi anlarım.

Teslim alındığında kahramanca, “öldürün beni! Ama bilin ki, bu dava benimle bitmeyecek, bir ölür bin diriliriz” diyemeyen, medyada da artık o görüntüleri hiç gösterilmeyen, o ürkmüş ve ölmemek için her şeyini vermeye hazır bir adamın “askerleri” ile Efendinin verdiğine razı olup “hilafet gitmesin de ne isterlerse yapalım” diyenlerin çocukları birleşmiş, minik meşgul arılar gibi Atatürk’ü devirmeye çalışıyorlar. Bunu anlayamıyorum. Heyhat!

Evet, bence de devrilmeli Atatürk!

Allah layık olmadığımız nimeti alır elinizden, biliriz. Başı dik olmayı hak etmezsek öpülecek çizme verir Allah.

Unutmayın, Lanetlendiniz…

Ve Allahtan gelecek olanı bekleyin…

Yunanın, sandukasını tekmelediği Orhan – Osman türbelerinin âhını aldınız.

Mermi taşıyan, topukları yarılmış çıplak ayakların âhını aldınız.

Kendisine dahi küfredebilecek insanların yaşayacağı bir ülke bırakan Atatürk’ün âhını aldınız.

Cesaretiniz varsa bir cemaat veya tarikat liderine Atatürk’e yaptığınızın yarısı kadar “eleştiri” yapın.

Sizler!

Mavi Marmara’da” otoriteye itaat edin” diyenlere susanlar!

Sizler dinin ilk emrini başörtüsü zannedenler işitin!

Devir, Atatürk’e sövme devri öyle mi?

Hür olmayanın dini de olmaz. Size hürriyeti veren Rab kimin eliyle verdi? Bu milletin ırzı için savaşanlara ihanet ettiniz.

Ah aldınız.

Helak olacaksınız…

Sizler, “ben canlı Kuran’ım” diyen Ali’yi, kâfirsin diye katleden haricilersiniz.

Sizler, iktidara yaranma uğruna Hüseyni katleden İbni Saad’larsınız.

Sizler, şehirleri düşerken meleklerin cinsiyetini tartışan papazlarsınız.

Sizler, Maraş’ta imamın, “hürriyetiniz yok iken hangi yüzle namaza geldiniz” diyerek kovaladığı Cuma cemaatisiniz.

Sizler, “seccademi serdiğim her yer vatanımdır” diyen liberal ama her nasılsa Müslüman ucubelersiniz.

Ey bu, hazineler üzerinde şarkı söyleyerek dilenen mağlupların Rabbi! Bil ki,

Bizler, sana değil tüm evreni var eden Rabbe inananlarız. Adaletin, aklın, hürriyetin ve eşitliğin, uğruna ölünecek değerler olduğuna inananlarız.

Atatürk’e sövenler ile onu dokunulmaz ve ulaşılamaz bir Tanrı kılan “Atatürkçülerin” senin kulların olduğunun farkında olanlarız. Balolarda onuncu yıl marşı söyleyerek zıplayan Atatürkçülerinle, çamurlu sokaklarda deri toplayanların, senin tiyatronun acınası figüranları olduğunu bilenleriz.

Hala işin bitmedi. Hala ekmek var ajanların için bu ülkede.

Ey, şu karşı tepelerden, bulutların arasından bizleri izleyen Erenler!

Ey, insanların Tapındığı Cengiz’e eyvallahı olmayan Ahiler!

Ey, Anadolu’ya” Türkiya” dedirten ecdat!

Ey, Çanakkale’de yatan iki dedem!

Ey, Sancağını müstevlinin göğsüne dikip “Ben varım ve buradayım” diyen Mustafa Kemal!

Ben ayaktayım, evlatlarınız ayakta…

Ceviz Kabuğunda konuşan avarelere,

“Ey bu toprakta birer nâş-ı perişan bırakıp
Yükselen, mevkib-i ervâh! Sakın arza bakıp

Sanmayın: Şevk-ı şehâdetle coşan bir kan var.
Bizde leşten daha hissiz, daha kokmuş can var!

Bakmayın, hem tükürün çehre-i murdarımıza!
Tükürün: Belki biraz duygu gelir ârımıza!

Tükürün cebhe-i lâkaydına Şark'ın, tükürün!
Kuşkulansın, görelim, gayreti halkın, tükürün!

Tükürün milleti alçakça vuran darbelere!
Tükürün onlara alkış dağıtan kahbelere!”

M.Akif Ersoy

Rıza Heybetoğlu | mgkmedya.com


Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 7 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış




İşçiyi Bırak Kutlasın
Erişim engeli sonrası X'te Ekrem İmamoğlu akımı
Papa Françesko yaşamını yitirdi.
Yunanistan Türk yatırımcıların adalara ilgisinden endişeli
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'den Avrupa'ya İmamoğlu ile dayanışma çağrısı

Hint - Pasifik'teki Güç Oyunları: Dörtlü İttifak ve Deniz Hakimiyeti İçin Mücadele
Suriye, Irak ve İran'daki PKK uzantıları ne olacak?
Hindistan-Pakistan Savaşı Senaryosu
Hindistan - Yeni Zelanda: Sessiz ama Kritik Bir Ortaklık
Gazze'de gıda stokları tükendi: Açlık krizi derinleşiyor

Trump: Çin'den ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranı % 125'e çıkarılacak
Trump yeni gümrük vergisi tarifelerini açıkladı.
Avrupa’nın en az et yiyen ülkesi Türkiye: Fiyatlar 5 yılda % 1230 arttı!
Türkiye'de ekonomi bir kez daha belirsizlik döneminde
ABD-Çin hattında ticaret savaşı: “Soğuk Savaş’tan beri görülmemiş bir rekabet”

Avrupa gözünü ABD'li akademisyenlere dikti.
Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü

Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024
KOLLEKTİF OYNAMALI KAZANMAK İÇİN

Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?
Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham

Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.

Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…
Çin'den gövde gösterisi: Yarı maratonda robotlar insanlarla yarıştı…
Çin'in 10 yıllık yüksek teknoloji planı nasıl işledi?
Devrimsel Bir Teknoloji: Kaykay Şasi

NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.

UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez
Af Örgütü: Türkiye'de yargıya müdahale derinleşti
"Türkiye'de gazeteciler baskı ve yıldırma ile karşı karşıya"
Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 2024 yılı yolsuzluk algı endeksi açıklandı!

İKİ DİRENİŞ
Bu sistemdeki bir kusur değil, sistemin kendisi
Post-truth dünyada adalet nedir?
1919-1922'de Bir Mayıs’lar, Gösteriler, Yürüyüşler
Türkiye halkı otokrasiye direniyor. Sessizlikten daha fazlasını hak ediyorlar.

ŞEHR-İ İSTANBUL
MECLİS PAKETİ
Bir Fırtına Tuttu Beni
MAGNA CARTA
KURBANIM BUGÜN

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git