|
|
Türkiye nükleerde deneme tahtası mı?Kategori: Çevre | 0 Yorum | 27 Ocak 2013 04:39:06 Mersin Akkuyu'da nükleer santral istemeyen bölge halkı, Ankara'da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı önünde bir eylem yaparak toplanan 200 bin imzalı dilekçeyi ve bazı raporları bakanlığa iletti. Eylemin ardından yapılan basın açıklamasında, ÇED süreci devam eden projede uygulanması planlanan reaktör modelinin dünyada denenmemiş bir teknoloji olduğu ve yaratacağı risklerin bilinmediği öne sürülerek santralin iptal edilmesi istendi.
ÇEVRE BAKANLIĞI'NA NÜKLEER'E KARŞI 200 BİN İMZA Mersin'in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli Beldesi sınırları içinde, Rusya ile yapılan sözleşme çerçevesinde yapımı planlanan Akkuyu Nükleer Santralı projesine ilişkin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci devam ediyor. NGS Elektrik Üretim A.Ş. tarafından yapımı planlanan 4 bin 800 MWe kurulu gücündeki nükleer santral için devam eden ÇED sürecinin hukuksuz ve antidemokratik biçimde işlediğini öne süren Mersin Nükleer Karşıtı Platform (MNK) üyeleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı önünde bir eylem ve basın açıklaması yaparak projenin ÇED dosyasına ilişkin çekinceleri ve nükleer santrale karşı toplanan 200 bin imzalı itiraz dilekçesini bakanlığa iletti. Nükleer karşıtlarının eylemine, Halkevleri ve KESK üyeleri ile çeşitli sivil toplum örgütleri de destek verdi. Projeye ilişkin alternatif ÇED toplantısından çıkan kararların yanısıra Mersin İl Genel Meclisi ve belediye meclislerinden alınan kararlarla birlikte TMMOB, Mersin Üniversitesi Biyoloji Bölümü raporu ve Prof. Dr. Tolga Yarman, Prof. Dr. Ahmet Ercan ile Prof. Dr. Hayrettin Kılıç'ın hazırladığı raporlar da bakanlığa sunuldu. 'ÇED DOSYASI BİLİMSELLİKTEN UZAK' Akkuyu Nükleer Santrali'ne ilişkin ÇED dosyasının formalitelerin yerine getirilmesi amacıyla hazırlandığını öne süren MNK Platformu Sözcüsü Sabahat Aslan, burada yaptığı açıklamada, ÇED dosyasının bilimsellikten yoksun olduğunu belirterek ülke gerçeğinden uzak ve ciddiyetsiz olduğunu öne sürdü. 'REAKTÖR MODELİ DÜNYADA DENENMEMİŞ BİR TEKNOLOJİ' Nükleer santralde uygulanması düşünülen 'VVER1200' reaktör modelinin dünyada denenmemiş bir teknoloji olduğunu kaydeden Aslan, işletmeye alınmayan bir teknolojinin yaratacağı riskler hakkındaki bilgi ve deneyim yetersizliklerinin ÇED süreci ile ilgili yürütülen tüm çalışmaların bilimsel olmadığı gerçeğini yansıttığını belirterek, ÇED sürecinde "nükleer enerjinin iyi, diğer enerji modellerinin kötü olduğu ve Akkuyu nükleer santralinin tarıma ve turizme vereceği zararlara ilişkin hiçbir çalışmanın yapılmadığı gözlemlenmiştir. Oysa Akkuyu Nükleer Santralinin bölgemizin tarımına ve turizmine çok zarar vereceği ortadadır" açıklamasında bulundu. 'ASIL ZARAR VERECEK FAY HATLARI ÇED DOSYASINDA YOK' ÇED dosyasında, yalnızca Ecemiş fay hattının Akkuyu'ya yakın olduğuna değinildiğini ve Ecemiş fayının nükleer santrale zarar vermeyeceğinin belirtildiğini söyleyen Aslan, buna rağmen biliminsanlarının Akkuyu bölgesine yakın olan; Kıbrıs Dalma Batma Kuşağı, Ölü Deniz Kırığı, Güney Ege Dalma Batma Kuşağı ve Doğu Anadolu kırıklarının asıl zararı verecek olan fay hatları olduğu yönündeki uyarılarını anımsatarak, "bu fay hatlarının hareketli olduklarını ve tarihte meydana getirdikleri 7.9 büyüklüğünde depremlerin ve tsunamilerin binlerce kişiyi öldürdüklerinin belgelendiğini açıklamıştır" dedi. NÜKLEER ATIKLARIN AKİBETİNE İLİŞKİN BİLGİ YOK Projenin ÇED dosyasında bu bilgilere yer verilmediğini öne süren Aslan, deprem bölgesinde bulunan Akkuyu nükleer santralinin neye göre depreme dayanıklı olacağına ilişkin soru işaretleri bulunduğunu kaydettiği açıklamasında, "Nükleer atıkların Akkuyu sahasında on yıl bekletileceği belirtilmiş olup, on yıldan sonra bu atıkların ne olacağına ilişkin hiçbir bilgi mevcut değildir. Nükleer santralin kaza riski taşıdığı yazılmış fakat Çernobil ve Fukusima facialarının yarattığı geri dönüşü olmayan felaketlerden ve ayrıca santralin çalıştığı sürece yayacağı radyasyonun çevre ve insan sağlığına vereceği zararlardan hiç söz edilmemiştir" diye konuştu. 'YENİ ÇERNOBİL VE FUKUŞİMA'LAR İSTEMİYORUZ' Nükleer santralin eklendiği Mersin-Karaman Çevre Düzeni Planı'nın, ekolojik dengelerin gözetilmediği gerekçesiyle Danıştay tarafından iptal edildiğini de anımsatan Aslan, söz konusu iptalin ardından nükleer santral projesinin durdurulması gerektiğinin altını çizerek,"çocuklarımız, doğamız ve ülkemiz için bu tehlikeli nükleer oyununa ortak olmak, yöremizde yeni Çernobil’ler ve Fukuşima’lar istemiyoruz. Bu iradeinin karşısında içi boşaltılmış ÇED sürecinin durdurularak, Akkuyu nükleer santral projesinden derhal vazgeçilmesini talep ediyoruz" çağrısında bulundu. Yusuf Yavuz
YorumlarHenüz Yorum Yazılmamış Yorum Yazın
|
| Tüm Yazarlar |
|