A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Taş Devri

Kategori Kategori: Nalına Mıhına | Yorumlar 0 Yorum | Yazar Yazan: Metin Atamer | 27 Şubat 2013 05:21:08

İnsanlık tarihinin başlangıç noktasını tarih kitapları TAŞ DEVRİ olarak kayıtlara geçirmiştir. Biz de bu döneme bu ismi koymuşuz. Aslında bu dönemde bir taş var, bir de taşı yontmak için taş var. Siyah keskin uçları bulunan, kimi sert, kimi yumuşak taşlar vardır tabiatta. İnsanoğlu bu cins taşlardan kendisine alet, edevat yapmış, hem vahşi hayattan korunmak için, hem de yumuşak kayaları oyup kendine sığınak yapmak için çok çaba sarf etmiştir.

Taş deyip geçmeyin, insanoğlunun taşdan tekerlek bile yaptığı çağ, bence bir geçiş dönemi olsa gerek. Topluluk olarak yaşayan insanların, başka topluluklara egemen olmak için hem taşı kullanmış, hem de taşla haberleşmiş olduğunu düşünmekteyim. İnsanın esas çağ atlaması ateşle olsa gerek.

Ateş, bir dönemi atlatabilecek değişim sürecidir. Volkanik bir arazide dolaşın, önünüze sayısız çeşit taş çıkar. Kimisi sert, kimisi yumuşak, kimisi ise  suda yüzer bu taşların. Eğer bu taşların kimliğini bilmiyorsanız sizin için taş, taştır . Okuduğumuz yatılı okulun etrafında bir çok su kanalları vardı. Volkanik arazi olan ALİ Dağ’ın etrafında bulunan bazı taşları, bu kanallardan akan Erciyes’in eriyen kar sularına bırakır, yüzmesini seyrederdik. Bazen bu yüzen taşları yarıştırırdık. Çok hafif taşlardı. Bu taşları sert bir satıha kuvvetle fırlatırsanız, kırılır, un ufak olurdu.

Kimileri bu taşların yüzdüğüne inanmazdı. Doğada bazı taşlar vardır çok sert ve dayanıklı, çeşitli yerlerde dolgu taşı olarak kullanırlar, üzerine döşenen tren raylarının bile bu taşları yıpratması zordur. Hatta hava alanlarının uzatılmasında bile bu taşlar döşenir ve kaplanması sonrası uçakların iniş ve kalkışlarından fazla etkilenmezler.

Çağlar içinde toprağın işlenerek şekillendirildiğini, pişirildikten sonra, taş gibi sert, insanoğlunun kullanacağı bazı araç ve gereçlere dönüştüğünü bilmekteyiz. Hatta bu pişen toprak üzerine çivi yazısı ile  mektupların yazıldığı da bir gerçektir. Hattusaş’da bulunan Hitit döneminden kalan bazı tabletlerin oluşma nedenleri, iletişim ihtiyacından olsa gerek. Çamur tabletlere yazılan çivi yazılı mektuplar, pişirildikten sonra yine çamurdan yapılan zarflara konulmuş ve bunlar pişirilip bu gün bildiğimiz toprak tablet zarflar meydana getirilmiştir.

Ne kadar enteresandır bir postacı bu mektuplardan adreslere taşımak için her seferinde kaç tane mektubu, altında ezilmeden torbasına koyabilir ki ? Müzede gördüğüm bazı tabletler, daha zarfları bile açılmamış mektuplardı. Bir genç kız sevgilisinden ayrılırken bütün mektuplarını delikanlıya atarken nasıl zorlanırdı diye düşündüğüm de olmuştur.

Ne kadar mutluyum bilemezsiniz, böyle bir medeniyet tarihinin yaşandığı bir ülkede nefes almaktayım. Tarih boyunca,  bizim Anadolu diye adlandırdığımız, yabancıların Küçük Asya (Asia Minor) diye adlandırdığı Türkiye’de yaşamak, başka bir ayrıcalık olsa gerek. Burada doğup büyümekle gurur duymaktayım. Benim özüm, yani dedelerimin nereden geldiği kanımca önemli değildir. Onların kanlarını akıtarak düşmandan koruyup bize emanet ettiği vatan toprağıdır önemli olan. Burada emeğimi vermekteyim, bu vatan için çalışmaktayım ve ben bu ülkenin üretken bir evladıyım. Yaşamımın her döneminde verimli işler yaptığıma inanır, bununla Türk olarak gurur duyarım.

Amerikan vatandaşı olup Büyük Millet Meclisine Vekil olarak giren, Arnavut kökenli olup kendinin Türk olmadığını beyan eden millet vekillerin varlığı, bebek katillerini Millet Meclisinde temsil eden ve aldığı her kuruş maaşının, Türk vatandaşlarının ödediği vergilerinden karşılandığını idrak edemiyen zavallıların bulunduğu bu yurdum toprağımızın, taşına toprağına kurban olayım.  

Geçtiğimiz günlerde ibretle dinlediğim ‘’Bir Başefendi İki Recep ‘’ konulu ibret dolu televizyon haber program parçaları, topluma çok çeşitli bilgileri sunmakta. Dün KARA dediğine bu gün AK demesini anlamak mümkün değildir.  Şimdi kalkıp Başefendi’nin  mikrofonlardan ‘’Herkes bu süreçte ellerini taşın altına koymalı ‘’ diye fetva vermesini idrakta güçlük çekmekteyim.

Ne çeşidini, ne ağırlığını, ne de kaça mal olacağını bilmediğimiz bir taş kitlesinin altına benim gibi yurdum insanı neden elini koysun ki? Neye ve kaça mal olacağını bilmediğimiz bir konuya biz niye ortak olalım. Gel açıkca milletin önünde, eşkiya ile taşı kaça pazarlık ettiğini açıkça söyle, biz de bilelim taşın ağırlığını ona göre uzatalım elimizi taşın altına diye bir sözüm geldi söyledim.

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 2 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış




Kahramanmaraş’ta Polis Tatbikatı ve Toplumsal Çatışmanın Anatomisi
Coca-Cola’nın “Pair Bottle” Deneyi Kapitalizmin İnsan İlişkilerine Müdahalesi
Türkiye’de Bahis Depremi, Peki Diğer Spor Dalları Gerçekten Güvende mi?
Ayakkabılar yapılmaz, yetiştirilir
Yazarlarımızdan Prof. Dr. Şehmus Güzel yaşamını yitirdi.

Avustralya'dan Bondi Plajı saldırısı sonrası silah yasalarını sertleştirme hamlesi
Trump 2.0'ın Gölgesinde Diplomasi
Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!

Türkiye’de konkordato alarmı: 2025’te başvurular tarihi zirveye gidiyor
Dijital Yuan Etki Aracı Olarak: Güneydoğu Asya'nın Para Egemenliği ve Stratejik Özerkliği
ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Avustralyalı teorik fizikçiler: 'Paradoks olmadan zaman yolculuğu yapmak mümkün'
Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

AVM’ler, Kapitalizm ve Emekçinin Kuşatılması Tüketim Toplumunun Görünmez Hapishanesi
Coğrafya Değil, Kapitalist Sömürü Kaderi Belirler
Tekno-Kapitalizmin Çöküş Aynası Tesla Neden “En Sonda”
Hanuka, Devrim ve Makabiler
Roş Aşanada Şofarın Çığlığı ve Hakikatın Sentezinde Marx ve Hegel

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git