A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri Ekitap Radyo

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Muhtarın taş ocağı isyanı: 'Mermer için ormanı kestiler, öylece bırakıp gittiler!'

Kategori Kategori: Çevre | Yorumlar 0 Yorum | 11 Şubat 2013 08:19:12

1990 yılında Tabiatı Koruma Alanı ilan edilen Finike ilçesindeki Alacadağ ormanları 2000'lerin başından itibaren birbiri ardına açılan mermer ocaklarının tehdidi altında. Alacadağ köyü muhtarı Osman İlboğa yaşanan katliamı anlattı. Antalya'nın Finike ilçesindeki Alacadağ ormanlarının önemli bir bölümü, barındırdığı anıtsal sedir ağaçları ve orman ekosistemlerinden dolayı 1990 yılında Tabiatı Koruma Alanı ilan edildi.

Ancak 2000’li yılların başından itibaren bölgede birbiri ardına açılan mermer ocaklarının sınırı koruma alanına kadar ulaşmış durumda. Bölgedeki mermer ocaklarından yıllardır şikâyetçi olduklarını söyleyen Alacadağ köyü muhtarı Osman İlboğa, tarihi sit alanında mermer çıkarmak için girişimlerin sürdüğünü iddia ederek 2000 yılından bu yana dertlerini kimseye anlatamadıklarını dile getirdi.
 


Yetkililer, şikayet ettiğimiz şirketin aracıyla geldiler

Köylerinin çevresinde 5-6 ocağın faaliyet yürüttüğünü belirten İlboğa, patlatmalar sırasında deprem olmuş gibi sarsıldıklarını ve ocaktan taşların yuvarlandığını söyledi. Mermer şirketlerinin yasalara aykırı faaliyet yürüttüklerini ileri süren İlboğa, “geçmişte ocaklarda kuru kesim yapıldığı için Mayıs ayında ağaçların üzeri kar yağmış gibi bembeyaz oluyordu. Bu konuda şirketleri uyardık ancak bizi tehdit ettiler. ‘İstediğiniz yere şikâyet edin, bize gücünüz yetmez!’ dediler. Biz de Ankara’ya gittik. Dönemin TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Ediz Hun ile görüştük. Ancak hiçbir sonuç alamadık. Bir süre sonra inceleme yapmak için yetkililer geldi. Ancak yetkililer, bizim şikâyetçi olduğumuz şirkete ait araçlarla gelince hayal kırıklığı yaşadık. Devletimizin aracı yok muydu?” dedi.
 
Sedirler kesilince vicdanım sızladı

Muhtarlığın yanında orman ürünleri ve narenciye ticareti ile uğraştığını anlatan İlboğa, bölgede yürütülen mermercilik faaliyetleri konusunda dehşet verici ayrıntıları ise şöyle anlattı:“2009 yılında Ece Mermer adındaki firmanın kiraladığı arama sahasındaki kesim işini ihaleyle ben üstlendim. Bu yalnızca arama amaçlı bir çalışmaydı ve binlerce ağaç kesildi. Kesilen ağaçların büyük kısmı sedirlerden oluşuyordu. Bin 200 civarındaydı sanırım. Bu durum karşısında vicdanım sızladı. Dünyanın gözü gibi baktığı sedir ağaçlarının böyle bir gerekçeyle kesilmesi kabul edilebilir değildi. Burada ormanlarımız mahvediliyor. Yalnızca arama yapmak için bunca ağacın kesilmesi gerekmiyordu. Biz ülkemizi, devletimizi ve milletimizi çok seviyoruz. Ülkemizin kalkınmasını biz de istiyoruz. Ama bu işin başka bir yolu yok mu? Sondaj çalışması yapılıp ağaçları kesmeden zeminde mermer olup olmadığı tespit edilemiyor mu? Köyümüzün karşısında Karatepe adındaki bölgede 1970’li yıllarda orman idaresinin girişimiyle bizim ana babalarımızın diktiği fidanlar bugün mermer şirketlerince göz göre göre kesildi. Mermer arayacağım diye ormanı kestiler, ocak açtılar, yeterli olmayınca kapatıp öylece bırakıp gittiler. Bu yolla bölgede binlerce ağaç kesildi. Yasalara göre ocakların işi bitince bu alanın rehabilite edilmesi, ağaçlandırılması gerekiyor ama bu bölgede hiç rehabilite edilen ocak görmedim.”
Kapatılan sit alanındaki ocak yeniden gündemde

Bölgedeki mermercilik faaliyetlerine yönelik denetlenme yapılmadığını da öne süren Muhtar İlboğa, Turunçova’nın Çavdır Mahallesi Tireşe mevkiinde, Tekmar Mermer şirketi tarafından yıllar önce açılan ancak tarihi sit olduğu gerekçesiyle kapatılan mermer ocağının başka bir şirkete devredildiğini belirterek, “Şimdi bu alanın sit özelliğinin kaldırılması için girişimlerde bulunuluyor. Bize de bu konuda resmi yazılar ulaştı. Sıradan bir vatandaşın sit alanıyla ilgili bir talebi olabilir mi bu ülkede. Ama işin arkasında şirketler olunca iş değişiyor maalesef. Ben muhtar olarak yıllardır kimsenin desteği olmadan uğraşıyorum, tehditler alıyorum. Artık yoruldum” diye konuştu.
 
Bölgedeki mermer ocaklarının Alacadağ Tabiatı Koruma alanına etki edip etmediği yönündeki sorumuza da yanıt veren İlboğa, alanın içinde henüz ocak açılmadığını ancak sınıra yakın yerlerde çalışmaların sürdüğünü söyledi.

Dava açtılar, kıyımı ancak iki gün durdurabildiler

Finike’deki mermerci talanını Antalya Kent Konseyi’nin gündemine taşıyan Sürdürülebilir Tüketim ve Tüketici Hakları Çalışma Grubu Başkanı Ali Ulvi Büyüknohutçu ise antik çağdan kalma tarihi eser kalıntılarının da bulunduğu bölgedeki kıyımın önlenmesi için dava açtıklarını ancak bu girişimin çalışmaları ancak iki gün durdurabildiğini belirterek, “işin asıl acı tarafının ise şikayetimiz üzerine bölgeye gelen kamu görevlileri, toprak altında kalan değirmen ve kilise kalıntıları için, ‘En az beliniz yüksekliğinde bir eser gösteremiyorsanız biz burada tarihi eser var diyemeyiz’ deyip işlem yapmadan gittiler. Değirmen taşlarını tarihi eserden saymadılar” dedi.

Görevi sedirleri korumak olanlar yıkımı seyrediyor

Asli görevleri, ormanları ve bölgedeki tarihi eserlerin korunmasını sağlamak olan bazı kamu çalışanlarının, bölgeyi talan eden işletmelere adeta danışmanlık hizmeti sunduklarını öne süren Büyüknohutçu, “Söz konusu bölgede süresi dolmuş ruhsatlarla faaliyet gösteren taş ocakları var. Ayrıca başka bir bölge için aldığı ruhsatla Alacadağ’da faaliyet gösteren işletmeleri de tespit ettik. Diğer taraftan ruhsat sınırını katbekat aşan işletmelere yönelik de bir denetim yok. Koruma altında bulunan sedirler yok ediliyor. Görevi bunları korumak olanlar ise sadece seyrediyor” diye konuştu.
 
Antalya Kent Konseyinin, Büyüknohutçu’nun önerisiyle mermer ocaklarının yarattığı tahribata dikkat çekmek amacıyla önümüzdeki günlerde bölgede geniş katılımlı bir eylem yapma kararı aldığı öğrenildi.

Bakan EROĞLU: Antalya'da orman alanına 100 ocak izni verildi

Geçtiğimiz ay mecliste yürütülen bütçe görüşmeleri sırasında söz alan CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, “Antalya taş ocaklarından mağdur durumda. Antalya’da 3 bin 627 ruhsat verilmiş. Dağlar, ormanlar delik deşik. Bu tahribatların önlenmesi için Bakanlık ne önlem alacaktır?”sorusunu yöneltmişti. Acar’ın bu sorusuna yanıt veren Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, maden izinlerinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından verildiğini belirterek, “Bakanlığımca Antalya ilinde 356 hektar orman alanında 100 adet izin verilmiştir. Verilen maden izinleri sebebiyle orman alanlarında meydana gelen bozulmalar, rehabilite ettirilerek teslim alınmaktadır” ifadelerini kullanmıştı.

Yusuf Yavuz

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar


Henüz Yorum Yazılmamış




Türkiye Yüzyılı Mesleki ve Teknik Eğitim Zirvesi’nde yükselen o çığlık
Türkiye’de Engelli İşçiler ve Sınıf Mücadelesi: 3 Aralık’ta Görünmez Kılınan Emek Gerçeğine Devrimci Bir Bakış
MESEM Gerçeği: Çocuk İşçiliği, İş Cinayetleri ve Gözaltılar Karşısında Devrimci İnsan Hakları Mücadelesi
Zehirlenen yalnizca tabaklar değil: Türkiye’de gida güvenliği krizi ve sistemin çürümüşlüğü…
İngiltere’den Türkiye’ye £35 Milyonluk Ray Sözleşmesi: Fırsat mı, Çıkmaz mı?

Sadece İsimde Ateşkes: Gazze'nin Uzun Süren Araf Dönemi
Çin Japonya'yı Test Ediyor ve Amerikan Kararlılığının Sınırları…
Emeklilerin Büyük Yürüyüşü Başlıyor: 17 Milyon Kişi Artık Sessiz Değil!
Çocuklar için bir öğün: bütçenin %1,5’inden başlayan dünya ölçeğinde bir adalet mücadelesi
Çin'in 'Salam Dilimleme' Stratejisi: Pekin, Güney Çin Denizi'nin Haritasını Nasıl Yeniden Çiziyor?

ABD-Avustralya Kritik Mineraller Anlaşması Pasifik Tedarik Zincirlerinin Geleceğini Nasıl Yeniden Şekillendiriyor?
Kalkınma Hakkında Yanlış Bildiğiniz Şaşırtıcı Gerçek
Avustralya - Çin İlişkileri: Avustralya'da Kavga
Gri listeden çıktık ama... AB'nin 2024 Türkiye raporu'ndan çıkan şaşırtıcı gerçekler!
Çin'in beş yıllık planları dünyayı nasıl değiştirdi?

"En ciddiyetsiz nesil": Z kuşağı neden kasten gülünç olmayı seçiyor?
Güney Karolina'nın Unutulmuş Osmanlıları: Sumter Türklerinin Şaşırtıcı Gerçeği
Köpek ve insanların bazı duyguları aynı genetik kökene sahip
Motokuryelerin Sessiz Çığlığı: Sokağın Gölgesinden Yükselen Sınıf Mücadelesi
Gençlerden sonra emekliler de yurtdışına gidiyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nda Kahvehaneler: Bir Sosyo-Politik Etki
Osman Hamdi Bey’i bilmeyen varsa bile herhalde Kaplumbağa Terbiyecisi’ni bilmeyen yoktur ya “Mihrap” tablosu...
JAK İHMALYAN'DAN: “RESİM ANLAYIŞIM”
Jak İhmalyan sergisi İstanbul'da
MADELEİNE RİFFAUD, 1924-2024

Einstein'ın hayran kaldığı filozof: Spinoza'nın aklınızı başınızdan alacak radikal fikri
Adalet Kavramına Filozofların Gözünden Bir Yolculuk
KE.KE.ME. (KKM)
Yapay Zeka Felsefesi
Tutunarak kalmak mı? Bulanmadan donmadan akmak mı?

Yeryüzünü fırına çeviren atmosfer olayı: Isı kubbesi
Dünyanın hareket halindeki en eski buzdağlarından biri yaban hayatı cenneti ile çarpışabilir
Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.

Axiom Raporu: Siber Güvenlik ve Çin-ABD İlişkilerine Etkisi
WhoFi: Wi-Fi sinyaliyle kimlik tespiti dönemi başlıyor.
500 yıllık Da Vinci çizimi sessiz drone teknolojisine ilham verdi.
Çin, HDMI ve DisplayPort alternatifini piyasaya sürdü.
Telefonlar depremi 30 saniye önce bildirdi…

Bilim insanları beynin beş farklı yaşam evresinden geçtiğini açıkladı: Kritik dönüm noktaları 9, 32, 66 ve 83 yaş…
Amerika kıtasında 'olmaması gereken' yeni bir insan türü keşfedildi: Checua nedir? Türkler ile bağlantıları var mı?
NASA'nın en kuvvetli teleskobu, evrendeki beklenmedik gelişmeyi ortaya koydu.
İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’de üniversite mezunlarının geliri Avrupa’nın en düşük seviyesinde…
Gerçek işsizlik yüzde 29,6!
Türkiye’de tek kişilik
UNICEF raporunda Türkiye'deki çocuklar son sıralarda
AP'den Türkiye'ye sert mesaj: Kriterler müzakere edilemez

Vatan kirim’a sahip çıkmak: Teslimiyete karşı onurlu direniş
İŞGALİN KARANLIĞINDA BİR IŞIK: Veciye Kaşka’yı Unutmayalım
2025 Hazar Türk-Musevi Hakanlığı: Tarih Yeniden Yazılsaydı Dünya Nasıl Görünürdü?
Sürgün Devrim girdabında Isaac Deutscher ve Avraham İşcen
Eriyen Şövalyenin Gölgesinde Devrimci Moses Hess

Büyük Konuşmak
HUKUK KARGAŞASI
HAİN Mİ ARARSINIZ
KANAS
Kayyum

Paranın, Lidya Sikkesinden Dijital Cüzdanlara Uzanan 5000 Yıllık Hikayesi
Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git