A Yorum
  Acilis Sayfasi Yap Sik Kullanilanlara Ekle  

   
A yorum Kurum
iletisim
login
yayin ilkeleri...



yazi dizileri

Yazı karekteri : (+) Büyük | (-) Küçük

Sarıkamış'a dönüşü olmayan yolculuk

Kategori Kategori: Yaşam | Yorumlar 1 Yorum | 03 Ocak 2008 00:02:13

Bildiğiniz gibi Türk Savaş tarihinin en üzücü olaylarından biri olan Sarıkamış dramının 93. yıl dünümü bir etkinlikle yine hüzünle anılacak. Yine Bardız'dan Kızılçubuk'tan başlayan bir tahruz öyküsü yürekleri dağlayacak.

Komutanlar; Öğrencilerin kardan yaptığı şehit siluetlerine bakarak vatan için seve seve can veren vatan evlatlarının kahramanlığını anlatırken akıp giden gözyaşları yine sel olup akacak.

Askeri kırdıran Enver Paşa yönetimindeki Osmanlı ordusu daha Kars'a ulaşmadan Allahüekber Dağları'nda, Soğanlı Dağı'nın eteğinde Şenkaya'ya yakın Bardız Deresi'nde, Çil Horoz Dağı'nda, Çakır Baba'da donarak şehit oldular. Asıl donma zirveye yakın yerde Taht yaylalarında oldu. Bu harekâtın askeri açıdan, teknik açıdan vebalı büyüktü. Sarıkamış harekâtından sonra geride ağıtlar, figanlar ve bugün bile başımızı ağrıtan sorunlar kalmıştır. Enver Paşa'nın adamları 20 yıl gazetecileri bölgeye sokmamıştır. Bu yüzden savaşın bütün tanıkları yok olmuş. Kimi der tek kurşun atmadan 90 bin asker şehit verilmiş.  Kimi der 70 bin, kimi der 60 bin, tarihçiler tarihsel bir sorumluluğu yerine getirmek için yarım asır sonra kaleme alınca Sarıkamış tarihi dramı böyle eksik bazen de yanlış yazılmıştır.

Bilindiği üzere Birinci Dünya Savaşı sırasında ilan edilen seferberlikle, eli silah tutan her Türk askere alınmış ve özellikle bu askerlerden Sarıkamış Harekâtına katılanların çok büyük bir kısmı geri dönmemiştir.

Seferberlik sonrasında, her köyde bir muhtar ve bir imam kalmış geride zuhur eden cenazeleri kaldırmak için bile çoğu kere yeterli cemaat bile bulunamamış.
Aslında Sarıkamış Harekâtı Mehmetçiğin 15 gün süren, geri gelmemek üzere bir ayrılık yürüyüş öyküsüdür.

Sarıkamış on binlerce vatan evladının buz tutmuş feryadı, kalanların ise ağıtlarına, yanık türkülerine dönüşmüş bir kahramanlık destanıdır.
Sarıkamış; birçok kişinin içinde gizli gizli kanamakta olan yarayı açığa vurup 93 yıl gizli sırların açıldığı tarih sayfasıdır.

Yaşar Kemal 1943 yılında derlediği, "Ağıtlar" kitabında Sarıkamış'a büyük yer vermiş. Bu kitap birçok yabancı dile çevrilen "Kimsecik", daha sonra da "Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana" romanlarında Sarıkamış'ı insanın içini burkan bir acıyla şöyle anlatmıştı. Yazın köylüler ağaçların tepelerinde top arabaları ve insan cesetleri görüyorlar, bunların oraya nasıl çıktığını merak ediyorlardı. Oysa top arabaları ve askerler ağaca çıkmamış, karla kaplanmış olan ağacın tepesinde kalmışlardı. Kar eriyince de böyle akıl dışı bir görüntü çıkmıştı ortaya.

Sarıkamış Harekâtı'nın 92. yıl dönümü nedeniyle Kars Sarıkamış'ta 90 bin Şehidin Anma törenine katılan Meclis Başkanı Bülent Arınç ile Kültür Bakanı Atilla Koç; bir asır sonra şehitlerin farkına varmanın acısını içinde hissetmiş.  Göz ardı edilen şehitlerin mahcubiyeti karşısında gözyaşlarını tutamamışlar.

Sarıkamış; Türk halkına kahramanlıkları zaferlerle birlikte acılarda yaşatmıştır. Yemen´in kavurucu sıcağından, Sarıkamış´ın dondurucu soğuğunda yazlık elbiseyle donup çarıksız yitip giden körpe fidanların hikâyesinin yazıldığı yerdir.

Sarıkamış; Türk halkı ve askerinin en zor şartlarda vatanı için neleri göze alabileceğinin abideleşmiş bir sembolüdür.

Anadolu'da yapılan savaşlar sonrasında gördüklerinden dehşete kapılmış, yüreği kanayarak ağıtlar yakıldığı yerdir Sarıkamış.

Anadolu toprakları halklara yurt olalı, nice yıkımlar, zulümler, acılar görmüş, acıların bıraktığı derin izler bugünlere kadar gelmiştir.

Anadolu insanı da toprağı gibi acılarla yoğrulmuştur. İşte onun içindir ki, Anadolu'da acının tarihi kadar ağıtların tarihi de eskidir. Cümlelerin arasına karışan ve acıyı belirten Ağıtlar gerçek olaylara dayanır. Kimi zaman çaresizliğin dili olur ağıtlar... Hepsinin bir öyküsü vardır Sarıkamış gibi.

Kimi zaman halkın, önderlerine duyduğu sevginin, saygının, bağlılığın dili olur ağıtlar. Sarıkamış'taki acılar tek bir kişinin değil, bütün bir Türk halkının acısıdır.
Kayseri'den Çanakkale'ye, Amasya'dan Çorum'a umudunu kesen anaların, gelinlerin ağzından onlarca Sarıkamış ağıtı yakılır.

Bu yüzden Sarıkamış çok dilli öykülerin, türkülerin, ağıtların mekanıdır.
Bakın Musa Eroğlu'nun yürekleri yakan "Sarıkamış Ağıtı"nda

Sarıkamış Altın Bulak
Soğanlı'yı biz ne bilek
Bizim uşak göycek gezer
Ağca zıbın, kara yelek

Türk halkının hüznüne akıl erdiremeyenler, Türk tarihinin bu acı sayfalarını yeterince bilmeyenlerdir. Türk halkının acısına dayanamayacağı birçok hadisenin en acı olanlarından biridir Sarıkamış.

Necip Topuz şöyle der; ''Yemen'de kızgın çöllerde, Çanakkale'de derin sularda, Sarıkamış'ta dondurucu soğukta yitip giden Anadolu çocuklarının hikâyesini barındırır. Bu yerler aslında bir imparatorluğun ayakta kalmak ve yaşamak için son çırpınışlarının adıdır. Koca çınarımız, içinden kemiren kurtlar, gövdesini kesmeye çalışan düşmanları yüzünden çatırdayarak yıkılırken, çıkan feryadın adıdır. Yemen, Çanakkale, Sarıkamış... Acımız derindir, hüzünlüyüz, kalbimizde bir burukluk var.''

 
####Sarıkamış gazilerinden Balıkesirli Mehmet oğlu Ahmet Ağa şöyle anlatıyor;


24 Aralık'ta Sarıkamış'a doğru yürüyüşe geçen askerlerimiz, gece dağa tırmanmaya başladılar. Şiddetli soğuk, korkunç tipi altında, gecenin karanlığında birbirlerine tutuna tutuna, karlara bata çıka yol almaya çalıştılar. İliklerine kadar titreten tipinin şiddeti karşısında üzerlerindeki soğuk yüzü görmemiş yazlık kıyafetleri ile yürüdüler. Yol yokuş bitmek bilmiyor,  kara saplanmış ayaklara geçit vermiyordu. Yol bitmeli, kar aşılmalıydı, nasılsa her gecenin bir sabahı vardı.
İşte, bu gece yürüyüşü sırasında önce gözler donmuş, kör olduğunun kimse farkına varamamış. Sabahın ilk ışıklarını görememiş, hala gece karanlığı devam ediyor zannetmişlerdi. Yüreklerinin aydınlığında yürümeye çalışmışlar... Yollarını aradılar, karlara saplandılar ve geride kalmaya başladılar...


Geride kalanlar yavaş yavaş donuyordu. Kapkara gecenin sabahını göremediler...
Sağ kalan birkaç asker için bir daha sabah olmadı. Sarıkamış'a yaklaştıklarında kar erimemiş ama onları eritmişti...
Soğuğa birde açlık eklendi. Erzak getiren birliklerin askerleri de donarak öldüğünden, açlık sağ kalanları da perişan etmişti demişti. 
Kahramanların yattığı Allahuekber Dağları Sarıkamış Harekâtı'nda Ruslar'ın eline düşen esirlerin tren vagonlarının içinde açlıktan bağırarak, feryat ederek öldükleri anlatılacak.
 

Uyuz oldun mu her yerin kaşınır. Yakının ölürse yüreğin yanar. Ama yakınını hem kaybeder hem de mezarının yerini bilmezseniz ebedi bir kayıp için o zaman bütün vücudun ağlar.
Mezarlarının yerini bilmeyen Sarıkamış'ı, Soğanlıyı, Allahuekberi bilmeyen şehit yakınlarının sevgisi, sevdası, aşkı azalmak üzereyken bu etkinlikler, buluşma umutlarını kaybetmeden bütün şehit yakınlarını Sarıkamış'ta buluşturacaktır.
Sarıkamış Şehitleri'nin 93. yıldönümünde saygıyla, acıyla, onurla anıyoruz.
 

Mustafa Küpeli
mustafakupeli36@gmail.com

Facebook'ta paylaş   |   Twitter'da paylaş


 | Puan: 10 / 1 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

nihat ziyalan { 03 Ocak 2008 03:23:21 }
sevgili mustafa kupeli,

aglattin beni.

eline

yuregine saglik.

sydney`den dostlukla.

nihat ziyalan
Diğer Sayfalar: 1.

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    







'Büyük Osmanlı Soygunu': 10 maddede Eric Adams davası…
İSTİHAB HADDİ
Türbülans vakaları iklim değişikliği etkisi mi?
Dünyanın gözü kulağı Ortadoğuda: İran-İsrail gerilimi tırmanıyor.
İsrail, Gazze'de yardım konvoyunu hedef aldı: Biri Avustralyalı 7 kişi öldürüldü

TRUMPİST BİR DÜNYADA ERTESİ GÜN
Seküler Yahudiler rahatsız: "İsrail, İran olacak"
Avusturya seçimleri: Aşırı sağ sandıktan birinci çıktı.
Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti.
New York Belediye Başkanı Türkiye'den rüşvet mi aldı?

Türkiye işçiler için bir cehennem
İkinci Trump dönemi: Küresel ekonomi nasıl etkilenecek?
AB, çoğunluk sağlanamamasına rağmen Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisini onayladı.
Türkiye'de ekonomi politikaları konkordato ve iflasları patlattı.
Türkiye'de açlık sınırı 20 bin TL'ye dayandı

Türkiye'de Covid-19 salgını yaşam süresini azalttı.
Uzmanlar uyardı: "Uzun yaşayanlardan tavsiye almayın"
Fahri Kiamil
İki annenin başlattığı akıllı telefon karşıtı hareket çığ gibi büyüdü
Afganistan'da onlarca arkeolojik alan buldozerle yıkılarak yağmaya açıldı.

"İNEK BAYRAMI" ekitap
Dünya tarihini şekillendiren 6 içecek türü
Taş Kağıt Makas Oyunu (Jan Ken Pon)
"DUHOK KONUŞUYOR" ekitap
ENTERNASYONAL

Tokyo’dan Hasanlar’a, Kudüs’te bir mahkemeden bizim buralara…
“KADERİMİZ DIŞARDAN YAZILAMAZ - DIŞARI KADERİ BELİRLEYEMEZ…”
Niyetime İlham
KİBİRLİ GÜÇ ZEHİR - ERDEMLİ BİLİM PANZEHİR
KARARLILIK - KİŞİSEL ALTYAPI

Yarasaların azalmasıyla bebek ölümlerinin ilişkili olduğu ortaya çıktı.
AB İklim İzleme Servisi: 2024 yazı kaydedilen en sıcak yaz oldu.
Akdeniz'deki yaşam yok oluşun eşiğine gelmiş.
Su üzerindeki iklim değişikliği baskısı Türkiye'yi su fakiri olmaya sürüklüyor.
Türkiye ve Yunanistan'daki kültürel miras alanlarının en az üçte biri yükselen deniz seviyesinin tehdidi altında.

Türkiye, kişisel verileri en çok sızdırılan 19.ülke
Apple otomobili ABD'de üretime bir adım daha yaklaştı.
Yaşgünün Kutlu Olsun James Webb Uzay Teleskobu
Su ve deterjan olmadan çalışan bir çamaşır makinesi
Akıl okuyabilen robot tasarladılar

İncil'de sözü edilen mistik ağaç 1000 yıllık tohumla yeniden yetiştirildi.
Karıncaların 66 milyon yıldır tarım yaptığı ortaya çıktı.
Antik Mısır'daki popüler masa oyununun şaşırtıcı kökenleri ortaya çıktı.
At binmenin kökenine dair ezber bozuldu.
Stephen Hawking'in ünlü paradoksu çözülmüş olabilir: Kara delikler aslında yok mu?

2023 yılında Türkye’de çocukların cinsel istismarı hakkında 40.000'den fazla dosya açıldı.
Çalışanların geliri son 20 yılda azaldı.
Türkiye’den göç eden Türklerin sayısında 5 yılda %243 artış
BM: Dünya nüfusu 2084'ten itibaren gerileyecek
Dünya nüfusunun ruh sağlığı giderek bozuluyor

Madeleine Riffaud est partie
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
JOYCE BLAU, 18 Mart 1932-24 Ekim 2024
HIZLANAN TARİH
DERTLİ-MİR-DÖNE

Nereden Geldi Nereye Gidiyor
Atamın Sözleri
Cumhuriyet 101 Yaşında
Kadın ve Erkek
MAZRUF

Mimar Sinan: Bir Dehanın Yükselişi ve Osmanlı Mimarisinin Zirvesi
İskandinav Göçleri ve Vikinglerin Avrupa Üzerindeki Etkisi
Hümanizm Nedir?
Osmanlı’da kahve kültürü, Osmanlı’da kahve isimleri..
Amerika’da Ayrımcı Politikalar ve Siyahi Mücadele Tarihi


kose yazarlari En Cok Okunanlar
Son 30 günde en çok okunanlar
En Cok Okunanlar










Basa git